Bugün Pazar ve ben yokluğunun kıyısında geberesiye boy veriyorum. Saat, bilmem kaçıncı on? Ben, bilmem kaçıncı elli? Hayat her gün akıp

Bazı sözler, yaşamın belirsizlikleri ve karmaşıklıkları üzerine bir eleştiri ya da gözlem içeriyor gibi görünüyor. İnsan ilişkileri, hayatta karşılaştığımız zorluklar ve olayların

Hayat bazen en olmadık yerlerde sınar insanı… Velad, günün ilk ışıklarıyla birlikte gözlerini tavandaki çatlaklara dikti. Çatlak sayısı aynıydı. Şurdaki

Yedi gün, yirmi dört saati dolu dolu yaşayan bir ADAM olarak, kendime nasıl vakit ayırabilirim? Kendimi ayırıp diğer meşgalelerden, tercihlerimi belirleyip

Sen yirmi birinci yüzyılın göbeğinde yaşa, teknoloji ve medeniyetin hat safhaya ulaştığı bir çağa denk gel ama bir taraftan tüm bunları

İşte karşımdasın! Gözlerine bakmak dediğim şey her saniye güneşin yeniden doğuşunu izlemek gibi bir şey. Zifiri karanlık bir gecenin içinde doğan,

Tam bir salon beyefendisiydim ben, ama şimdi tavan arasında yaşıyorum. Ah, o eski günler… Altın kaplamalı salonlarda valsler dönerken, şimdi

En acı ve zavallı olan şey de ne biliyor musun, Arya? Söylediğim sözlerin, o titreyen, içimden kopup gelen cümlelerin, bir zamanlar

Gökyüzü, kurşun bir battaniye gibi şehrin üzerine çökmüştü. Ne bir yıldız ne bir umut kırıntısı. Sokak lambalarının sönük ışıkları, kaldırımlarda

“Gerçeği Kaldırabilir misin? Sokrates der ki: “İnsanların çoğu, gerçeği duymaktansa güzel bir yalana inanmayı tercih eder.” Gerçek acıdır. Çoğu insan kendini

Sevgili okuyucular, hayatın akışında bazen bir cümle, bir fısıltı gibi gelir ve tüm düşüncelerimizi sarsar. İşte tam da böyle bir

Mersin İdman Yurdu’nun yükselen yıldızı kim diye soracak olursanız, elbette ki kulüp başkanı Servet Özdemir ve ekip arkadaşları. Gazetemizi temsilen Mersin İdman

“Bakmayın Öyle çok güzel sözler söylediğime, aslında ben hepsini Google den kopyalıyorum. Bakmayın Öyle cafcaflı bir hayat yaşadığıma, aslında ben yalnızlığın ta

Ne acıdır ölüm korkusundan ölmek. Bu söz, bir şeyden (örneğin ölüm) korkmanın, o şeyin kendisinden daha fazla zarar verebileceğini ifade edebilir. Yani,

Yaprakların ağlayarak, can hıraş çığlıklarla, susuz kalmış ama sudan da bıkmış gibi gökyüzünden aşağı sağanak bir şekilde tezahür ettiği bir mevsimdi. Tüm

Ekmek derdi fena bir şey… Derdin ekmek olursa, o daha fena bir şey. (Allah muhafaza.) Bu cümleler dilimde dönerken, içimde bir

Sana hiç yalan söylediler mi? Bana söylediler. Hem de öyle yalanlar ki, duyduğunda önce inanmak istemiyorsun, ama sonra bir bakmışsın, o

Bugün Doğa için ne yaptın? İnsanoğlu, tarih boyunca doğanın sunduğu nimetlerden faydalanarak varlığını sürdürmüştür. Ancak bu ilişki, zamanla bir savaşa dönüşmüş

Dikkat ettiniz mi? Birçok kentin meydanında, her sabah gökyüzünü delmeye meyilli bir şekilde sessizce yükselen bir saat kulesi vardır; ne kadar gürültüyle

Sevgili Zaman, sana yıllar önce yazdığım en yalın mektuptan bu yana çok şey değişmedi: Düşündüm ki denizi görmeden önce kendimi görebilmem mümkün

Çoook eski vakitlerin birinde, zamanın tozlu sayfaları arasında kaybolmuş, şimdilerde sadece tecrübesiz bir hatıra olarak kalmış, sadece aklıma gelen bir

                                  Hayallerimiz de ya

Gidiyor musun? Gittin mi? Camların arkasından gidişini izlemek bir hayli ağır geldi yaşlı bedenime. Cam kırıldı, gözlerime doldu un ufak.

Armutların düştüğü yerde ki üzümleri görebiliyor muyuz? Sabah kahvemi yudumlarken, pencereden sokağa vuran o tanıdık ışıkla birlikte aklıma bir cümle