Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AB’den Macaristan’a “Hukukun Üstünlüğü” Darbesi: Fonlar Kesilebilir mi?

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, Çarşamba günü açıkladığı
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, Çarşamba günü açıkladığı yeni bütçe önerisiyle Avrupa Birliği’nde (AB) oldukça önemli bir tartışmayı başlattı. 2028-2034 dönemini kapsayacak bu yeni bütçede, hukukun üstünlüğüne dair çok daha sıkı koşullar getirilmesi planlanıyor. Bana kalırsa, bu adım, AB’nin temel değerlerinden ödün vermeyeceğinin net bir mesajı ve özellikle Macaristan gibi ülkeler için zorlu bir dönemin habercisi.

“Koşulsuz Saygı” ve “Akıllı Koşulluluk” İlkesi
Von der Leyen, “Hukukun üstünlüğüne koşulsuz şekilde saygı gösterilmelidir. Bu, AB bütçesinin tüm temelleri için bağlayıcıdır. Ancak gelecek çok yıllı mali çerçevede daha da ileri gideceğiz” diyerek kararlılıklarını ortaya koydu. Yeni bütçenin en büyük kalemi olan Ulusal ve Bölgesel Ortaklık Planları (UBOP) kapsamında, hukukun üstünlüğünün ve temel hakların yatırım ve reformlar için bir koşul haline getirileceği belirtiliyor. Bu, “akıllı koşulluluk ilkesi” olarak adlandırılıyor.

Bu yaklaşım, AB fonlarının sadece ekonomik kalkınma için değil, aynı zamanda demokratik değerlerin ve hukukun üstünlüğünün korunması için de bir araç olarak kullanılacağını gösteriyor. Bana göre bu, AB’nin sadece bir ekonomik birlik olmaktan öte, aynı zamanda bir değerler birliği olduğunu vurgulayan önemli bir gelişme.

Yeni Kurallar Neler Getiriyor?
Euronews’in ulaştığı taslak düzenlemelere göre, yeni koşullar oldukça detaylı:

AB Değerlerine Uyum Şartı: Bir üye ülkenin AB’nin temel değerlerine uymadan proje fonu alması mümkün olmayacak. AB Temel Haklar Şartı ve AB Antlaşması’nın 2. maddesi referans alınırken, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesinin ihlal edilmemesi de açıkça belirtiliyor.

Yıllık Raporlara Bağlı Fonlar: İlk kez, fon ödemeleri yıllık hukukun üstünlüğü raporlarına bağlanacak. Eğer koşullar karşılanmazsa, Komisyon ilgili ülkeyi bilgilendirecek ve değişiklik yapılmazsa, Konsey ödemeleri askıya alabilecek.

Şeffaflık ve Kontrol: Fonların nasıl harcandığını şeffaflaştırmak amacıyla, fonlardan yararlanan son kişilerin listesi merkezi bir veri tabanında yayımlanacak. Ayrıca, AB değerlerini, demokrasiyi, ifade özgürlüğünü ve sivil toplumu destekleyecek “AgoraEU” programı da bütçeye dahil edildi.

Bu kurallar, demokratik kurumların güçlendirilmesi, yolsuzlukla mücadele ve medya çeşitliliğinin korunması gibi kritik alanları hedefliyor.

Macaristan İçin Zorlu Bir Dönem
Bu yeni düzenlemelerin en çok etkileyeceği ülke, AB içinde hukukun üstünlüğü konusunda en fazla eleştiri alan Macaristan gibi görünüyor. Macaristan, şu anda Konsey’de oy hakkının elinden alınabileceği yedinci madde sürecine tabi olan tek ülke. Ayrıca, sistematik yolsuzluk riski nedeniyle AB fonlarının askıya alınmasına yol açan “Hukukun Üstünlüğü Prosedürü”ne de maruz kalan tek ülke konumunda.

Mevcut bütçede Macaristan sadece uyum ve tarım fonlarını kullanabilirken, bu fonların gelecekte UBOP programı altında birleştirilmesi planlanıyor. Bu da, Brüksel’in hukukun üstünlüğü şartlarını yeterli bulmaması halinde Macaristan’ın bu kaynaklara erişiminin tamamen kesilebileceği anlamına geliyor. Macar hükümeti bu süreçleri “siyasi intikam” olarak nitelendirse de, AB’nin bu konudaki kararlılığı net.

Benim Yorumum
Bu bütçe teklifi, AB’nin sadece ekonomik bir pazar olmadığını, aynı zamanda belirli demokratik ve hukuki değerlere sıkı sıkıya bağlı bir birlik olduğunu bir kez daha gösteriyor. Özellikle son yıllarda bazı üye ülkelerde gözlemlenen demokratik gerilemeler karşısında AB’nin daha proaktif bir rol üstlenmeye çalıştığını görüyoruz.

Ancak bu teklif henüz nihai değil. Avrupa Parlamentosu ve üye ülkelerle uzun müzakereler gerekecek. Ve en önemlisi, Macaristan dahil her üye ülkenin bu yedi yıllık bütçeye veto hakkı bulunuyor. Bu da, Macaristan’ın bu yeni koşulları kabul etmeme ihtimalinin olduğu ve sürecin oldukça çetin geçebileceği anlamına geliyor.

Bana göre, bu durum AB’nin gelecekteki yapısı ve değerleri açısından kritik bir dönüm noktası. AB, kendi değerlerini korumak için mali gücünü kullanmaya ne kadar istekli ve başarılı olacak, hep birlikte göreceğiz. Sizce bu yeni bütçe teklifi, AB’nin temel değerlerini koruma konusunda yeterli bir adım mı?