Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DALKAVUKLUK VE DEVLET ADAMLIĞI

Çıkarcı, kindar ve entrikacı
Çıkarcı, kindar ve entrikacı bir insan olan ve dalkavukluktan çok hoşlanan Sadrazam Vekili Halet Efendi (!) çıkarlarına hizmet etmeyen ve kendisine dalkavukluk yapmayan Moralı Osman Efendi’ye etmediğini bırakmazmış.
Adamcağızı, çeşitli bahaneler uydurup, oradan oraya sürer dururmuş. Osman Efendi, Devlet’in bir işi için günlerden bir gün Halet Efendi’yi ziyarete gider.
Halet Efendi’nin Osman Efendi’yi dış kapıda karşıladığını gören Molla İzzet,
“Bu ne iştir Efendim?! Osman Efendi’yi hem kapıda karşılayıp iltifat ediyorsunuz, hem de Adamcağıza yapmadık kötülüğü bırakmıyorsunuz” der!
Halet Efendi bunun üzerine, “Doğru söylüyorsun be Molla! Osman Efendi’ye elinden ekmeğini almak da dahil, hemen her türlü kötülüğü yaptım, fakat adamlığına (insanlığına) bir şey yapamadım” diye itirafta bulunur.
“Efendi insan, her hal ve şartta insani değerlerden vazgeçmeyen insandır.”
*Halet Efendi (1760 – 1823) kimdir?
Asıl adı Mehmet Sait olup, Sultan 2nci Mahmut’un en önemli vezirlerinden biridir.
Sadrazam Vekilliği de dahil, Devlet’in değişik birimlerinde üst düzey görevlerde bulunmuş, çıkarcılığı ve entrikacılığı yüzünden kafası kesilerek idam edilmiştir.
*Moralı Osman Efendi (1757 – 1809) kimdir?
Devrinin en onurlu, en namuslu ve en çalışkan bürokratlarından biri olup, asıl mesleği olan defterdarlık da dahil, Devlet’in çeşitli birimlerinde uzun yıllar üst düzey görevlerde bulunmuş gerçek bir vatanseverdir.
*Keçecizade İzzet Molla ya da Molla İzzet (1786 – 1829) kimdir?
Ünlü bir gazel ustası da olan ve nüktedanlığıyla bilinen Keçecizade Molla İzzet, Sultan 2nci Abdülhamit döneminde bir müddet kazaskerlik de (şer’i davalara bakan askeri hakimlik de) yapmıştır.
“Meşhurdur ki, fisk ile (doğru yoldan çıkmakla) dünya olmaz harap, onu asıl harap eden alimlerin (bilginlerin) dalkavukluğudur.”
Keçecizade Molla İzzet
PAYLAŞIM
Biz gamsız sarhoşlarız, aydın karanlıklarız!
Hem kadehle soluktaş, hem de ayrılıklarız
Sevgilinin kaşları eğdi kaderimizi!
O günden beridir biz düşmüş yaratıklarız
Ey gülüm, sen daha dün parçaladın göğsünü!
Ama biz ta doğuştan kızıl şakayıklarız!
Lale gibi ortada yalnız kadehi görme!
Şu yaramıza bir bak, gör nasıl aşıklarız!?
Şiirdeki renge ve hayale bakma Hafız!
Biz ki boş bir levhayız, dokundukça çınlarız!
Sadi Şirazi
Hafız lakaplı Sadi Şirazi kimdir?
1210 – 1292 yılları arasında Şiraz’da yaşayan ve asıl adı Hace Şemsettin Muhammet olan Türk asıllı İranlı Şair, Yazar ve Düşünürdür.
Ünlü Alman edebiyatçısı ve filozofu Goethe’nin, üzerine koca bir Divan yazdığı Hafız’ı (Sadi Şirazi’yi) RİNTLERİN ÖLÜMÜ Adlı Şiirinde bakın nasıl anlatıyor şairimiz Yahya Kemal Beyazlı!?
Hafız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış!
Yeniden, her gün açarmış kanayan rengiyle!
Gece bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış!
Eski Şiraz’ı hayal ettiren ahengiyle!
Ölüm, asude bahar ülkesidir her rinde!
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter!
Ve serin serviler altında kalan kabrinde!
Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter!
Rivayet o ki, Aksak Timur olarak da bilinen büyük Türk Hükümdarı Timur, Şiraz’ı ele geçirdikten sonra halka ağır vergiler salar. Fakat birçok insan gibi Hafız da bu vergileri ödeyemez.
Bunun üzerine Hafız’ı yakalayıp, ünlü biri olması nedeniyle Timur’un huzuruna çıkarırlar. Hafız’ı dinleyen Timur, Şair’in “O Şirazlı Dilber, verse hani gönlümün muradını Yanağındaki bir çift bene, Semerkant’ı ve Buhara’yı bahşederim!”  beytini hatırlatarak “Sevdiği güzelin yanağındaki bir çift bene, Semerkant’ı ve Buhara’yı vermekten söz eden biri, nasıl olur da bu vergileri ödeyemez?” diye sorar!
Hafız’ın Timur’a cevabı bir rinde yaraşır niteliktedir.
-Cömertliğimiz yüzünden vere vere, şu sırtımızdaki lime lime olmuş eski ve soluk mintandan gayrı bir şeyimiz kalmadı Hükümdarım!

Zekice verilen bu samimi cevap Timur’un çok hoşuna gider ve maiyetindekilere emir vererek, Hafız’ın vergilerden muaf tutulmasını ister.