30 Eylül 2023

TOPSUZ İĞNE: TORUN…

* Sizler tanımazsınız Saygın Ünel’i.
Tanıştığımızda ilkokul öğrencisiydi. Annesi Derneğe (Mersin Şairler Ve Yazarlar Derneği) getirirdi.
“Benim kızım da şiir yazıyor.” dedi.
Çok sempatik bir çocuktu.
Şiirlerine bakacağıma söz verdim.
Beğenirsem derneğin yayın organı olan ”MAKİ” dergisindeki, “Genç Kuşak” sayfasında yayınlayacağıma da söz verdim.
*Maki dergimizde bir sayfa ayırmıştık. Adına da ”Genç Kuşak Sayfası” demiştik.
Saygın boş zamanlarında derneğe geldi dinledi, dinledi gitti…
Çok sevdik Saygın’ı.
Kızımız gibi.
Torunumuz gibi…
“KATLİ’AN”
*Yıllar su gibi aktı gitti.
Saygın çok güzel şiirler yazmaya başladı. Genç kuşak sayfamızdan bizlerin arasına katıldı.
Hacettepe Üniversitesi “Sanat Tarihi Bölümü”nü bitirdi.
*Bir süre Ankara’da çalıştı.
Şimdi bir süreliğine Mersin’de, evden çalışıyor.
Bu arada “KATLİ’AN” adında bir romanı “İZAN” yayınlarından çıktı.
Biraz zor da olsa kendime “dede” demeye alıştırdım sanıyorum.
Sesini uzun süre duymazsam meraktan ölüyorum.
*Değişim konusu da gündemdeyken aklıma geldi.
Saygın’ın bu konuyla ilgisi olmayan bir deneme yazısı vardı.
Unutmamışım.
Buldum.
 SİSTEMATİK DEĞİŞİM DÖNGÜSÜ –Saygın Ünel
 *Çoğu insan yaşadığı hayattan şikâyetçi olup bir şeyleri değiştirmek ister. Oysaki içinde her an bir şeyler devinim halindedir. Hücrelerimiz bile anlık yenilenirken umutsuz olmak acizlik değil midir?
 *Zaman bize sürekli bir şeyler sunar. İyi ya da kötü… Bu bağlamda neyi referans alacağımız önemlidir. Ben her zaman umudu referans alıp kötüye karşı aşılanırım.
*Çünkü insanın içinde evreni parmağında oynatacak bir güç olduğuna inanıyorum. Yağmurlu bir sabaha uyandığımızda tıkanacak olan trafik yerine ciğerlerimize dolacak toprak kokusunun ruhumuza ektiği filizleri görürsek yağmurun bize vereceklerini değiştirebiliriz.
*Eğer bakmakla görmek arasındaki farkı görebilirsek sorunların seyrini değiştirebiliriz. Her an karşımıza yol ayrımları çıkar. Kalbimizin sesine kulak verirsek seçimlerimizle yönümüzü değiştirebiliriz. Bilgi için çabalayıp onları fikirlerle harmanlayabilirsek belki geçmişi değiştiremeyiz ama geleceği, hatta belki de bir insanın hayatını bile değiştirebiliriz.
*Böylece değişim zincirinin temelini atıp kolektif bir değişime yeni neferler kazandırabiliriz.
*Aslında her şey insanın kendi içinde başlar ve zamanla ruhundan taşarak yayılır. Ufak bir değişim köklü bir devrimin kontağını çevirebilir. Yeter ki içimizdeki devinim için o kıvılcımı yakalayabilelim.
*Bilinç akışımızın debisini yükseltmeyi öğrenebilirsek nitelikli bir değişime koşabiliriz. Değişim bir yerlerde bizi bekliyor olsa bile o potansiyeli kinetiğe çevirmek bize düşer. Kendi dünyamızı değiştirirsek dünyayı da değiştirebiliriz.
KOCAMAN BİR GENÇ KIZ OLDU
Gözümün önünde büyüyen çocuk şimdi kocaman bir genç kız oldu.Şu günlerde de Mersin’de sık sık olmasa da beni ziyaret ediyor. Vefalı torunum.
*Edebiyat konuşuyoruz. Her ziyaretinde fotoğraf çektiriyoruz.
*Hastaneye ya da başka yerlere gideceğim zaman bana refakat ediyor.
*İnsanlar yaşlanınca yalnız kalıyorlar. Çocuklar evlenip geçim derdine düşünce başka şehirlere gitmek zorunda kalıyorlar.
*Yani birkaç çocuğu olanlar bile yalnız kalmaya mahkûm oluyor.
*Çok zengin bir komşumuz vardı. Bir kaç tanede çocuğu vardı. Çocukları servetinin kontrolünü elinden almışlar. Adamı özel bir bakım evine yatırmışlar. Geçen gün siteye getirdiler. Yüzündeki eski tebessümü hala duruyor ama neden tebessüm ettiğini bilmiyor. Sitedeki arkadaş grubundan kimseyi tanımadı.
*Üzüntüden uyku uyuyamadım.
*Saygın’ın ara sıra ziyaretlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım.
*Büyüklerinizi ziyaret etmeyi ve telefonla da olsa aramayı ihmal etmeyin.
*Bir gün sizde yaşlanacaksınız….
*Allah kimseyi, kimseye muhtaç etmesin.
*Bu günde böyle olsun. Siyaset ve ekonomi olmasın dedim.
ÇARPITILMIŞ SÖZLER:
Tavşan Dağa Küsmüş.
Dağın kulakları sağır olduğundan duymamış…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir