Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gürcistan Avrupa Hayalinden Vazgeçmedi

Bir süredir Gürcistan’ın Avrupa Birliği’ne üyelik süreci durmuş gibiydi. Açıkçası,

Bir süredir Gürcistan’ın Avrupa Birliği’ne üyelik süreci durmuş gibiydi.

Açıkçası, dışarıdan bakan biri için bu yol tamamen kapanmış gibi görünüyordu. Ama geçtiğimiz günlerde gelen açıklamalar gösteriyor ki, Tiflis pes etmiş değil.

Gürcistan Başbakan Yardımcısı Levan Davitaşvili, 2030 yılına kadar AB’ye tam üyelik hedefinden hâlâ vazgeçmediklerini söyledi.

Bu iddia bana fazla iyimser geldi ama samimi olduğunu da hissettim.

Davitaşvili, ülkesinin üyelik kriterlerinin yüzde 60’ını yerine getirdiğini söylüyor.

Elbette bu önemli bir oran.

Ama AB üyeliği sadece teknik kriterlerden ibaret değil, aynı zamanda siyasi bir süreç. Ve burada işler her zaman adil ilerlemiyor.

Gürcistan Başbakanı Kobakhidze de daha önce benzer bir açıklama yapmıştı. Hatta Avrupa bürokrasisinin Gürcistan’a karşı haksız tutum sergilediğini ima etmişti. “Eğer bu politikalar değişirse, her şey çok daha iyi olur,” demişti.

Burada durup düşünmek lazım.

Gürcistan’ın bu çıkmazı sadece kendi siyasi hatalarından mı kaynaklanıyor, yoksa AB gerçekten de bazı ülkelere karşı daha mesafeli mi?

AB’ye girmek isteyen bir ülkeye “şantaj” ya da “manipülasyon” gibi kelimelerin kullanılması açıkçası içimi burkuyor.

Diplomasi bu kadar keskin kelimeleri kaldıramaz.

Geçtiğimiz Kasım’da AB sürecinin 2028’e kadar askıya alındığı açıklanmıştı.

Bu da halkı sokaklara döktü!

Binlerce insan Gürcistan’ın yönünü Batı’ya çevirmesi gerektiğini haykırdı.

İnsanlar Avrupa hayalinden vazgeçmek istemiyor. Bu çok açık.

Ama ülkenin iç siyaseti bu süreci daha da zorlaştırıyor.

Seçimlere dair ciddi tartışmalar yaşandı.

Muhalefet, seçimleri hileli buldu ve parlamentoyu boykot etti.

Gürcü Hayali Partisi ise Moskova’ya fazla yakın olmakla suçlanıyor.

Bu durum da Avrupa’ya güven vermiyor.

Benim düşünceme göre Gürcistan, gerçekten AB üyeliğini istiyorsa önce kendi içinde birliği sağlamalı.

İçeride kargaşa, dışarıda umut yaratmaz.

Ama öte yandan Avrupa Birliği de çifte standartlı davranmamalı.

Gürcistan’ın hataları olabilir ama bu ülke de tıpkı diğer adaylar gibi ciddiyetle değerlendirilmelidir.

2030 yılına daha var.

Belki bu uzun yol, hem Gürcistan’a hem AB’ye bazı gerçekleri daha net gösterir.

Belki de bu süreç, Avrupa’nın sadece bir coğrafya değil, bir değerler bütünü olduğunu yeniden hatırlatır.

Umarım, Gürcistan halkının Avrupa hayali, sadece sokaklarda atılan slogandan ibaret kalmaz.

Çünkü bu hayal, sadece onların değil, ortak bir geleceğin umudu olabilir.