Okuduğum gazetenin sayfalarını açıyorum. Cinayet-Hırsızlık-Kavga-Kan gövdeyi götürüyor!
*Televizyonu açıyorum gazeteden farkı yok! Kimin eli kimin cebinde belli değil!
*Sokağa çıkmaya korkar olduk!
*Medyadan izliyoruz. Güzel ülkemizin her yerinde kan gövdeyi götürüyor!
*Kadın cinayetlerini bütün basın yazıyor, medya konuya çok duyarlı ama! İşte ama..!
*Anamızı, bacımızı, eşimizi kızımızı koruyamıyoruz.
Yasalar yeterli değil.
Polis yakalıyor, mahkemede ev hapsi veriliyor.
Dinleyen yok..!
Suçlu, yeni suçlar işlemek için sokakları arşınlıyor.
*Demek ki yasalar yetersiz..!
*Maçlara gidiyoruz kavga..!
*Asker uğurluyoruz anarşi ve kavga..!
*Böyle devam ederse sokağa çıkamayacağız..!
ESKİ GÜNLERİMİZİ ARAR HALE GELDİK!
*Eski caddeleri, eski sokakları, eski komşulukları özledik.
*Ben Osmaniyeliyim.
*Çocukluğum ve gençliğim orada geçti.
*Neden böyle olduk?
*Bu soruyu herkes kendine sormalı ve elini vicdanına koyarak kendince yanıt vermeli.
*Eski günlerimizi arar ve özler olduk.
*Hiç kuşkum yok eski Mersin’in de Osmaniye gibi olduğunu düşünüyorum.
*Birçok sokak stabilizeydi. Bazılarının kenarından şırıl şırıl berrak sular akardı. İçinde balık bile olurdu.
Her evin bahçesi vardı.
Sebzelerinin çoğunu kendileri yetiştirirlerdi.
Her bahçe de birçok meyve ağacı vardı.
*Evimizde pişen yemek hem fakir komşulara, hem de kokusunun gittiği yakın komşulara gönderilirdi.
*Nasıl oldu da böyle olduk?!
BETON YIĞINLARININ ORTASINDA KALDIK!
*Beton yığınlarının ortasında kaldık.
*Suçluların ortasından kaldık.
*Büyüklerimiz gelince ayağa kalkardık. Ellerini öperdik.
*Hey gidi günler heyyy…
*Şimdi her yerde 72 milletten insanlar var!
*İpini koparan sınırımızı geçip geliyor!
*Her yer hiç anlamadığımız Arapça iş yeri tabelalarıyla dolu.
*Belediyelerimiz mutlaka bu konuyla ilgilenmeli.
*Güzel Türkçe’mizi ne oldu?
*Bazen acaba diyorum!
*İnsanlarımızın yaşam umutlarının azalması ve gelecek kaygısı bizi böyle sıkıntıya mı soktu?
*Siz ne dersiniz?
ACI BİR TEBESSÜM EDELİM!
*İngiltere’de vatandaşın biri 1976 yılında işe girmek için başvuru formunu doldurup postaya vermiş. O zamanlar böyle işler posta kanalıyla oluyordu.
*İngiliz vatandaşı uzun süre yanıt gelmeyince umudunu kesiyor ve başka işlerde çalışıyor.
*48 yıl sonra yani 2024 yılında yanıt geliyor. Gelen olumlu yanıt postanede çekmecenin arkasına düştüğü için geç kalmış.
*Postane sorumluları böyle açıklama yapmışlar.
*Vatandaş olumlu yanıt geldiğinde emekliymiş.
*Medyanın yalancısıyım. Çünkü medyadan aldım.
*Gülmek olmaz. Acı bir tebessüm yeter!
NOKTA
“Ne Mutlu Türk’üm Diyene”
Ne Mutlu Önderimiz ATATÜRK Diyene…
Ne Mutlu Atatürk’ün Askeriyiz Diyene…
Abidin Güneyli
Mersin Gazetesi Köşe Yazarı