Nöbetçi Eczaneler
Sevgili arkadaşlar, değerli insanlar, çok kıymetli okurlar.
Boşverin sizden olmayanlara bela dilemeyi, bırakın rakip partiden olanlara hakaret etmeyi. İnsanlar demokratik bir şekilde(!) oyunu kullandı ve sonuçlar bir şekilde(!) açıklandı.
Tamam kabul gecikmeler oldu, elektrik kesildi, internet bağlantısı yavaşladı, sonuçlar geç yansıdı, birileri para aldı, birileri yanlış anladı, birileri ve özür bile dilemeden kapıyı çarpıp kaçtı!
Birileri yanlış ve değişmiş rakamları servis etti, belki ama sonuçta bitti mi?
Yada birileri bitirdi mi?
Oyunun tam da en heyecanlı yerinde ben oynamıyorum demekte olmuyor ki, en azından erkekliğin şanına yakışmıyor, ya da benim gibiler yakıştıramıyor!
Tamam 1 defa itiraz edilen sandıklar oldu.
Bu ne demek?
10 defa yanlış sayılmış demek.
Düşünsenize 10 defa yanlış sayan, ya da sayılanları 10 defa yanlış varsayan bir düşünceyle karşı karşıyasın.
İnsanın gülerken içten içe de ağlamaktan başka yapacak bir şeyi kalmıyor.
Bu ülkede soğandan patatesten önce, ‘ahlak’ eksikliği olduğunu anlatmalı birileri bence.
Sonuç bir milletin kaderini etkiliyor.
Çoluk çocuk “Ne olacak?” sorusunun cevabını arıyor.
Aç olan ekmeği, tok olan evini, arabasını hayal ediyor.
Bir umut, bir rüya, bir hayal avuçlarından akıp giden kum taneleri gibi savrulup gidiyor.
Geçmişe bir bak nice nesiller nice gençler savrulup gitmedi mi umutsuzluğun kapısında nöbet tutarken?
Şimdi mi gitmeyecek, şimdi gitmemesi için bir sebep mi var?
Siz ne anlıyorsunuz bilmem ama ”siyaset”günümüzde müthiş bir rant, sınırsız gelir demek benim anladığım.
Yoksa ayda bilmem kaç bin lira için insanlar milyonlar harcar mı?
Yapılan seçim harcamalarına bakın, 5 yılda kazanılacak olandan belki de 50 kat daha fazlası harcanıyor.
Ticari olarak yada insan aklı ile kazanacağından fazlasını harcamaktaki amaç nedir?
Küçük bir çocuğun anlayacağı şekilde tane tane biri izahını yapabilir mi bana lütfen?!
Sonuç olarak bitti.
İkinci turumuz var.
İkinci bir hakkımız daha var.
Şikayet etmem.
Gider paşa paşa kullanırım.
Bu benim yasal ve demokratik hakkım. Ne yani gitmeyip kullanmayıp da bu güzel ülkemim nedensiz ve sebepsiz ki ayan beyan ortadadır anlatılmak istenenlere mi bırakalım.
Ya da düşünsene bırakmışsınız.
Aman allah muhafaza.
Sen değil misin her daim dua eden, bu güzel ülke hainlerin alçakların elinde perma perişan olmasın diye dua eden. Rab seni henüz duymamış olabilir azim et vazgeçme.
İnsanlar robotik bir sistemle aynı metinleri okuyup, aynı tekilleri kopyala yapıştır yapmaya başladı.
Birileri;
“Sen düşünme biz senin yerine düşünürüz.”Hatta, “Sen düşünme benim senin yerine düşündüğümü paylaş, benim reklamımı yap bende senin bu geri zekâlılığını ödüllendireyim, sana para vereyim umut vereyim. Ben seni parayla satın alayım” yani.
Onur falan demiyeceğim, çünkü onlarda onur da kalmamıştır, şeref de, haysiyette parayla satacak kadar!
Namussuzluk pazarda parayla satılsa, kredi çekip satın alacak amipler tanıyorum ki ben.
Sonuç olarak bitti!
Yapacak bir şey yok.
Kim nasıl bir hayat istiyorsa onun tercihini yaptı.
Kim gelecekte de kendini nerede görmek istiyorsa seçimini ona göre yaptı.
Ya da geleceği görmek isteyip istemediğine göre karar vermeye çalıştı.
Git ve yasal hakkını kullan…