Özcan Altın: “Kalitede pazarlık yapıyoruz”

Mehmet Doğu- Geçtiğimiz günlerde 8. Şubesini Mezitli’de açan Özcanlar Kuruyemiş’in sahibi Özcan Altın ile bu işe nasıl başladığını, kriterlerini ve kaliteye olan düşkünlüğü hakkında konuştuk.

Kuruyemişçiliğe nasıl başladınız?

1997 yılında kuruyemişçilik yapmadan önce seyyar bir şekilde Atatürk Parkında tatlı satardım. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte tatlı pek tercih edilmemeye başladı ben de çekirdek satmaya başladım yine seyyar olarak. Daha sonra bunun yasaklanmasıyla birlikte bir dükkan açma ihtiyacı doğdu ve ilk dükkanımızı 1997 yılında Bit Pazarında açtık. Böylelikle kuruyemişçiliğe resmi olarak başlamış olduk.

Daha sonra açılma fikri nasıl gelişti?

Bit Pazarında iki üç dükkan daha açtık fakat konum itibariyle ve her insanın oraya gelememesi nedeniyle başka bir yerde de dükkan açma ihtiyacını hissettik. Buradaki dükkanlarımızı kapatıp, hastane caddesinde dükkan açtık. Zaten benim şubeleşme hayalim vardı. Hastane Caddesine çıktığımızda bize bir özgüven daha geldi. Kendimizi daha geliştirdik ve müşterilerimiz de bize daha ciddi bakmaya başladı. Orada da müşterilerimizin otopark bulamaması sıkıntı yaşattı. Müşterilerimizin bu yönde şikayetleri oldu alışveriş yapamıyoruz diye. Bunun üzerine Hürriyet Mahallesinde başka bir şube açtık. Burada da işlerimiz yolunda gitti. Daha sonra ilerlemeye devam ettik. Alanya Sokağında açtık başka bir şubeyi. Çarşıdan Yenişehir ve yukarısına ilerlemeye devam ettik. Göçmenler’de bir şube daha açacaktık fakat orası bizim için biraz kritikti çünkü biz hep insan yoğunluğunun çok fazla olduğu yerlerde şubelerimizi açtık. Göçmenler’de araç park etmesi zor, zaten yaya neredeyse hiç bulunmuyor. Ama yine de vazgeçmedik ve burada da şubemizi açtık. Çok kısa sürede işler iyi gitmeye başladı ve Mezitli’ye kadar ilerledik. Yenimahalle, Viranşehir, Piri Reis mahallelerinde de şubelerimiz bulunuyor.

Bizim bu kadar ilerlememizde tabii ki en önemli etken bilinçli tüketicilerimizin olması. Tüketici çok bilinçli ve kaliteli olanı tercih ediyorlar. Bizim ürün aldığımız firmaların hepsi çok kaliteli ve elit firmalar. Paradan ziyade kaliteye önem verip paranın değil kalitenin pazarlığını yapıyoruz. Bundan sonraki hedeflerimiz Mersin’in ilçelerine de şube açmak.  İlçeler dışında da Adana’ya açılmayı düşünüyoruz.

Gaziantep’te de şube açma fikriniz var. Biraz detay alabilir miyiz?

Antep’e çok sık gidiyorum ticari anlamda. Ve orada sürekli gezerim, incelerim bana fikir olması açısından. Orada çok fazla kuruyemişçinin olmadığını fark ettim. Bunun sebebini sorduğumda bana “Burada kuruyemiş kültürü yok” dendi. Afyon’da da bu durum var. Oraya gittiğimde de rakiplerim neler yapıyor diye gezmeye çıktığımda çok fazla kuruyemişçinin olmadığını gördüm bir firma dışında. Orası da inanılmaz kaliteli ve yaptığı işe önem veren bir yer. Öyle bir yer açıldıktan sonra diğer firmaların da kendilerine çeki düzen verdiklerini fark ettik. Antep de böyle bir durum yaşıyor şuanda. Antep fıstığı meşhur belki ama orada bu fıstığı bulamazsınız çünkü kaliteli ürünler genelde bizim gibi esnaflara, il dışına satılıyor. Antep de turizm açısından, sanayi açısından, ekonomik açıdan Mersin’e kıyasla çok ileri düzeyde bir şehir ve ta bunlara ek olarak Antep insanı gıdaya, yemeye düşkündür. Böylelikle hedeflerimiz arasına Antep’i de koyduk. En yakın zamanda orada da bir şube açmayı düşünüyoruz.

Müşterilerinizin sizi bu denli tercih etmesinin sebebi nedir sizce?

Biz ürün alırken firmaları titizlikle seçiyoruz. 100 firmanın içerisinde bizim çalışabileceğimiz kriterlere uyan 2 bilemediniz 3 firma çıkıyor ki bunların ürün fiyatı da inanılmaz pahalı. Ama bizim için pahalı olması önemli değil. İstediğimiz kalitede ürün hangi firmada varsa ona yöneliyoruz. Bu firmalarla dediğim gibi fiyat pazarlığı yapmıyoruz. Kalite pazarlığı yapıyoruz. Bizim gibi bir firmanın olması Mersin için büyük bir avantaj çünkü biz ürünlerimizi aracı firmalardan değil, doğrudan üretici firmalardan alıyoruz. Çünkü aracı firmalar bizim kriterlerimize uyacak nitelikte değil. Bir de şubelerimizi açtığımız yerler hep Mersin’in en güzide semtleri oluyor. Dolayısıyla müşteri potansiyelimiz çok iyi. Hafta içi ziyaretçi sayımız ortalama bin 500 kişi. Bu rakam hafta sonları 3 bini buluyor. Sanırım bu da bizim kalitemizden ve titizliğimizden ötürü tercih edildiğimizin en büyük kanıtı.

Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğiniz açılıştan biraz bahseder misiniz? Nasıl geçti?

Açılış beklediğimizin çok üzerinde bir yoğunlukta geçti. Zaten açılışlarımız hep beklediğimizin üzerinde gelişiyor. Kalkınma Bakanı Lütfi Elva, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Vali Yardımcıları, siyasi parti teşkilatları, iş insanları ve çok sayıda davetli katıldı. O gün hava şartları da pek iyi olmadığı için çok iç içe ve yoğun geçti. O kalabalıkta atladığımız insanlar mutlaka olmuştur. Açılışta aslında çok duygulandım çünkü ben bu işe başladığımda hiç bir şeyim yoktu. Köyden Mersin’e gelmiştim ve ne iş olsa yaparım düşüncesindeydim. Ama şimdi bir bakıyorum 8. Dükkanımızın açılışına bir bakan katılmış. Gerçekten çok uzun ve zorlu bir yoldu. Ama çok çalışmak her zaman için kazandırıyor.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Hem kalite bazında hem de konsept bazında sürekli kendimizi  en iyisine koşulluyoruz. Biz şube açtıkça bir öncekinden farklı, bir öncekinin üzerine bir şey koyarak ilerlemeyi hedefliyoruz. Sürekli üzerine ne koyabiliriz diye düşünüp o doğrultuda hareket ediyoruz. Gelişigüzel ürün asla almıyoruz. Tüm ürünleri teker teker saydırıp en iyisini seçecek şekilde titiz çalışıyoruz. Bunun yanında tabi birlikte çalıştığınız elemanlar da çok önemli. Onlarla olan ilişkileriniz ne kadar iyi ve sağlam olursa o derece iş kalitesine de yansır bu. Yanınızda çalışanlara değer verdiğiniz zaman o eleman mutlu bir şekilde çalışır ve gelen müşteriyi de aynı oranda memnun eder. Zaten müşterilerimizin geri dönüşleri hep çok olumlu yönde. Bu işte güleryüzlülük çok önemli güler yüzlülük de içten gelen bir şey, işini sevmekle alakalı bir şey. Bir insanın başarılı olabilmesi için işini severek yapması çok önemli.