Nöbetçi Eczaneler
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İsrail ile İran arasındaki tırmanan gerilim nedeniyle, İsrail ve Filistin için iki devletli çözüm odaklı üst düzey bir Birleşmiş Milletler (BM) konferansının ertelendiğini duyurdu.
Bu konferansın, Fransa ve Suudi Arabistan’ın eş başkanlığında önümüzdeki hafta New York’ta yapılması bekleniyordu.
Macron, erteleme gerekçesi olarak lojistik ve güvenlik sorunlarını ve bazı Filistinli temsilcilerin etkinliğe gelememesini gösterdi. Ancak konferansın “mümkün olan en kısa sürede” yapılacağında ısrar ettiğini ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile yeni bir tarih üzerinde görüştüğünü belirtti.
Bu gecikmenin, iki devletli çözümün uygulanması konusundaki kararlılıklarını sorgulatmadığını da ekledi.
Konferansın Hedefleri ve ABD’nin Tutumu
BM konferansının temel amaçlarından biri, Filistin topraklarını bağımsız bir devlet olarak tanıyan ülkelerin sayısını artırmaktı.
Ancak Reuters’ın haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, konferansa katılmaktan caydırmak için dünyanın dört bir yanındaki hükümetlere telgraf göndermiş. Telgrafta, konferans sonrası atılacak herhangi bir “İsrail karşıtı adımın” Washington tarafından diplomatik sonuçlara yol açabileceği uyarısı yapıldığı bildiriliyor. Bu durum, ABD’nin İsrail-Filistin meselesindeki tutumunun, uluslararası topluluktan farklılaştığını bir kez daha ortaya koyuyor.
Macron ise, “amacın İsrail’in varlığını ve güvenliğini tanıyan, askerden arındırılmış bir Filistin devleti olduğunu” vurguladı ve böyle bir devletin Hamas liderlerini dışlayacağını söyledi.
Bu ifade, Fransa’nın iki devletli çözümdeki dengeli duruşunu yansıtıyor.
Bölgesel Gerilim Fransa ve Almanya’yı Harekete Geçirdi
İsrail’in Cuma günü İran’ı vurmasının ardından Macron, Fransa’nın Orta Doğu’daki askeri güçlerinin İsrail de dahil olmak üzere bölgedeki ortaklarını korumaya hazır olduğunu, ancak İran’a yönelik herhangi bir saldırıda yer almayacağını açıkladı.
Macron, “İran’ın nükleer silahlara doğru bu yürüyüşünün bölgeyi, Avrupa’yı ve daha genel olarak kolektif siyasi istikrarı tehdit ettiğini” de sözlerine ekledi.
Fransa ve Almanya, Orta Doğu’daki bu tırmanan gerilim nedeniyle iç güvenliklerini artırma kararı aldı.
Fransa İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, okullar, ibadethaneler, kamu binaları, festivaller ve Fransız İsrail, Amerikan ve Yahudi toplumlarının ilgi gösterdiği yerlerde güvenliğin artırılması çağrısında bulundu.
Ayrıca, “özellikle İranlılar ya da İran’la bağlantısı olanlar” gibi kişilerin izlenmesi için de çaba gösterilmesi istendi.
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz de güvenlik kabinesiyle bir araya gelerek, Almanya’nın da İsrail varlıklarına ve Yahudi mekanlarına yönelik korumayı artıracağını söyledi.
Merz, İsrail’in “varlığını ve vatandaşlarının güvenliğini koruma hakkını” vurgularken, her iki tarafı da gerilimi daha fazla tırmandırmaktan kaçınmaya çağırdı.
Bu gelişmeler, Ortadoğu’daki hassas dengenin ne kadar kırılgan olduğunu ve bölgedeki herhangi bir gerilimin küresel yansımalarının olabileceğini bir kez daha gösterdi. Barış arayışları sürerken, bölgedeki aktörlerin tansiyonu düşürmeye yönelik adımlar atması büyük önem taşıyor.