Belediyelerde taşeron işçilere kadro verileceği müjdesinin verilmesinin ardından güvenlik yasasına da tabi tutuldu. Kadroya alınmak için talepte bulunan işçiler güvenlik soruşturmasından geçerek kadro dışında kaldı.

İtirazlarını dile getirmek için işçiler, DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası öncülüğünde Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelerek yapılan yasal düzenlemeye karşı olduklarını ve işlerini geri istedikleri belirtti.

İşçilerin işlerine geri getirilmesi ve kadro verilmesi adına DİSK’e bağlı Genel İş Şube Başkanı Kemal Göksoy açıklamada bulundu.

Açıklama konuşmasından önce işçiler hep beraber şu şekilde sloganlar attı: “İşçiler birliği sermayeyi yenecek. Zafer direnen emekçi olacak. Kadro haklarımız engellenemez, Direne direne kazanacağız, Kadro evimiz bizi işten ettiniz”

 

Göksoy, yapılan tüm sorunların hükümetin sorumluluğu olduğuna dikkat çekerek bu sorunlara çözüm getirmesinin de zorunlu olduğunu belirtti.

Konuşmasına devam eden Göksoy, cezaevinde yatmış olan bir kişinin cezasını çekerek tekrardan toplum kazandırmak yerine iş verilmediğini vurguladı.

 

“BU ANAYASANIN EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR”

 

Genel İş Sendikası işçi sınıfının en değerli sendikal gücü olduğunu belirten Göksoy: “Sendikamız baş eğmeden, mazlumu yalnız bırakmadan, işçileri aldatmadan, siyasette, iktidarı ve sermayeye boyun eğmeden bugünlere geldi yarınlara da böyle gidecektir. Daha önce söyledik bir kere daha tekrar ediyoruz. Hükümet seçimlerinde verdiği kadro vaadini eşitsiz ve eksiksiz bir şekilde hayata geçirdi. Merkezi idarede taşeron işçilere tanıdığı kamu işçiliği hakkını yerel yönetimlerdeki işçilere tanımayarak büyük bir ayrımcılığa ve eşitsizliğe yol açtı. Belediye işçilerine kadro verilmedi. Bu anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. Bu ayrımcılık giderilene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye kaydetti.

 

“BİNLERCE TAŞERON ŞİRKET İŞÇİSİ HUKUK DIŞI BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYADIR”

 

Tüm eşitsizliğe rağmen gelinen bu önemli aşama işçi sınıfının, on yıllardır canla başla sürdürdüğü insanca yaşama, insanca çalışma mücadelesinin bir kazanımı olduğunu dile getiren Göksoy, getirilen düzenleme ile güvenlik soruşturması gerekçe gösterildiğini 19 arkadaşlarının daha işlerinden edildiğini belirtti.

 

 

Göksoy: ”696 sayılı KHK ile taşeronlarda çalıştırılan işçilerde bir sürü diğer koşul yanında devlet memurları için aranan koşullar da aranmaktadır. Merkezi idareye kadrolu geçişte 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun atama şartlarını aramak bile tartışmalıyken 657 sayılı kanun içinde tanınmamış ve tanımlanmamış belediye şirketlerine geçiş için 657 koşullarını aramak hukuki temeli olmayan bir keyfiyettir. Şu anda belediye hizmetlerinde çalışan binlerce taşeron şirket işçisi hukuk dışı bir durumla karşı karşıyadır.” ifadelerini kullandı.

 

Göksoy: “Sendikamız en başından beri yıllardır kamu idareleri için çalışan ve aslında kamu idarelerinin işçisi oldukları hukuken tescil edilmiş olan işçilerin karşısına güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması koşulunu dikmenin işçileri eleme amacını taşıdığını ifade etmiştir.” dedi

 

“BU UYGULAMAYLA İŞÇİLER ADETA SUÇ İŞLEMEYE TEŞVİK EDİLMEKTEDİR”

 

Bu işçiler kadro beklerken işsiz kalacaklarını belirten Göksoy: “Şimdi sabıka kayıtları  ve güvenlik soruşturması nedeniyle karşımıza çıkması beklenen bu durum büyük bir toplumsal açmaza neden olacak boyuttadır. İşsizliğe mahkum edilecek binlerce işçi nasıl yaşamlarını sürdürecektir. Bu durumdaki üyelerimiz geçmişte yaptıkları hükümlerinden  cezalarını çekmişlerdir ve kamuya yıllardan beri hizmet vermektedirler. Buna rağmen toplumun dışına itilmesine sebep olacak bu uygulama ile karşı karşıyadırlar. Bu uygulamayla işçiler adeta suç işlemeye teşvik edilmektedir.” şeklinde konuştu.

 

“400 BİN İŞÇİ, BU EŞİTSİZLİĞİN VE AYRIMCILIĞIN MAĞDURLARI DURUMUNDADIR”

 

 

Konuyla ilgili çıkarılan tebliğde başvuruların reddinden sonra itiraz komisyonlarının kararlarının kesin olduğu, yargı yolunun kapalı olduğu söylentilerin olduğunu dile getiren Göksoy: “Bunu kabul etmeyeceğiz yargıya başvuru hakkı anayasal bir haktır. Her türlü hukuksal mücadeleyi sürdüreceğiz. Bir ayrımcılık ve eşitsizlikte tediye ödemesinde yani işçiler arasında bilinen adıyla devlet ikramiyesinde yaşanmaktadır. Belediye şirketlerinde çalışan 100 bin işçi ve taşeron şirketlerde çalışan ve belediye şirketlerine geçecek olan yaklaşık 400 bin işçi, bu eşitsizliğin ve ayrımcılığın mağdurları durumundadır. Merkezi  yönetimlerde çalışan taşeron şirket işçilerinden kadroya geçişe hak kazananlar, kadrolu işçiliğe geçtikten sonra yılda 52 günlük ücret tutarında ilave tediye (ikramiye) alabilecek. Ancak ilave tediye merkezi idareye bağlı kurum ve kuruluşlarda, İş Kanunu’na tabi olarak çalışan tüm kamu işçilerine ödenecek; belediyelerde şirketlerinde çalışan işçilere ise ödenmeyecektir.” diye belirtti.

 

 

“BU HAKKANİYETLİ BİR TUTUM DEĞİLDİR”

 

Belediyelerin kadrolu işçileri ilave tediye aldığına dikkat çeken Göksoy: “Ancak belediye şirketleri 6772 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmediği için belediye şirketlerinde çalışan işçilere ilave tediye ödemesi yapılmamaktadır. Bu hakkaniyetli bir tutum değildir. Belediye ve mahalli idare şirketlerinde işçi kadrosuna geçirilenler de merkezi idarede çalışan işçiler gibi 52 günlük ilave tediye ödemesinden yararlandırılmalıdır. 6772 sayılı Kanun konusunda Yargıtay içtihadını doğru bulmuyoruz. Bu nedenle Hükümet’ten talebimiz 6772 sayılı Kanun’un 1.maddesine belediye şirketlerini de ekleyerek bu ayrımcılığa son vermesidir.” dedi.

 

“HER ALANDA EŞİTLİK TALEP EDİYORUZ”

 

Konuşmanın son bölümünde Göksoy Genel-İş Sendikası kamuya geçiş sürecinde bütün alt işveren işçilerinin sesi olacağını kaydederek: “İşçilerin sorunlarını dile getireceğiz, onların hak ettikleri işlerde hakça çalışmaları için, belediyelerde çalışan işçilerin de kadro haklarına kavuşmalarını başarana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Kısaca biz kamu işçileri için eşit haklar talep ediyoruz. Her alanda eşitlik talep ediyoruz.  Bunun mücadelesini sizlerle birlikte vereceğiz.” diyerek son cümlelerini tamamladı.