26 Nisan 2024

‘Bizi açlıkla, yoksullukla sınamaya çalışanlarla, boğun eğmeyeceğiz’

0
MUSTAFA ÖZCAN
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Mersinli kadınlar “Feminist Gece Yürüyüşü” düzenlediler ve basın açıklaması gerçekleştirdiler. Mersin Kadın Platformu önderliğinde gerçekleşen yürüyüşte Hükümet istifaya davet edildi.
Açıklamayı kadınları adına yapan Ayşenur Göçmen, “Erkek ve devlet şiddetine, kadın cinayetlerine, yoksulluğa, siyasal İslam’a, savaşa, doğa olaylarının katliama dönüştürülmesine, rant ve talan siyasetine karşı öfke ve isyan ile bir aradayız. Hesaplaşmaya hazırız! Bu yıl 8 Mart’a, kadın katliamlarının her gün arttığı, yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edilen binlerce kadının artan faturalar, barınma ve yaşam masraflarıyla açlığa terk edildiği, LGBTİ+’lara yönelik şiddetin devlet eliyle körüklendiği, kadın işsizliğinin arttığı, savaş politiklarıyla militarizmin cesaretlendirildiği, göçmen kadınlara yönelik ırkçı saldırıların çoğaldığı koşullarda tüm bunlara karşı öfkemizle geldik.” dedi.
“Saldırılarla özgürlüklerimize göz dikenlerle hesaplaşacağız!”
Depremde on binleri alınmayan önlemlerle enkaz altında katledenlerin, yüzbinlerce insanı göçük altında, göndermedikleri yardımlar sebebiyle ölüme terk ettiğini iddia eden Göçmen, “Halkı ölüme terk edenlerle, hayatlarımızı gasp edenlerle hesaplaşacağız! Şiddeti, baskıyı, zorbalığı, faşizmi bizi yıldırmak, sindirmek için kullananlara karşı feminist isyanımızla buradayız. Bu şiddet ve baskıyı bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinden, kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadın kurumlarının kapatılmaya çalışılmasından, kadın kurumlarına ve iradesine atanan kayyımlardan, 25 Kasım’larda, 8 Mart’larda, 1 Mayıs’larda sokağa çıkan kadınların işkence edilerek gözaltına alınmasından tanıyoruz. Saldırılarla özgürlüklerimize göz dikenlerle hesaplaşacağız! Gerici siyasal İslam ile hayatlarımızı sarmalamaya bedenlerimizi, kararlarımızı zapt etmeye
çalışanlara karşı feminist özgürlük mücadelesi ile buradayız. Çocukların geleceklerini tarikatlar ve cemaatler eliyle çalanların karşısına dikilmek için buradayız. Tarikat ve cemaatler eliyle kadınların, çocukların yaşamlarını gerici bir kuşatma altına alanları, depremzede çocuklarla ilgili “evlatlık edinilen depremzede çocuk ile evlenmekte bir sakınca yoktur” diyerek çocuk istismarının önünü açanları tanıyoruz. Yaşamlarımız üzerinde kurulan bu kuşatmayı, tarikat ve cemaatleri, sömürü ve şiddet yuvası olan her alanı reddediyoruz. Baskı ve zor yoluyla kadınları susturmaya çalışan erkek egemen sisteme, onun temsilcilerinden olan AKP iktidarına itaat etmiyoruz! Hayatlarımıza egemen olabileceğini sanan bu zorba iktidarla hesaplaşacağız!” şeklinde konuştu.
“Cinsiyetçilik ile kurulu bir yaşamı bizlere dayatıyorlar”
Ekonomik krizin derinleştiği bu koşullarda, işten ilk çıkarılanın kadınlar ve LGBT’ler olduğunu vurgulayan Göçmen, “Kadın işsizliği rakamları son bir yılda çığ gibi artarken, güvencesiz, düşük ücretlerle ve kötü koşullarda çalışmak zorunda bırakılıyoruz. Ev içi emeğimiz daha da görünmez kılınıyor, mutfağın tüm yükü bize yükleniyor. Bu yük deprem bölgelerinde yaşamı yeniden inşa etmek için mücadele eden kadınlarda çok daha ağır; yemek yapma, çocukların bakımı, yaşlı ve sakatların bakımı, temizlik gibi birçok ağır işi çok daha kötü koşullarda üstlenmek zorunda kalıyoruz. Kadın sağlığının en temel ihtiyaçları olan ped, hpv aşısı, tampon ve tüm hijyen ürünleri bizler için ulaşılamaz hale geldi. Bizi açlıkla, yoksullukla sınamaya çalışanlarla, boğun eğeceğimizi düşünenlerle hesaplaşacağız! İktidarın savaş politikaları depremde bile durmazken militarizm, milliyetçilik ve cinsiyetçilik ile kurulu bir yaşamı bizlere dayatıyorlar. Devlet halkın kayıplarına olan öfkesinin üzerini göçmen ve mülteci nefretiyle örtmeye çalışıyor, yağmacı denilerek insanlar devlet eliyle katlediliyor. Deprem bölgesinde tek dille enkaz alanlarına seslenen AFAD’a cevap veremeyen insanlar bir kez daha anadilde kamusal hizmetin hayati olduğunu gösteriyor. Halkını enkaz altında ölüme terk edenler, sermayenin milyonlar saçtığı şovları yapanlar, deprem vergilerini çalanlar, halkın cebinden alınan vergilerle alınan çadırları satanlar tüm bu gündemi ırkçılıkla, düşmanlıkla değiştirmeye çalışırken sesimizi yükseltiyoruz; ırkçılıkla düşmanlığı yayarak kendi yağmalarını gizlemeye çalışanlarla hesaplaşacağız! Bizler; şu meydanı dolduran kadınlar ve LGBTİ+lar feminist özgürlük mücadelesiyle yakanızdayız. Adaletsiz, cinsiyetçi, faşist egemenliğinizi mücadelemizle yok edeceğiz. Kadınlar burada hesaplaşamaya hazır! LGBTİ+lar burada hesaplaşmaya hazır! Hayatlarımızı yok sayan erkek egemen devlete karşı tek güvencemiz mücadelemiz, tek güvencemiz birlikteliğimizdir. Bugün burada kentlerimizi yeniden dayanışma ile inşa etmek için isyanımızla, öfkemizle bir aradayız. Biz kadınlar, şiddetin ve sömürünün olmadığı eşit ve özgür bir yaşamı birlikte mücadelemizle kuracağız. Birbirimizi yaşatıp, bu düzeni yıkacağız!” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir