Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Aileyi koruyan politikalar kadınları öldürüyor!’

Mersin Kadın Platformu: “Bugün Aile ve Sosyal Hizmet İl Müdürlüğü önünden katledilen kadınlar için isyanımızı yükselttik. Kadın düşmanı politikalar ve cezasızlıkla teşvik edilen katillerin sırtını sıvazlayan bu iktidarın karşısında mücadelemizle varız!”

Mersin Kadın Platformu: “Bugün

Mersin Kadın Platformu, 24 saate 7 kadının eşleri ve eski eşleri tarafından öldürülmesine karşı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü önünde eylem ve basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, “Aileyi şiddet gördüğü evlere, ilişkilere hapseden politikalarınızdan derhal vazgeçin, şiddeti koruyan, boşanmayı engelleyen politikalarınız her gün kadınları katlediyor. Kadınları önleyici yasaların gereklerini uygulayın!” dedi.

“Erkek failler kadınları katletmeye devam ediyor”

İçinden geçtiğimiz günlerde farklı kentlerde 24 saatte 7, 5 günde 10 kadının erkekler tarafından katledildiğini hatırlatan Göksoy, “Sadece basına yansıyanları bildiğimiz bu cinayetler bile erkek şiddetinin her geçen gün nasıl tırmandığını gözler önüne sermektedir. Bu ülkede kadın katliamı var. Kadına karşı şiddeti ve ayrımcılığı körükleyerek ‘aileyi korumak’, ‘boşanmaları önlemek’ gibi bahanelerle mevcut yasaları hedef gösterenlerin kadın düşmanı söylem ve politikalarından cesaret alan erkek failler kadınları katletmeye devam ediyor. Adana’da Hakim Eba (23), sokak ortasında tartıştığı boşanma aşamasında olduğu Şükran Eba (19) ile kayınpederi, kayınvalidesi ve kayınbiraderini öldürdü. İzmir’in Konak ilçesinde Fatma Kahraman, ablasının evinde evli olduğu Ridvan Kahraman tarafından öldürüldü. Mersin’de Bekir Aktekin, cezaevinden tahliye olduktan 6 gün sonra evli olduğu SeherAktekin’i pompalı tüfekle vurarak öldürdü.” ifadelerini kullandı.

“Kadınların her şekilde canı alınıyor!”

Göksoy şöyle devam etti;
İzmir’in Konak ilçesinde Gülsüm Mertoğlu, boşanma aşamasında olduğu Sedat Mertoğlu tarafından öldürüldü. Diyarbakır’ in merkez Bağlar ilçesinde sokakta yürüyen Hilal Kar, kimliği belirsiz bir kişi tarafından başından silahla vurularak öldürüldü. Dini nikahlı olduğu M.D. tarafından öldürüldüğü söyleniyor. Gaziantep’in Araban ilçesinde 70 yaşındaki Mehmet Emin Mercandağı, evinin bahçesinde tartıştığı evli olduğu Fatma Mercandağı öldürdü. Balıkesir’in Gönen ilçesinde Cevri Gökyıldız, evli olduğu Maizer Gökyıldız’ı katletti. Antalya’da Abdülkadir Kocaoğlu, boşandığı Ayten Çağıran’ı katletti. Konya’da Ümmü Döğer, 24 Haziran sabahı marketten ekmek alıp evine dönerken apartman girişinde eski sevgilisi Arafa Yıldırım tarafından katledildi. Elazığ’da 26 yaşındaki Selen Akpolat, tartıştığı sevgilisi Fırat Bulut tarafından tabancayla vurularak öldürüldü. Bulut, ardından yedi katlı binanın çatısından atlayarak intihar etti. İstanbul Esenyurt’ta ise kimliği belirsiz bir kadının boş arazide cesedi bulundu. Siirt merkezde 27 yaşındaki Dilan S., 26 Haziran’da şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.”

“9. Yargı Paketi ile kazanılmış haklarımıza saldırmaya devam ediyor”

Katledilen kadınların hepsinin evli, boşandığı ya da ayrılmaya çalıştığı erkekler tarafından öldürüldüğünü ifade eden Göksoy, “Tesadüf mü?”Tesadüf olmadığını, bu cinayetlerin hiçbirinin münferit olmadığını biliyoruz. Faillerin tek olmadığını, fail kadın düşmanı politikalarla kazanılmış haklarımıza göz diken iktidar ve onun ortaklarıdır. Katilleri cezasızlıkla ödüllendirmekten vazgeçin! Bu ülkede her gün kadınlar katledilirken iktidar 9. Yargı Paketi ile kazanılmış haklarımıza saldırmaya devam ediyor. Medeni Kanundan, 6284 Sayılı Yasa’ya, Ceza Yasasından, İnfaz Yasası’na kadar bir çok yasada değişikliği aynı torbaya sıkıştırmaya çalışarak bir yandan tekrar tekrar suç işleyenlere af getirmeye çalışırken, bir yandan da ‘etki ajanlığı’ adı altında suç icat etmeye çalışıyor. İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede Cumhurbaşkanı kararnamesi ile fesh eden iktidar şimdi de 6284 sayılı yasanın en caydırıcı hükmü olan tazyik hapsini itiraza açık hale getirmeye çalışıyor. Anayasa Mahkemesi’ni hiçe sayarak mahkemenin iptal ettiği Medeni Kanundaki ‘Kadın evlenmekle kocasının soyadını alır’ düzenlemesini tekrar yasalaştırmak istiyor. Kadın katillerine, çocuk istismarı, tecavüz faillerine af getirilmek isteniyor. Kadınlar her gün en çok da evli olduğu erkekler tarafından öldürülürken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ‘Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı’ ile boşanmaları daha fazla engellemeye çalışarak kadınları aileye daha bağımlı hale getirmeye çalışıyor. Bir yandan da LGBTİ+ları daha fazla hedefe koyacak strateji belgesi hazırlıkları yapıyor. sOysa ki, kadınlar her gün şiddet gördükleri evliliklerden çıkmaya çalışırken yasalar gereğince uygulanmadığı için ölüyor.” dedi.

“Katledilen kız kardeşlerimizden siz sorumlusunuz”

Göksoy şöyle devam etti;
“Kadına yönelik şiddet vakalarında faillerin yeterli cezayı almaması, hatta çoğu zaman cezasız kalmaları, yeni cinayetlerin önünü açıyor. Kadına yönelik şiddetin engellenmesi ve kadınların korunması için mevcut yasaların etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Adının içerisinde ‘kadın’ geçmeyen bakanlık ailenin varlığını, güçlendirilmesini kadınların en temel hakkı olan yaşam hakkının önüne koymaktadır. Bir kez de Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünden tekrar ediyoruz. Katledilen kız kardeşlerimizden siz sorumlusunuz. Aileyi kutsayarak, boşanmaları engelleyerek hayatlarımıza kast etmekten vazgeçin. Bu katliamı durdurun.Kadın düşmanlığının, ayrımcılığın ve erkek şiddetinin son bulması için İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmeli ve 6284 etkin şekilde uygulanmalıdır. Hayatlarımızdan, kazanılmış haklarımızdan ve 6284’ten vazgeçmeyeceğiz. Hayatlarımız 9. Yargı paketini geri çekin, hayatlarımızı pazarlık konusu haline getirmekten vazgeçin! kutsal ailenize, hayatlarımız torba yasalarınıza sığmaz! Katledilen kadınların isyanını kuşanarak yaşamlarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşasın kadın dayanışması.”