Herkesin aynı şekilde diyet yaparak aynı sonuca ulaşması mümkün mü?
Araştırmalar tek bir diyet türünün yeterli olmayacağını gösteriyor.
Farklı insanlar, hatta ikizler bile gıdalara karşı değişik yanıtlar verebiliyor. Yapılan bir araştırmada içerisinde 240 çift ikizin de bulunduğu 1100 kişiyi haftalarca incelemişler.
Kan şekeri, insülin, ve yağ düzeylerini önceden belirlenmiş gıdaları tükettikten sonra araştırmış, bağırsaklarındaki mikroplar, uyku ve hareket düzenlerini incelemişler. İlginç bir şekilde, bir kişinin kan şekerini ya da kan yağ düzeyini yükselten gıdalar, onunla birlikte yemek yiyen kişilerde ikiz bile olsalar aynı etkiyi göstermemiş.
Ayrıca, aynı yemek farklı zamanlarda yendiği zaman da farklı etkiler göstermiş.
Bu durum yine de tüm gıda önerilerini çöpe atmamız gerektiğini göstermez.
Neyse ki, herkesin üzerinde anlaştığı bazı diyet öneri ve rehberleri bulunmaktadır. Lifli gıdalar tüketmek, kaloriyi azaltmak ve çok işlem görmüş gıdaları diyetten çıkarmak her zaman işe yarar.
Diyetle ilişkili konularda genetik durumlar da rol oynamaktadır.
Ör., laktoz intoleransı, çölyak hastalığı.
Bununla birlikte, genlerin karmaşık yapısıyla, çevresel faktörlerin ve biyobelirteçlerin(hastalık göstergeleri) gıdalarla ilişkisi tam olarak anlaşılamamıştır.
Bu nedenle, kişiye özel diyetin, bağırsaklarımızda yaşayan mikroplar ya da mikrobiyotamıza(içimizde ve dışımızda yaşayan tüm mikroplara yani bakteri, virüs, mantar ve parazitler) göre hazırlanması daha uygun olabilir.
İkizlerin bağırsak florası(bağırsaklarda yaşayan mikroplar)birbirleri ile yüzde 37, tamamen farklı kişilerin florası ise yüzde 35 benzerlik göstermektedir.
Yani neredeyse farklı insanlar gibi tepki verirler.
Bu nedenle, yalnızca genetik özellikler değil aynı zamanda mikrobiyotanın da devreye girmesiyle gerçekten kişiye özel diyet hazırlanabilir.
Günümüzde henüz mikrobiyota ilgili konular, diyet-gen etkileşimleri çok iyi bilinmemekle birlikte üzerinde en çok çalışılan konular arasındadır.
Bu nedenle şimdilik, evrensel önerilerin takip edilmesi ve bitkisel kaynaklı beslenme, işlem görmüş gıdaların kesilmesi gibi uygulamalar yapılması en uygun seçenek olarak karşımıza çıkmaktadır.