Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“ÜRETİM-İHRACAT VE YATIRIM ARTAR”

“Üst Yapıların ve arsaların firmalara İmar Barışı kapsamında devredilmesi tahsis edilmesi durumunda yapılan yatırımlar artarak daha rantabl çalışılması sağlanmış olup ekonomiye daha büyük katkılar sağlayacak”

Bu haberin fotoğrafı yok

Mersin Serbest Bölgesi yatırımcıları Serbest Bölgedeki arsaların yatırımcı firmalara satılması ve tapularının verilmesi konusunda Mersin’e gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan’dan tam destek istedi. 

Başvuran firma sayısının yüksek olduğunu, konuyla ilgili çalışmaları ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini, yatırımcı firmaların bu konu karşısında duyarlılık gösterdiklerini vurgulayan MESBAK Başkanı Bülent Ulusoy: “Mersin Serbest Bölgesi 700 bin m2 bir alan. Devletin şu an için sadece 6 milyon lira civarında yıllık kira geliri var. Tapular verilirse bu gelir emlak vergisi olarak devletimize döner. Şimdi tapusu olmadığı için mülkiyet haklarından yatırımcılarımız faydalanamıyor. Yatırımcılarımız örneğin bankalar nezdinde kredi almak için ipotek edemiyor. Bina yenileme veya yatırım konusunda tereddütler meydana gelebiliyor. Tapular alındığında daha modern yatırımlar söz konusu olabilecek, kullanılan kredilerle yatırımlar hız kazanabilecek, istihdam üretim ve ihracatta artışlar  söz konusu olabilecek.

 Üst yapılar zaten kullanıcıların. Sadece arsa hazineye ait. Türkiye’de 18 adet serbest bölge bulunmakta. 3-4 serbest bölgede bu sorun var. Mevcut diğer serbest bölgelerde kullanıcılar tapularına sahipler. Gerek yerli gerekse yabancı yatırımcıların çekinceleri ortadan kaldırılırsa serbest bölgeye cazip yatırımlar gelebilir. Tapu  olmayınca yeni yatırımcı gelmekte tereddüt etmektedir. Hali hazırda mevcut hazineye ait arazilerin özelleştirilmesi tebliğine göre böyle bir hakkımız var ama bizler imar barışı kapsamında serbest bölgenin de değerlendirme kapsamına alınmasını talep ediyoruz. Bize göre bu kapsama alınmamız bizim için  daha mali külfetli ama, biz yatırımcılar olarak bu önemli sorunun hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulmasını talep ediyoruz. Uzun yıllardır süren bu sorun yatırımcılar tarafından sürekli tapu talebi olarak sık sık gündeme getirilmesine rağmen halen çözüm bulunmamıştır.” diye konuştu.

“İMAR BARIŞI’NDAN YARARLANMAK İSTİYORUZ”

Devletin, “Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması” amacıyla 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen geçici 16. maddeyi yürürlüğe koyduğunu belirten Başkan Bülent Ulusoy: “Mersin Serbest Bölgesi mülkiyeti Hazineye ait arazi üzerinde inşa edilmiştir. Her ne kadar, ‘Hazineye ait taşınmazların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılması’ amacıyla 29.6.2001 tarih ve 4706 sayılı Kanun yürürlüğe konmuş ve bu kanun muhtelif tarihlerde değişikliğe uğramış ise de Mersin Serbest Bölgesinde mülkiyet sorunu bir türlü çözülememiştir.
Serbest Bölgede Bakanlıkça kendilerine yer tahsis edilen kiracı/ kullanıcıların 4706 sayılı Kanun kapsamında, mülkiyeti Hazineye ait ancak adlarına tahsisli arazilerin kendilerine satılması için yaptığı başvurular, Serbest Bölge arazisinin bir kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle sonuçlandırılamamıştır.  Serbest Bölgede kendilerine yer tahsis edilen kiracı/ kullanıcılar, mülkiyet sorununun çözülememesi nedeniyle risk alarak kalıcı yatırımlar yapmaktan çekinmiş ve bu nedenle Mersin Serbest Bölgesi olması gereken yüksek ekonomik potansiyele ulaşamamıştır. Arazinin Mülkiyeti Hazineye ait olduğu için Bankalar, Kiracı /Kullanıcılar tarafından yapılan inşaat ve donanımları teminat olarak kabul etmemiş, bu da Bölgede faaliyet gösteren şirketlerin ticaret hacimlerini olağanüstü boyutlarda olumsuz etkilemiştir.  Anayasamızın hukuk devleti ilkesinin gereği olarak, 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen geçici 16. madde ile “ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıları” hukuk nizamına dahil etmeyi amaçlayan Yüce Devletimizin, Bakanlığın ruhsatına uygun olarak yapılması nedeniyle zaten hukuk nizamına dahil olan ve fakat mevzuat nedeniyle bir türlü çözüme kavuşturulamayan Mersin Serbest Bölgesinin Mülkiyet sorununu çözümsüz bırakacağı düşünülemez. 
Mülkiyet sorununun çözümü kapsamlı bir çalışmayı gerektirse bile, İmar Kanununa eklenen geçici 16. maddenin amacı göz önüne alındığında Mersin Serbest Bölgesinde tamamı veya bir kısmı kıyı kenar çizgisi içinde kalan araziler üzerine inşa edilen yapılara, yapı sahibinin hukuki durumunu bir ölçüde güvenceye alan Yapı Kayıt Belgesi verilmesinde yasal bir sakınca olamayacağı inancındayız.” şeklinde konuştu. 

“ÜRETİM-İHRACAT VE YATIRIMLAR DAHA DA ARTACAK”

Mersin Serbest Bölgesindeki taşınmaz için şirketleri adına Yapı Kayıt Belgesi verilmesini istediklerini yineleyen MESBAK Başkanı Bülent Ulusoy: “3194 sayılı Kanunun İmar Barışını düzenleyen 16. maddesi, Serbest Bölgelerde bulunan Hazineye ait taşınmazları madde hükümlerinin uygulamayacağını yerler dışında tutmamıştır. Diğer bir ifade ile Kanun Serbest Bölgelerdeki hazineye ait taşınmazlar üzerine yapılan yapılara yapı kayıt belgesi verilmesi ve bu yapıların bulunduğu arasa ve arazilerin yapı sahiplerine satışını mümkün kılmaktadır. Bununla birlikte, İmar Kanunu’nun 16. maddesinin uygulanmasına yönelik olarak çıkarılan bu kapsamdaki aşağıda belirttiğimiz maddeye istinaden ‘Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul Ve Esaslar’ın  Hazineye ve belediyeye ait taşınmazlar üzerindeki yapılar  başlıklı 7. maddesinin, İmar Barışı hükümlerinin serbest bölgelerde uygulanmasına engel teşkil ettiği yönünde yorumlar yapıldığına şahit olmaktayız. Kanaatimizce bu madde Serbest Bölgelerde bulunan Hazineye ait arsa ve arazilere yapılan yapılara yapı kayıt belgesi verilmesini, bu taşınmazların Bakanlığa tahsisini ve sonrasında da yapı kayıt belgesi sahiplerine satışını engellememektedir. Firmalarımıza üst yapı ve tapu tahsisi ile alakalı gerekli ön görülerimiz şöyledir,
Bu kapsamda firmalarımız gibi Mersin Serbest Bölgesi’nde birçok firma bulunmakta, binaların ve arsaların kendilerine tahsis edilmemiş olması nedeniyle bu firmalarımız uzun vadeli yatırımlar yapamamaktadır. Üst Yapıların ve arsaların firmalara İmar Barışı kapsamında devredilmesi tahsis edilmesi durumunda yapılan yatırımlar artarak daha rantabl çalışılması sağlanmış olup ekonomiye daha büyük katkılar sağlanacaktır. Ayrıca bu üst yapı ve arsaların devrinin karşılığı olarak elde edilecek  tahsisinden  gelen gelirler hali hazırdaaki alınan kira gelirlerinden kat kat fazla olacağından dolayı bu gelir kamu maliyesine devletimiz içinoldukça önemli bir mali katkı sağlayacaktır, küçümsenmeyecek kadar önemli bir yer tutmaktadır. Hiç kuşku yok ki, Devletimizin imar barışı kapsamında yapacağı bu hamle ekonomiye daha da canlılık ve hareket getirecektir.
Bugüne kadar Serbest Bölgelerde üst yapı ve tapu özelleşmesi dönem dönem gündeme gelmiş olup ancak çeşitli engellere takılmıştır. Bu engellerin başında kıyı kenar çizgisi sorunu gelmektedir. Serbest Bölge hudutları Bakanlar Kurulu kararınca belirlendiğinde Kıyı Kenar Çizgisi Tespiti yapılmamıştı. Ancak üst yapılar yapıldıktan 7-8 sene sonra kıyı kenar çizgisi çizilmiştir. Bu kıyı kenar sorunu üst yapı ve arsaların özelleşmesinde idarece içinden çıkılmayan bir sorun haline gelerek çözüm bulunamamıştır.  Bu karşılık, İmar Barışı ama bugün için İmar Affı Kanunu bu engellerin hepsini aşarak problemleri çözmektedir. Şayet ilgili Usul ve Esaslarının 7. maddesi İmar Barışının Serbest Bölgelerde uygulanmasına ve hazine arazilerinin yapı sahiplerine satışına Kanunda engel olan bu maddenin serbest bölgeler hariç  şekilde düzenlenmesi, kamu ve kullanıcılarımızın maddi yararına fayda sağlayacak olup ekonomiyi daha da canlandıracak ve bu durum kullanıcılara ve yatırımcılara güven verecektir. Bu kapsamda gerekli değişikliğin yapılması düzenlemelerin böyle olması Serbest Bölgeleri cazibe merkezi haline getireceğinden kullanıcılar ve yerli-yabancı yatırımcılar tarafından üretim, ithalat-ihracat yönünden yatırımlar daha da artacaktır.
Söz konusu yerlerin firmalarımıza tahsisi konusunda gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz.” diyerek yetkililere çözüm çağrısını yeniden dile getirdi.

MEHMET MİRAS

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Mersin
Sıradaki Haber ‘PLATFORM PROJESİNİN İPTAL SEBEBİ ÇEVRE Mİ? YOKSA VAZGEÇİLMEYEN LİMAN POLİTİKALARI MI?’