Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    SOHBET KÖŞESİ: ABD BAŞKANI JOE BİDEN’İN HEZEYANLARI, ERMENİ MEZALİMİ VE ABDÜLHAMİD’E YAPILAN ERMENİ SUİKASTI

    24 Nisan Ermeni anma
    24 Nisan Ermeni anma gününde ABD Başkanı Joe Biden, 1915 Olayları’nı “Ermeni Soykırımı” olarak nitelendirerek, “Asla unutmayacağımıza dair söz veriyoruz” demişti.
    Biden, “24 Nisan Ermeni Anma Günü” başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada,
    “Bugün Büyük Felaket Ermeni Soykırımı’nda  kaybedilen hayatları anıyor ve asla unutmayacağımıza dair söz veriyoruz
    24 Nisan 1915’te Osmanlı otoriteleri, Konstantinapol’de Ermeni entelektüelleri ve toplum liderlerini tutukladı. Bu Ermeni toplumuna karşı sistematik şiddet kampanyasının başlangıcıydı. İlerleyen yıllarda bir buçuk milyon Ermeni sürgün edildi, katledildi, ölümüne yürütüldü. Bu Ermeni aileleri jenerasyonlar boyunca etkileyen bir trajediydi” diye konuşmuştu.
    Biden, “Bugün nefrete karşı konuşacağımıza, insan haklarının yanında olacağımıza ve felaketleri önleyeceğimize dair söz verelim. Her insanın onur, güvenlik ve saygıyla yaşayacağı bir gelecek inşa etme için çabalarımızı iki katına çıkaralım” demişti.
    Biden, 24 Nisan 2021’de 1915 olaylarını “Ermeni Soykırımı” diye nitelendiren ve geri adım atmayan ilk ABD Başkanı olmuştu.
    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Biden’ın açıklamasına tepki göstermiş Çavuşoğlu şu ifadeleri kullanmıştı:
    “Tarihi çarpıtmaya yeltenen siyasi şarlatanlar yine sahnede! Siyasi açıklamalarla tarih yeniden yazılamaz. Bu tutumlarında ısrar eden fırsatçılar, art niyet ve iki yüzlülükleriyle hatırlanacaktır. Yüce Türk Milleti’ne tarih dersi vermek kimsenin haddi değildir’’
    Evet… Ermenilerin ülkemiz üzerindeki emelleri hiç eksilmeden devam etmektedir.
    Lobiler oluşturulmakta ve Türklerin Ermeni katliamı yaptıklarını dünyaya yaymaya çalışmaktadırlar.
    Geçmiş yıllarda doğu’daki isyanın altında da Ermeniler vardır.
    Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı esnasında bazı Ermeni topluluklarını sınırları içerisinde bulundukları yerden daha güvenli başka bir yerde iskan ettirmiştir.
    Bunun sebebi savaş için gerekli olan önleyici tedbirleri almak, Osmanlı kuvvetlerinin Rusya kuvvetlerine karşı girdiği savaşta güvenliği korumak ve varlığını devam ettirebilmekti.
    Bu taşınma “Ermeni tehciri” olarak bilinir ama Osmanlı arşivlerinde taşınma veya iskan ettirme olarak zikredilmektedir.
    Ermeni çetelerinin terör girişimlerinin nedeni göç kararının alınması değildir.
    Bilakis, göç kararı Ermenilerin terör ve hainlik yapmaları üzerine zorunlu olarak alınmış bir karardır.
    Ermeniler isyan çıkaracakları, itaatsizlik yapacakları ihtimaline karşı değil gerçek anlamda isyan çıkarıp hainlik yaptıkları için göç ettirilmiştir.
    Ermeni terörü göç kararından çok önce başlamıştır.
    Osmanlı’nın tam olarak zayıflamaya başlayıp topraklarından bir kısmını kaybetmeye başladığını ve tekrar ayağa kalkabilmek için diğer devletlerin desteğine ihtiyacı olduğunu gördüklerinde bunu faydalanmak için bir fırsat olarak görmüşlerdir.
    Sultan II Abdülhamid’ e olan suikast girişimleri hedeflerine ulaşmak için girdikleri birçok terör girişimlerinden en belirgin olanıdır.
    Ermeniler tarihte Türk düşmanlığı ile bilinmektedir.
    Şu sorular akla gelebilir:
    Acaba bu düşmanlık bir padişaha bombalı suikast yapacak kadar ileriye gitmiş midir?
    Sultan Abdülhamid’e düzenlenen suikastın perde arkası nasıldır?
    Abdülhamit’e yapılan bombalı saldırı doğru mudur?
    Evet…
    Ermenilerin ülkemiz üzerindeki kötü emellerini tarihte hep gördük.
    Bu kötü emellerden biri Sultan İkinci Abdülhamit’e yapılan suikasttır.
    Bu suikastın sebebi; Ermenilerin tam 6 vilayetimizi içine alan bir Ermeni devleti kurmak istemelerine karşı Abdülhamit’in bu devletin kurulmasına izin vermemesidir.
    Ermeni komitacıları, kurmak istedikleri Ermenistan hükümetine izin vermeyen padişahı ortadan kaldırdıktan sonra Babıâli’yi, Galata Köprüsü’nü, Tünel’i, Osmanlı Bankası’nı, yabancı sefarethaneleri ve pek çok resmi – özel kuruluşları havaya uçurarak ihtilal çıkartacak, Avrupa devletlerinin askeri müdahalesini sağlayarak, Ermeni devleti kuracaklardır.
    Amaç budur.
    Sultan İkinci Abdülhamit, Yıldız Camii’nden çıkarken kendisine bombalı suikast düzenlenmiştir.
    Suikastın elebaşları Troşak ismindeki Ermeni İhtilal Cemiyeti reislerinden Hristofor Mikaelyan, Rabina Kayın ve Konstantin Kabudyan isimlerindeki üç Rus Ermeni’sidir.
    Bunlar Beyoğlu’ndaki Moroviç apartmanında bir ay kalıp İstanbul’daki adamlarını teşkilatlandırmışlardır.
    Sünger kumpanyası memurlarından, Belçikalı anarşist Charles Edouard jorris, bomba olayının en önemli kişisidir.
    Rus Ermenileri İstanbul’da kaldıkları bir ay zarfında Selamlık seyrine giderek, Yıldız’daki Hamidiye Camii’nden arabasına binen Sultan Abdülhamit’in Dış kapı önüne tam bir dakika kırk iki saniyede geldiğini tespit etmişler ve tekrar Avrupa’ya dönmüşlerdir.
    Viyana’da saatli bombanın konduğu zarif bir araba yaptırmışlardır.
    100 kilo ağırlığındaki Machine infomale adlı bombanın konduğu bu zarif araba ve suikastçılar, olay günü Yıldız’a giderek Dış kapı civarında durmuşlar ve Sultan Abdülhamit Han’ın çıkmasını beklemeye başlamışlardır.
    Sultan Abdülhamit namazdan sonra saraya dönmek için camiden çıkarken Şeyhülislam Celaleddin Efendi ile o gün gerektiğinden fazla konuşunca dışarı çıkmadan bomba patlamış ve İstanbul’un en uzak semtlerinden bile duyulan müthiş bir ses çıkarmıştır.
    Bu olayda, 26 kişi ölmüş, 58 kişi yaralanmış, 20 at ölmüş ve birçok araba parça parça olmuştur.
    Sultan Abdülhamit olaydan sonra köşkte elçileri kabul etmiş ve onlarla olağan görüşmelerini yapmıştır.
    İşte Abdülhamit’e karşı yapılan ve “bomba olayı” olarak isimlendirilen Ermeni suikastının gerçek iç yüzü budur.
    Hoşça kalınız.