Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    ERDOĞAN SERİN: BİR ÜLKE İÇİN ASIL BEKA SORUNU, KENDİ İKBALİNİ MİLLETİNİN İSTİKBALİNE TERCİH EDEN SİYASETÇİLERDİR

    Bu ülke insanının hiçbir
    Bu ülke insanının hiçbir zaman birbiriyle sorunu olmadı.
    Dün olmadı, bugün yok, yarın da olmayacak.
    Üstelik de kendi ikbalini milletinin istikbaline tercih eden siyasetçilere rağmen olmayacak.
    Bu Milleti geçmişte sağ, sol üzerinden düşmanlaştırmaya çalıştılar, başaramadılar. Alevilik, Sunnilik üzerinden düşmanlaştırmaya çalıştılar, başaramadılar.
    Kürtlük, Türklük üzerinden düşmanlaştırmaya çalıştılar, başaramadılar.
    Şimdi de dinli, dinsiz, milli, gayrı milli diyerek düşmanlaştırmaya çalışıyorlar. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar, Milletimizi birbirine düşman edemiyecekler.
    Çünkü Milletimizin feraseti (sezgisi) ve basireti (sağduyusu) buna izin vermez.
    Bu Millet’in iyiliğini ve esenliğini isteyen hiçbir siyasetçinin böyle şeylere tevessül etmemesi lazım. Siyasetçiye düşen, milletin aşıyla, işiyle, sağlığıyla, eğitimiyle, güvenliğiyle ilgilenmektir.
    Üretimi nasıl artırırım ve vatandaşın hayatını nasıl kolaylaştırırım üzerine kafa yormaktır.
    Siyasetçinin görevi, ülkesini refaha ve huzura kavuşturmaktır.
    Unutmayalım!
    “İkbalini düşünene siyasetçi, vatanını ve milletini düşünene devlet adamı denir.”
    Bu Ülke’nin, devlet adamı vasfında siyasetçilere ihtiyacı var!
    Hukukun, demokrasinin, insan haklarının ve özgürlüklerin egemen olduğu mutlu ve müreffeh bir Türkiye’de huzur ve güven içinde yaşamamız umut ve dileğimle esen kalın!
    AYVAYI YEMEK!
    Rivayet o ki, adamın biri hırsızlık amacıyla sahibi seyahatte olan boş bir eve girer ve orayı, burayı karıştırmaya başlar.
    Fakat evde çalmaya değer hiçbir şey bulamaz.
    En sonunda yiyecek bir şeyler bulup karnımı doyurayım bari der ve buzdolabının kapısını açar.
    Buzdolabında sadece bir ayva vardır.
    Bıçakla ayvayı soyup yemeye başlar.
    Tam o esnada durumdan haberdar olan komşuların ihbarı üzerine polisler evi basar ve adamı yakalayıp mahkemeye çıkarırlar.
    Adam hakime her şeyi olduğu gibi anlatır.
    “Eve bir şeyler çalmak için girdim amma, çalacak bir şey olmadığı için buzdolabında bulduğum tek ayvayla karnımı doyurayım bari dedim” der! Hakim merak edip, “Peki! Ayvayı yedin mi?” diye sorar! Adam gayet samimi bir edayla “Yedim efendim!” diye cevap verir.
    Hakim bunun üzerine, “Ta şimdi ayvayı yedin işte!” der ve sözlerine devam eder!
    “Yaz evladım! Ayvayı yediğinden dolayı hırsızlık fiili oluştuğundan sanığın tutuklu olarak yargılanmasına…”