Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

PENCEREMDEN: METRO’DA ÇIKIŞ YOLU: İZMİR MODELİ…

Mersin Metrosu(tamamı yeraltından Ağır

Mersin Metrosu(tamamı yeraltından Ağır Raylı Sistem-ARS) seçimler yaklaştıkça giderek daha fazla gündeme geliyor.

Bu konuda daha önce bu köşemde yazdığım yazılarda, Mersinlilerin özlemi olan Metronun mevcut koşullarda mevcut şekliyle, yapılmasındaki, teknik, mali ve siyasi güçlüklere dikkat çekmiş, bazı yanıtsız kalan sorular sormuştum,Bu konudaki öneri ve görüşlerimi  CHP il başkanlığının daveti ile endişe ve kuşkularımı aktarmış, BŞB Başkanı ve yetkililerle görüşme talebinde bulunmuş ancak kabul edilmemişti. Özellikle önce siyasi, sonra mali ve teknik boyutlarıyla yatırımın gözden geçirilmesini, özellikle siyasi boyutunda  bu yatırımın bir tuzak olabileceğini, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ndeki Cumhur ittifakının Metro gibi siyaseten dengeleri değiştirebilecek önemli bir yatırımın kurdelasını neden millet ittifakı belediye başkanına  kestirmesini isteyeceğini sormuştum.

Mali boyutu ile; çok pahalı olan bu tip ARS Metro yatırımının (1km’si 50 milyon USD) COVİD-19 salgınının yarattığı ekonomik belirsizlik ile açlığın ve kıtlığın konuşulduğu ulaşım tercihlerinin değiştiği bir ortamda, ve de değişen toplumsal ve ekonomik öncelikler boyutunda Metro yatırımının önceliğinin tekrar değerlendirilmesi gerektiğini yazmıştım.

Hatta 2015 yılında yapılmış Mersin ulaşım master planına göre değil, pandemi sonrası, Mersin’in kapasite ve gereksinimlerine göre yapılacak ‘yeni ulaşım master planı’ na göre değerlendirilmesi gerektiğini yazılarımda belirtmiştim.

Teknik boyutu ile nüfus  yoğunluğu olarak, Mersin ARS Metrosunun yerine, nüfusu daha fazla ve benzer jeolojik özelliklere sahip olan İzmir ile nufus yapısı benzer olan Bursa ve Eskişehir’de olduğu gibi hemzemin yani yer üstünden( Hafif Raylı Sistem-HRS) yapılması gerektiğini  izah etmeye çalışmıştım.

Çünkü Metro(ARS) yatırımı için ölçüt olan, tüm metro hatları boyunca 5 dak arayla 32 bin yolcunun aynı anda inip, aynı anda binmesi gerekmektedir. Mersin’in gelecek 20-30 yıl içinde bu nüfus yoğunluğuna ulaşmasının, artan sığınmacıların doğurganlığı dikkate alınsa bile,  bu süre içinde Metro’nun, Adana metrosu gibi yıllarca zarar edebileceğini belirtmiştim.Ayrıca Mersin’nin zemin altındaki derelere dikkat çekmiş yapımda maliyeti tahminlerin çok üzerine çıkarıp bunun yaratacağı  kara deliğe dikkat çekmiştim.

Geçtiğimiz süreçte, 2015 deki tahmin ve verilere göre  eksik kurgulanmış ihale koşulları mecburen güncellenerek, ikinci kez yapılan ihale yapılarak sonuçlandırıldı.

Geçtiğimiz  yıl Ekim ayında da ihaleyi kazanan konsorsiyum ile Mersin Büyükşehir Belediyesi arasında anlaşma imzalandı ve Mersin’in kurtuluşuna denk getirilen, 3 Ocak 2022 tarihinde Kemal KILIÇDAROĞLU ve Meral AKŞENER’in katıldığı  törende temeli resmen atıldı.

YATIRIMA SON İMZA NEDEN VERİLMİYOR?

Cumhurbaşkanlığı yatırımına alınan ve son günlerde gerek Vahap Seçer, gerekse milletvekilleri tarafından yerel medyada gündeme geldiği gibi yatırıma ‘hazine onayı’ verilmiyor.

Bu nedenle yatırıma onay verilip, kredi akışı başlatılamadığı için, halen Büyükşehir Belediyesinin(BŞB) sınırlı bütçesi ile başlatılan Metro inşaatı ilerleyemiyor. Herkesin bildiği gibi  son onayın verilmemesinin temel nedeni siyasidir.

Seçime giderken bu çok anlaşılabilir bir durumdur. Önceki yazılarımda bu riske dikkat çekmiş geçmişte, İzmir ve Antalya’da CHP’li belediyelerin başına gelenlere dikkat çekmiştim.

Geçmiş yazılarımda Mersin için böylesine  önemli bir yatırımın, önümüzdeki çok hayati  seçimlerde millet ittifakının bir belediyesine  avantaj kazandırmasını iktidar neden istesin diye sormuştum. Üstelik onay verse bile her an iptal ederek yarı yolda kredi musluklarının bir kararname ile kesilme riski her zaman vardır. Ancak, Mersin BŞB nin son terör olayları üzerinde hedef alınmasıyla yaşanan gelişmeler  gösteriyor ki, iktidar değişimi olmaksızın verilmesi beklenen onay artık mümkün değildir.

MERSİN İÇİN GERÇEKÇİ BİR YOL: İZMİR MODELİ

İzmir’de bu yılın Şubat ayında (Hemen hemen aynı  tarihlerde) temeli atılan Üçyol -Buca  Hafif Raylı Sistemi için, geçtiğimiz yaz aylarında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) , HAZİNE GARANTİSİ (ONAYI) OLMAKSIZIN , ilk dört yılı  geri ödemesiz, toplam 12 yılda geri ödemeli  ve toplamda 250 Milyon Avro tutarında  çok uygun finasman koşullarında kredinin onaylandığını ve ilk dilimi olan 21.5 Milyon Avro nun ödemesinin açıldığını İzmir  BŞB Tunç Soyer tarafından açıklandı.

Böylelikle, İzmir BŞB iktidarın onayına  bağlı olmadan sağlam ve daha uygun koşullarda kredi ile Üçyol -Buca hattında HRS Metro yatırımı gerçekleştirilebileceğini açıkladı.

MERSİN AVRUPA KALKINMA BANKASINDAN NEDEN KREDİ TALEP ETMİYOR?

Kanımca bunun birinci nedeni, bir önceki dönemden, yatırım onayı almış, hazır bulunan şekliyle Metro yatırımını   teknik, mali ve siyasi açıdan gerçekçi olup olmadığı yeterince değerlendirilmeden, aceleci davranılarak aynen devam edilmek istenmesi olabilir.

İkinci olarak, mevcut yatırımda teknik yönden; Mersin için (bizden daha yoğun nüfusu olan İzmir gibi) neden HRS yerine, TL bazında 3-4 kat daha pahalı  ARS (tamamı yeraltından) Metro’nun tercih edildiği sorusunun tatmin edici bir yanıtı henüz yoktur. Bu soruya tatmin edici yanıt verilmeden ve  geri ödeme süresi makul olmayan yatırıma EBRD den onay alınması kanımca pek mümkün olmaması olabilir.

MERSİN METRO YATIRIM TERCİHLERİ MUTLAKA GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR!

Mali yönden; Metro anlaşmasının imzalarının atıldığı 2021 güz aylarında döviz kurun, bugün yaklaşık 2.5 katına çıkmıştır ve yatırım bitinceye kadar nerede duracağı henüz belli değildir.

Dünya, artık 2015’deki Dünya değildir. Pandemiden sonra, önümüzdeki günlerde hem Dünya’yı hemde Türkiye’yi Gıda krizi dahil, ekonomik yönden çok sıkıntılı günler beklediği artık herkesin bildiği bir gerçek.

Bu koşullarda, Mersin BŞB için tamamı tüm gelirlerini ipoterek ederek Londra bankerlerinden  faizli döviz kredisi alınarak Metro yatırımına başlanması ve tamamlanması, ne kadar gerçekçi ve doğrudur?

Mersin BŞB,  gelirleri bu dönemde ve gelecekte  2.5 kat artmış yada artacak mıdır?

Mersin BŞB, Adana Metrosunda olduğu gibi yıllar  süren (diğer yatırımlarının aksatıldığı ) bir borç batağına sürüklenmeyecek midir?

Gelecekte, bu yatırımın bu şekliyle sürdürülmesi, Mersin’in diğer bir çok yatırımının aksamasına neden olmayacak mıdır?

Bu soruların  yanıtı ‘iktidar değişse bile’ aranmayayacak mıdır?

Siyasi yönden risklerini ise daha önceki yazılarımda  ve yukarıda açıklamıştım. Bu yatırımla, Vahap Seçer cumhur ittifakı tarafından bir tuzağa çekilmek istendi.  Bu nedenle, kanaatimce  hazine onayının verilmemesi Mersin için büyük bir şansıdır.

Metro yatırımının  başlatıldığı açıklanan güncel  ve ‘Yeni Ulaşım  Master Planı’nı bilimsel ve gerçekçi sonuçlarına göre yeniden değerlendirilip, gerçekçi tercih ve maliyetlere, dayandırılma fırsatı vardır . Bu yapıldığı zaman, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasından (EBRT); ‘hazine onayı olmadan’  Mersin içinde (İzmir gibi)  daha uygun koşullarda çok daha düşük faizli ve uzun vadeli  krediler  alınabilecektir.

Bu nedenle kanaatimce bu yatırım, ‘Yeni Ulaşım Master Planı’na göre tekrar değerlendirip, İzmir BŞB’den alınacak teknik destek ile gözden geçirilip, ivedi olarak daha gerçekçi bütçe ve daha düşük finansman koşullarıyla İzmir modeline dönülmelidir.