İçel TV’de ‘Leyla Pak İle Gündem’ programına Mersin Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı Selahiddin Akkuş konuk oldu. Yerel basının problemlerine değinilen programda, Mersin’i yönetenlerin yerel medyaya ve gazetecilere bakış açısı konuları da ele alınırken, ayrıca yerel basına destek, belediye başkanları ile gazeteciler arasında yaşanmakta olan diyalog ve problemler de konuşuldu.
Gazeteci-Yazar Selahiddin Akkuş Leyla Pak İle Gündem programına katılarak gazetecilik meslek sorunlarını, yaşan olan zorlukları ve yöneticilerin basına yönelik eksik ve yanlış uygulamalarını eleştirdi. Mersin’i yönetenlerin fazlaca ben olgusu ile hareket ettiğini vurgulayan Akkuş, “Ben hiç övünmüyorum, egom yüksek değil. Mersin’e kazandırdığım güzel projeler var. Her konuda tartışırım. Kendime ve projelerime güveniyorum.’ diyen yöneticiler varsa, İçel TV’de canlı yayında tartışalım. Yöneticileri dürüstçe çanak soru beklemeden, gerçek anlamda eleştirebileceğimiz açık oturumlara davet ediyorum. Şov peşinde koşmayı bıraksınlar, ego yapmayı bıraksınlar ve yönetilecek objektif soruları yanıtlasınlar.” dedi.
“Şov yapma törenlerine dönüştü!”
Yıllardır belediyelerin her yıl gazetecilerin katıldığı bir yılı değerlendirilen toplantılar yapıldığını hatırlatan Akkuş, “10 Ocak Gazeteciler Günü’nde Başkan Vahap Seçer diyor ki ‘beni denetleyin.’ Bizim sizi denetleyebilmeyiz için önce ortamını yaratmanız gerekiyor. Sadece şak şakçıların olmadığı, gerçek gazetecilerin olduğu toplantılar yapmalılar. Sizler bize ne yaptıklarınızı anlatın, bizler de soru ve önerilerle karşılık verelim. Önceden her yıl istinasız yapılan bu değerlendirme platformları soru cevap olmadan alkışlarla şov yapma törenlerine dönüştü. Son zamanda ise kimse bu konuda kendini sorumlu hissetmiyor.“ diye konuştu.
“Çıksınlar basın karşısında soruları cevaplasınlar”
Katıldığı bir televizyon programında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 16 milyon oy aldığını belirterek soru beğenmemesini eleştiren Selahiddin Akkuş, “Ne yani Vahap Seçer’de 2 milyon nüfuslu Mersin’in başkanı. Oy aldı seçildi diye soru sormayacak mıyız? Seçer başta olmak üzere tüm ilçe belediye başkanları kendilerine güveniyorlarsa, samimiyseler ve egoları yüksek değilse çıksınlar basının karşısına canlı yayında objektif olan gazetecilerin sorulan sorularına cevap versinler.” diyerek çağrıda bulundu.
“Mersin’in problemlerini Mersinli gazetecilerle tartışacaksın”
Kendi egolarını tatmin edebilmek için kurum ve kuruluşların kalıcı büyük proje yerine, küçük farklı sosyal projeler yaptıklarını belirten Selahiddin Akkuş, “Birde yaygın basın televizyonlarda çıkanları Mersin’e çağırmak gibi bir problemimiz var. Sen Mersinli gazetecilerle duayenlerle program yapacaksın, onlarla kentin problemlerini tartışacaksın. Mersin’i haber bile yapmıyorlar, bizler artık kendi sosyal medyamızdan ve dijital platformlardan da tüm dünyaya sesimizi duyuruyoruz.” diye söyledi
“Gazetecilik eleştirmektir, gazeteci eleştirmezse yöneticilere halkla ilişkiler yapmış olur”
Gazetecilik mesleğinin zorluklarına değinilen programda konuşmasını sürdüren Selahiddin Akkuş kent problemlerini tanımlarken, “Kentimizin hastalığı yıllardır hakim olan ben olgusu ve övünme kültürünün varoluşu. Kentimizdeki yöneticilerde bu hastalık var ve neden kent yöneticileri bu hale geldi? Bunun da bana göre birinci derecede sorumlusu, halen bir araya gelemeyen yerel gazeteciler olarak bizleriz.” diye konuştu.
“Kentimizin hastalığı ben olgusunun insanlara yerleşmesi”
Yöneticilerin kendilerine dair ego problemlerinin var olduğunu belirten Selahiddin Akkuş, “Kentimizin hastalığı ben olgusunun insanlara yerleşmesi. Dikkat edin yöneticilerimizin çoğu konuşma yaparken ‘Ben’ diyerek konuşuyor. Niye biz diyemiyorsunuz? Egolarına hakim olamıyorlar. Bazı yöneticiler çıktığı platformlarda kendisini övüyor. Senin kendini övme hakkın var mı? Sen kendini övemezsin, seni hak ediyorsan yerel medya ve vatandaş över. Kendi kendini översen kişisel reklamını yapmış olursun. En önemlisi kendini ve bizi kandırdığını zannedersin. Bu iki hastalığın üzerine gazeteciler olarak gitmemiz gerekiyor.” dedi
“Mersin’in kaybettiğini görüyorum”
Projelerin eksik ve hatalı olduğunun altını çizen ayrıca kent yöneticilerinin objektif bir şekilde eleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Akkuş, “Eleştirmediğimiz için bu sorunları yaşıyoruz. Mersin yükselen bir trend yerine bana göre yere çakılacak bir trende doğru hızla gidiyor. Alınan kararlar yapılan ve yapılmayan yatırımlara bakıldığında Mersin’in kaybettiğini görüyorum. Yöneticilere sesleniyorum ben olgusunu ve egoyu bir kenara bırakmalısınız. Sizler oraya seçilerek geldiniz görevleriniz var güzel şeyler yapmak zorundasınız ve bunlar kalıcı projeler olmalı.” diye söyledi.
“Yöneticileri gerçek anlamda eleştirelim”
Akkuş, “Bir insan kendi hazırlattığı basın bülteninde kendini över mi? Yaptıkları icraatlere bakıyorum çorba dağıtılmış çorbayla da övünülür mü? Çorba İÇİN basın bülteni yapılanır mı? Sosyal projelerle, küçük çaptaki derneklerin yapmaları gereken sosyal olay ve projelerle övünerek, kendilerinin Mersin’i kurtardıklarını iddia ediyorlar! Lütfen artık bütün gazeteciler olarak bu olaya el atalım. Yöneticileri asıl nasıl bir çalışma yapmaları gerektiği konusunda gerçek anlamda eleştirelim.” dedi.
Yerel yönetimlerin yerel basın gücünü ayakta tutma ve destek olmak adına yapılan çalışmalarına da değinen Selahiddin Akkuş, “Gazeteciler olarak sorunu kendimizde aramamız gerekiyor. Mersin’de sekiz tane günlük gazetemiz var ve yıllardır bu gazeteleri bir araya getirmeyi başaramadık. Burada yine ego devreye giriyor veya farklı çalışmalar yapılmasından kaynaklanıyor. Bizler sekiz günlük gazete başta olmak üzere televizyon ve radyolarla bir araya gelebilseydik bu durumda olmazdık” şeklinde konuştu.
“Yöneticiler yerel medyaya destek vermiyor!”
Yerel yönetimin ve kurum kuruluşların yerel medyaya desteklerinin sözde kaldığını belirten Selahiddin Akkuş, “Yöneticiler ‘biz basının yanındayız, yerel medyanın yanındayız’ şeklinde gaz vermekten başka bir şey yapmıyorlar. 10 Ocak Günü’nde hiçbir kurum gazetecilere bir ilan dahi vermedi! Bayramda bile artık ilan vermiyorlar, abone dahi olmuyorlar. Fakat sevgililer günü gibi günlerde bilboardları doldurup, çorba dağıtabiliyorlar.” diye eleştirdi.
“Her kurum bir projeye sahip çıksın ve kente kazandırsın”
Mersin şehri için yapılacak çalışmalara kent dinamiklerinin sahip çıkması gerektiğini vurgulayan ve birlik beraberlik olmalarının gerektiğini söyleyen Selahiddin Akkuş, “MESİAD Ankara’da görüşmeler yaparak Millet Bahçesi projesinin tamamlanmasına katkıda bulundu. Beğenirsiniz beğenmezsiniz ama bana göre bu projede MESİAD’ın katkısı oldukça büyük. Diğer kurum ve kuruluşlarda bir projeyi ele alarak kente kazandırmalı. Örneğin, ‘Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Kazanlı Tarsus Turizm Projesi’ne sahip çıkıyorum’ desin. Mersin Ticaret Borsası Çukurova Uluslararası Hava Limanına sahip çıksın. Deniz Ticaret Odası Konteyner Limanı Projesi’nin sahibi olsun” diye konuştu.
YORUMLAR