Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SOSYAL HİZMETLER OY DEPOSU OLARAK KULLANILIYOR!

Sosyal yardım alanların oy deposu olmadığına dikkat çeken Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Mersin Şube Eş Başkanı Yılmaz Bozkurt: “AKP’nin sosyal hizmetleri kendi ideolojik bakışı, seçim ve oy hesapları, yani kendi çıkarları için şekillendiriyor.” dedi.

Bu haberin fotoğrafı yok

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mersin Şubesi, “Sosyal Hizmetler Lütuf, Sosyal Yardım Alanlar Oy Deposu Değildir” başlığı altında açıklama yaptı.

 

Gerçekleşen açıklamada Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası adına konuşmasını geçekleştiren şube eş başkanı Yılmaz Bozkurt, Sosyal Hizmetler; kadın, çocuk, engelli ve yaşlılar başta olmak üzere sosyal hizmetlere ihtiyaç duyan kesimlere ayrımsız şekilde eşit, nitelikli, kamusal ve anadilinde hizmet sağlaması gereken bir alan olduğunu ifade etti.

Örgütlü bir sendika olarak yıllardır vurguladıkları, sosyal hizmetler alanı, iktidarların ideolojilerinden ve oy hesaplarından bağımsız olarak planlanması gereken bir alan olduğuna değinen Bozkurt, izlenen politikalar ve pratik uygulamalarla sosyal hizmetleri iktidar kendi çıkarları için, oy toplamaları için kullandığını belirtti.

 

“YAPILAN YARDIMLARIN KENDİLERİNE OY OLARAK DÖNMESİ HESABIDIR”

 

“Yeni ve kritik bir seçim dönemine girmişken üzülerek görüyoruz ki sosyal hizmetleri sunmakla mükellef Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın tüm kurumsal olanakları ve hizmet zorunlulukları, iktidarda olan AKP lehine bir seçim propagandası aracına dönüştürülmek istenmektedir.” şeklinde kaydeden Bozkurt: “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı seçim çalışmalarına alet edilmek istenmekte; kurum çalışanları bir parti için çalışmaya zorlanmakta; hizmet alanlar hak sahibi olmaktan çıkartılarak ‘seçmen’ olarak görülmekte ve hizmetlerin oya çevrilme hesabı yapılmaktadır. Görülen odur ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı için önemli olan sosyal hizmete ihtiyaç duyan kesimler değil muhtaç kesimlere yapılan yardımların kendilerine oy olarak dönmesi hesabıdır.” diye belirtti.

 

“BAKANLIĞIN YARDIM VERDİĞİ KİŞİLERİ ZİYARET ETME TALİMATI VERMİŞTİR”

 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 81 İl Müdürlüğüne hiç bir ahlaki tutumla izah edilemeyecek bir talimat yazısı gönderdiğinin altını çizen Bozkurt: “Yazıda, Ramazan ayı boyunca, yani seçimlerden önceki bir ay boyunca, Bakanlığın yardım verdiği kişileri ziyaret etme talimatı vermiştir. İl müdürlüklerine gönderilen genelgede, Ramazan ayı dolayısıyla ‘Koruyucu aileler, evde bakım hizmeti alanlar, sosyal ve ekonomik destek hizmeti alanlar, kadın hizmetleri kuruluşlarından destek almış olanlar ile hizmet alanımızda bulunan kırılgan nüfusun yaşadığı mahalle ve semtlerde bulunan hanelere bir erkek ve bir kadından oluşan ekiplerce hane ziyaretleri yapılacaktır’ denilmiştir. Aynı talimatla ziyaret ekiplerinde il müdürlüğü ve kuruluşlarda çalışan yöneticiler ile kadrolu, 4D ve ek ders karşılığı çalışanlar dâhil tüm personelin yer alması, ekiplerin günlük en az 10 haneye gitmesi ve hane halkındaki fertlerin tümüyle birebir görüşmeler yapılması istenmektedir. Yerel kaynaklardan gelecek şikayet ve taleplere anında müdahale edebilecek acil müdahale ekipleri oluşturulması, müdahalelerin hızlı gerçekleşmesi için whatsapp gurubu dahil her türlü iletişim mekanizmasının oluşturulacağı ifade edilmiş; nitekim bu çalışmanın özel olarak takip edileceği bildirilmiş; takip için ayrı bir mail adresi açılmış ve çalışanlar için Bakanlık internet sisteminde ‘Hane Ziyaret’ adı ile bir modül açılmıştır.” dedi.

 

 

Bozkurt, bu yapılan talimatın kurumsal herhangi bir mekanizmaya, plana, hedefe dayanmadığına dikkat çekerek acil bir seferberlik ilan eden bu talimatın, tespit edilen bir ihtiyaca ya da bakanlık hizmet planına dahil olmadığı apaçık ortada olduğunu ifade etti.

Onlarca çocuğun istismar haberleri ile güne uyandıklarını, acil müdahale gerektiren durumlarda dahi teyakkuz haline giremeyen Bakanlığın bugün böyle bir ‘acil plan’ oluşturmasının seçimden bir ay öncesine denk gelmesi tesadüfle açıklanmayacağını kaydeden Bozkurt: “Dolayısıyla bu çalışmanın ‘Bakanlık çalışıyor işte ne güzel’ diyerek saf bir yaklaşımla karşılanması mümkün değildir.” şeklinde konuştu.

 

“BU TALİMATI VEREN BAKAN FATMA BETÜL SAYAN KAYA’DIR”

 

Bozkurt, bu talimatın kurumsal bir plana dayanmadığı için ‘Bakanlığın diğer tüm işlerinin’ askıya alınmasını getirmekte; hizmet kapsamı, personeli mevcut iş yükü, korunmaya muhtaç durumdaki engelli, yaşlı, çocuk, kadın ve ihtiyaç duyanlara yönelik işlemleri ivedilikle yürütmesi gereken kadroların, ellerinde bekleyen vakalara hizmet modellerini uygulamak yerine, mesailerinin yarısını ‘ev ziyareti’ örtüsü altında iktidara oy toplamaya yönlendirildikleri anlaşılmakta olduğunu belirterek “İfade etmek zorundayız ki Bakanlık çalışanlarının ‘zorunlu ev ziyaretleri’ sebebiyle ellerinde bulunan vakalarla ilgilenememelerinden ötürü yaşanacak her türlü mağduriyetin bütün sorumlusu bu talimatı veren ve onaylayan her kademede yöneticidir; Bakan Fatma Betül Sayan Kaya’dır.” şeklinde belirtti.

 

“PERSONELİ BU DOĞRULTUDA YÖNLENDİRMEKLE GÖREVLENDİRİLDİĞİNİ VURGULAMIŞTIR”

 

“Sorun ne yazık ki bununla sınırlı değildir” diyen Bozkurt, mevcut işleyişte kurumsal çalışmaların tümü yazılı belgelere ve talimatlara dayanamamakta olduğuna dikkat çekerek bakanlık bürokratları asıl niyetini sözlü talimatlar ile açık bir şekilde ifade ettiklerini öne sürdü.

Bozkurt: “ Basına konuyla ilgili bilgi veren bir Bakanlık çalışanı, il müdürlüklerinin konuyla ilgili uyarıldığını ve görüşmeleri yapacak personelden ‘Bu iktidar giderse yardımlar kesilir’ fikrini işlemesi istendiğini belirtmiştir. Bakanlık çalışanı, il müdürlüklerinin ilgili personeli bu doğrultuda yönlendirmekle görevlendirildiğini vurgulamıştır.” diye kaydetti.

 

“BAKANLIK PERSONELİ BU AMAÇLA ÇALIŞMAYA YÖNLENDİRİLEMEZ”

 

Türkiye’de her 8 kişiden 1’i sosyal yardım aldığına değinen Bozkurt: “Din, dil, ırk, siyasi görüş ayrımı yapılmadan herkese sosyal hizmet verilmelidir. Bu, ‘Sosyal Devlet’ olmanın gereğidir. Bu hizmetler ve yardımlar TBMM’sinin çıkardığı kanunlara istinaden yapılmaktadır ve yardımlar iktidar partisinin cebinden değil halkın ödediği vergilerden karşılanmaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da sosyal hizmet politikalarının yürütüldüğü bakanlıktır. Sosyal devletlerin yurttaşlarına yönelik yaptığı her çalışma, o devletin zorunlu çalışmasıdır. Hizmet alanlara ‘seçmen’ olarak yaklaşılamaz, oy hesabı güdülemez, seçmen açık ya da örtülü tehdit edilemez; Bakanlık personeli bu amaçla çalışmaya yönlendirilemez.” ifadelerini kullandı

 

“BU DURUMUN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

 

Bakanlık eliyle seçmenlerin kulağına çalınmak istenen bu propagandaya karşı kamuoyunda bilgilendirmelerin yapılmasını ifade eden Bozkurt şu cümlelerle konuşmasını noktaladı: “Bakanlık yetkilileri bir an önce iktidar değişse de korunmaya muhtaç durumdakilere yapılan sosyal yardımlar ödenmeye devam edeceğine yönelik açıklama yapmalıdır. Sivil toplum örgütlerince ve siyasi partiler kanalıyla da 24 Haziran seçimleri öncesinde, sosyal devlet anlayışının anayasanın değişmez bir ilkesi olduğu, ödenen sosyal yardımların bir sosyal hak olduğu halka açıklanmak zorundadır. Bakanlık yetkilileri verdikleri bu talimatla ve bu çalışma ile suç işlemektedir. Buradan açıkça şunu belirtiyoruz ki bu durumun takipçisi olacağız, hizmet alanlara bu türden tehdit ve şantaj yoluyla giden ve tespit edilen görevlilerle ilgili suç duyurusunda bulunacağız”

EMRAH BİRGÜL

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı
Sıradaki Haber Ekmen: ‘İktidar İsrail’i durdurmanın gereğini yapmıyor’