Savaşın acımasız yüzünde, bazen insaniyetin parladığı anlar da oluyor.
İşte bunlardan biri de geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yapılan görüşmelerle mümkün olan Rus ve Ukraynalı savaş esirlerinin takası. 2 Haziran’da İstanbul’daki doğrudan görüşmelerin ardından, ikinci grup esirler de evlerine döndü. Bu takaslar, savaşın getirdiği yaraları bir nebze de olsa sarma ve ailelere umut olma adına büyük önem taşıyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin belirttiğine göre, öncelik ağır yaralı ve hasta askerlerdeydi. Takas edilenler arasında tam üç yıldır esir olan, Mariupol’deki çatışmalarda yakalanan askerler de var. Serbest bırakılanların çoğu ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşuyor; bazıları uzuvlarını kaybetmiş, bazıları ise görme yeteneklerini yitirmiş durumda.
Eşi 18 aydır esir olan Amina Ivançenko’nun sözleri, bu anların duygusal yoğunluğunu gözler önüne seriyor: “Onlar sayesinde mücadelem çok daha kolay geçti. Ülkemiz mutlaka herkesin dönüşünü sağlayacak. Ukrayna’ya zafer! Teşekkür ederim!” Bu sözler, sevdiklerine kavuşanların hissettiği derin minneti ve umudu yansıtıyor.
Ancak her hikaye mutlu sonla bitmiyor. Çernigiv bölgesinden Anastasiya Nahorna gibi birçok aile, sevdiklerinin akıbetini öğrenmek için endişeyle bekliyor. Nahorna’nın “Bu acı her geçen gün daha da katlanılmaz hale geliyor. Bir haber almak istiyorum, çünkü kaybolduğu andan bu yana maalesef hiçbir bilgi alamadık. Hayatta mı? Esir mi? Onu gören oldu mu?” şeklindeki feryadı, savaşın geride bıraktığı belirsizliğin ve bitmek bilmeyen acının somut bir örneği.
Rusya Savunma Bakanlığı da aynı anlaşma kapsamında kendi askerlerini teslim aldıklarını açıkladı.
Rus askerlerinin Belarus’a ulaştığı ve burada psikolojik ve tıbbi destek aldıkları belirtildi.
Bu esir takasları, sadece yaşayan askerleri kapsamakla kalmıyor.
Her iki tarafın elindeki hayatını kaybetmiş askerlerin cenazelerinin değişimi için de benzer bir anlaşmaya varıldığı kaydedildi.
Bu da, savaşın en acı verici sonuçlarından biri olan kayıpların dahi ailelerine kavuşabilmesi için bir umut ışığı demek.
İstanbul’da yapılan bu görüşmeler, her ne kadar doğrudan bir barış ilerlemesisağlamasa da, esirlerin ve hayatını kaybeden askerlerin değişimi konusunda önemli bir adım oldu.
Bu insani jestler, savaşın dahi tamamen insani değerleri yok edemediğinin bir kanıtı niteliğinde. Umarız bu tür adımlar, daha geniş çaplı barış görüşmelerinin ve kalıcı bir çözümün yolunu açar.