Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘TÜİK VERİLERİ İLE AÇLIĞA MAHKUMUZ!’

“TÜİK’in enflasyon sepetinde yer alan gıda fiyatlarını ısrarla saklamasının ardında, emekçilerin elde ettiği gelirlerin düşük tutulması gerçeği yatıyor!”

“TÜİK’in enflasyon sepetinde yer

Büro Emekçileri Sendikası (BES), Emekliler Sendikası, 2017 Tüm Emeklilerin Sendikası ve 2021 Tüm Emeklilerin Sendikası Mersin Şubeleri, Maliye Ana Hizmet Binası önünde toplanarak yaptıkları ortak basın açıklamasında, TÜİK’in gerçek enflasyon verilerini açıklamayarak halkı kandırdığını iddia etti.
BES Mersin Şube Başkanı Kemal Göçmen, “İktidarın yandaş sendikayla birlikte ortaoyununa çevirdiği toplu iş sözleşmesi yoluyla yoksullaştırmamız yetmiyormuş gibi, aparatı haline getirdiği TÜİK eliyle de soyulmaya devam ediliyoruz. Diğer taraftan ortak hukuk değerlerinin yok sayan, kendi ihtiyaçları doğrultusunda araçsallaştırdığı başta yargı erki olmak üzere, bütün kurumları kendi ihtiyaçları doğrultusunda yeniden dizayn etmesi, kaotik ortamı derinleştirmeye, aynı zamanda biz emekçileri ve emeklileri de bir geleceksizleştirme sorunuyla da baş başa bırakmaktadır.” dedi.

“Emekçilerin iradesi üzerindeki baskılara son verilmeli”

1 Mayıs öncesi iktidar yetkilileriyle halı saha futbol müsabakası yapanlara, Devletin en üst makamında bizim için işveren konumunda olanlar ile aynı masada oturanlara ve iktidarın uygulamalarından memnuniyetlerini ifade edenlere sormak gerektiğini söyleyen Göçmen, “Emekçiler ve emekliler 2 gün içinde mi bu derin yoksulluğa düştüler de, utanma belasına çıktığınız 1 Mayıs meydanlarında bu kez de Hükümeti ve yetkilileri emekçilere şikayet ederek yalancı pehlivanlığı elden bırakmıyorsunuz? Bir gün önce yetkililere dönüp dönüp teşekkür edenler, aynı takımda top koşturanlar işyerlerimizde birbirlerinden yetki almak için başta bizim üyelerimiz olmak üzere, emekçilerin üzerinde mobbing uygulayanlar, iktidar mensupları karşısında suspus olmaktadırlar. Buradan yandaş sendikaların bu iki yüzlülüklerini kınıyoruz ve derhal emekçilerin iradesi üzerindeki baskılarına son vermelerini istiyoruz. Hukukun üstünlüğü ve adalet vurgusu emekçiler için vazgeçilmezdir. İktidarın alışkanlık haline getirdiği kayyım politikaları ve yargı eliyle siyaseti dizayn etme hukuksuzluğunun yarattığı bu süreçte yaşadığımız ekonomik kayıplar ortaya koymuştur. Bunun için bizler uzun yıllardır emekçilerin ve emeklilerin gerçek kazanımlarının gerçek anlamda bir grevli toplu iş sözleşmesinden geçtiğini ısrarla söylememe devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“Bütün kazanılmış hak ve özgürlükler tahrip edildi!”

Buradan bir kez daha iktidarı bu hukuksuz uygulamalardan vazgeçmeye, evrensel hukuk ve anayasa normlarına uymaya davet eden Göçmen, “Çünkü biz emekçilerin, emeklilerin, asgari ücretlilerin ve toplumun geniş yoksul kesimlerinin ekonomik refahları ancak iktidarın hukuk normları çerçevesinde hareket etmesiyle koruma altına alınabilir. Demokrasi ve halkın tek irade sahibi olduğu iddiasıyla iş başına gelen ve demokrasi havariliğini halen kimseye bırakmayan iktidar, 31 Mart seçimlerini kaybederek çıkmasından itibaren, önceleri örtük halde yürüttüğü anti-demokratik uygulamalarını artık saklamadan, başta seçme ve seçilme hakkı olmak üzere, anayasada güvence altına alınan kişiye bağlı hakları da ortadan kaldırma pahasına açık bir şekilde yürütmektedir. Öncelikle bilinmelidir ki, iktidarda kalma adına Anayasa ve evrensel hukukun esasını oluşturan seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere, kişiye bağlı hakların yargı eliyle veya idari tasarruflarla zayıflatılması, ortadan kaldırılması sadece iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda siyaseti dizayn etmenin ötesinde, başta mülkiyet hakkı olmak üzere, bütün kazanılmış hak ve özgürlüklerinde tahrip edildiği, zayıflatıldığı bir süreç başlatmış durumdadır. Bizler her ne ad altında olursa olsun uzun mücadeleler sonucunda elde ettiğimiz haklarımızı ortadan kaldıran, demokratik değerleri aşındıran ve ortadan kaldıran uygulamaları doğru bulmuyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘Demokrasi dışı her türlü uygulamayı reddediyoruz!’

Göçmen şöyle devam etti;
“Çünkü bizler her kime, ne sebeple olursa olsun yapılan bu tür haksız ve hukuksuz uygulamanın aynı zamanda bizlerin hak ve özgürlüklerine de açık bir müdahale olduğunu biliyoruz. Diğer taraftan demokratik değerleri askıya alan bu hukuk dışı uygulamaların başta biz emekçiler ve emekliler olmak üzere bütün toplumun yoksullaşmasına neden olduğunun da altını çizmek istiyoruz. Böyle dönemlerde emekçilerin anayasal hakkı olan grevlerin yasaklandığı, hak talepli her türlü eylem ve etkinliğin bastırıldığını; iktidarın daha yakın zamanda iş insanlarına “daha ne istiyorsunuz, haklarını arayan işçilerin grevlerini yasaklıyoruz” dediği bir sürecin biz emekçilere dayatıldığını biliyoruz. Demokratik değerleri aşındıran bu tür uygulamalar sonucunda asıl kayıp edenin biz kamu emekçileri, kamu emeklileri, asgari ücretliler ve toplumun geniş yoksul kesimlerinin olduğunu yaşadıklarımızdan biliyoruz. Onun için amasız ve fakatsız bu tür demokrasi dışı örtük veya açıktan yapılan her türlü uygulamayı reddediyoruz. TÜİK’in enflasyon sepetinde yer alan gıda fiyatlarını ısrarla saklamasının ardında, biz kamu emekçileri, emekliler ve asgari ücretlilerin elde ettiği gelirlerin düşük tutulması gerçeğinin yattığını sağır sultan bile bilmektedir. Her ne kadar kurum yetkilileri bunun standart bir uygulama olduğunu iddia etmiş olsalar da verileri açıklamamanın iktidarla iş birliği içinde yapıldığı bilinmektedir.”

“Tüm kesimleri haklı mücadelemizde birlikte olmaya çağırıyoruz”

“Kamuoyunun bilgisine yansımış haliyle, TÜİK’in gerçeklikten uzak veri açıklamalarına karşı içinde Sendikamızın da bulunduğu birçok sendika ve kurum tarafından savcılıklara suç duyurusunda bulunulmuş ve dava açılmıştır. TÜİK yönetimi mahkeme kararı olmasına rağmen enflasyon açıklamalarına esas aldığı madde sepetinin fiyatlarını ısrarla saklamaya devam etmektedir. Bugün bir kez daha, burada ve örgütlü bulunduğumuz bütün illerde başta TÜİK kurum başkanı, başkan yardımcıları ve diğer sorumluları, kanunun kendilerine vermiş olduğu görevleri eksiksiz yerine getirmeye davet ediyoruz. İlgili yetkililerin 2022’den beri açıklamaktan imtina ettikleri gıda fiyatları verilerini düzenli bir şekilde kamuoyunla paylaşmaya ve piyasada oluşan gerçek veriler üzerinden enflasyon oranlarını açıklamaları gerektiğini kendilerine hatırlatıyoruz. Aksi takdirde, iktidarla birlikte bizleri yoksullaştırmak üzere veri paylaşmamalarını sürekli teşhir edeceğimizi ve kanunun kendilerine yüklemiş olduğu görevleri kötüye kullandıkları gerekçesiyle haklarında suç duyurusunda bulunmaya devam edeceğimizi ve yine görevlerini kötüye kullandıklarından dolayı haklarında dava açarak, hukuki yollardan da haklarımızı aramaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz. TÜİK’in sahte enflasyon rakamlarıyla mağdur olan tüm kesimleri haklı mücadelemizde birlikte olmaya çağırıyoruz.”