Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

PENCEREMDEN: 1 MART TEZKERESİNE GAZİ MECLİS VE CHP NEDEN SAHİP ÇIKMADI?

Mart ayı Cumhuriyet tarihimizde önemli gelişmelerin olduğu aydır. Bunlardan ilki

Mart ayı Cumhuriyet tarihimizde önemli gelişmelerin olduğu aydır.

Bunlardan ilki 3 Mart 1924 devrim yasalarının kabul edildiği gündür. Ki Cumhuriyet tarihi açısından çok önemli olup, şeriat ikliminden kopuş yasalarıdır. Cumhuriyet tarihinin en önemli yasalarından biri kabul edilir.

12 Mart 1971 Askeri Muhtırası, sonuçları açısından, sivil hükümeti istifaya zorlayan askeri bir darbe etkisi yaratmış. Ordu içinde tasfiyeler yapılmış, Deniz Gezmiş ve arkadadaşlarının idamının olduğu ve toplumsal hafızamızda yeni fay hatları yaratan sonuçlar ortaya çıkarmıştır.

1 Mart 2003 tezkeresini reddi ise ülkemizin siyasi tarihinde ve dış politikasında sonuçları açısından belki de en önemli sonuçları yaratan bir gelişmedir.

Kasım 2001 genel seçimlerinde, AKP iktidarı ile başlayan bugünkü 22 yıllık rejimin, FETÖ cü kadrolarla beraber yürüdükleri iktidar yolculuğunun başlangıcının 5. ayında, 1 Mart 2003 tarihinde meclise getirdikleri tezkere ret edilmiştir.

Bu “Irak’ta kimyasal silah var.“ yalanı ile Irak’a kuzeyden askeri operasyon yapmayı planlayan ve (sonuçta güneyden yaparak 1 milyon Irak’lı nın öldüğü)ABD’nin Ülkemize 62 bin askerinin, Karadeniz’de Trabzon limanından, Akdeniz’de, Mersin(Taşucu), İskenderun limanlarına kadar, kardan da Diyarbakırdan Urfa, Hakkari’ye kadar konuşlanmasına izin veren bir tezkeredir. (Yarı işgal planıdır)

Tezkere ret edilinceye kadar İskenderun limanından ABD Askerleri fiili olarak çıkmışlar, Konvoylar halinde Urfa’ya kadar ulaşmışlar, depolar kiralayarak yerel halka yeşil dolarları dağıtmaya başlamışlardı.

O zamanki meclis başkanı AKP’li Bülent Arınç, “Bunlara engel olacak yok mu?” diye tek başına çağrı yapıyordu.

Türkiye’nin değişik yerlerinde, (bir tanesinde Mersin’de ADD öncülüğünde) tezkereye hayır mitingleri yapılıyordu.Güneydoğuda Kürt kökenli yurttaşlarımız da hayır gösterileri yaptılar. Tüm yurttaşlarımız bu fiili işgale karşı ayaktaydı..

Deniz Baykal liderliğindeki CHP ise seferberlik ilan etmiş, TBMM’de AKP’li milletvekillerine tezkerenin ‘fiili bir işgal’ olduğunu ve ret edilmesi için birebir markaj ile anlatmaya çalışmıştır. Hatırlıyorum, eski ABD büyükelçileri kırık Türkçeleri ile bütün TV kanallarına çıkarak tezkerenin lehine propaganda dahi soyunmuşlardı.

TBMM de Oylama bıçak sırtında idi. Tezkere’nin bir oy farkla ret edilmesiyle ülke rahat bir nefes aldı.

ABD askerleri kös kös gerisin geri konvoylarla, İskenderun limanına dönerek gemilere binerek ayrılmak zorunda kaldılar.

Bu durum ABD’de derin bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Tezkerenin reddinin faturasını TSK’ya çıkaran ABD, 4 Temmuz 2003 günü Süleymaniye’de askeri üssümüzde bulunan bulunan bir binbaşı ve 11 askerimize beklenmedik baskınla başlarına çuval geçirilerek 60 saat gözaltında sorgulandılar ve aşağılandılar.

Bu durum halkımızın onurunu incitmiş toplumsal hafızamızda derin bir iz bırakmıştır.

Bu bedele rağmen, tezkerenin ret edilmesi ile ülkemiz büyük bir badire atlatmış, fiili işgal önlenmiştir.

Bu tezkerenin TBMM’de reddi, hukuk yoluyla yumuşak (soft) bir işgal girişiminin önlenmesinin onuru CHP’ye aittir.

Kanımca sonuçları açısından Çanakkale Savaşı’nın önemine sahiptir. Çünkü, Karadeniz’deki limanların tezkere ile açılması nedeniyle ”Montrö’nün delinmesi” sonucunu bile yaratabilecek öneme sahipti.

Bu nedenle CHP, Cumhuriyetimizin 100. Yılında, geçtiğimiz 1 Martta ve önceki yıllarda , tezkerenin reddinin yıldönümlerinde, yüksek sesle dile getirilip, 81 vilayette il başkanlıklarında kutlaması ve halkla paylaşması gerekirdi.

Böyle bir tarihi unutulması(!) Gazi Meclisimiz ve CHP ile ülkemizin toplumsal hafızası açısından çok önemlidir. Bu nedenle bu durum CHP’nin iç kurullarında gündeme getirilip tartışılıp, değerlendirilmelidir.