Ankara’da geçtiğimiz günlerde gerçekleşen olayda, Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu’nda okuyan Mert Yağız Köksal kantinden şırınga şeklindeki sıvı çikolatadan satın almış ve hayatını kaybetmişti.
Çikolatayı yerken birden nefes alamayan minik Mert okulda fenalaştı.
Durumu kötüleşen ve hastaneye kaldırılan Mert Yağız Köksal’ın, kantinden almış olduğu şırınga şeklinde çikolatanın tıpasının boğazına kaçtığı için hayatını kaybettiği açıklanmıştı.
Olayın ardından okul idaresinin kantin çalışanını görevden uzaklaştırıldığı ve kantincinin ihalesinin sonlandırıldığı belirtilmişti!
Olayın sonrasında Ankara genelinde kantin denetimlerinin arttırıldığı belirtilmişti.
Türkiye’de yankı uyandıran bu acı olayın ardından vatandaşlar Mersin genelinde denetimlerin yeterliliği konusunu tartışmaya başladı.
Denetim Sağlanmıyor mu?
Konuyla ilgili, İlçe Kantin Denetim Komisyonlarının etkinliğinin artırılması ve denetimlerinin sıklaştırılması ve okul kantinlerinin gözetim altında tutulması gerektiğini vurgulayan Gıda Mühendisleri Odası Kocaeli Temsilcisi Sema Kopal, “Denetimler yalnızca kağıt üzerinde kalmamalıdır. Denetim Komisyonları tarafından yapılan uyarıları dikkate almayan kantincilerin çalışmalarına son verilmelidir. Yeniden böyle bir üzücü haber ile karşılaşmamak için her zaman öncelik çocuklarımızın sağlığı ve güvenliği olmalıdır.” diye konuştu.
“Okul Gıdası Logosu Uygulaması”
Ayrıca konuyla ilgili yürürlüğe giren Okul Gıdası Logosu uygulamasına değinen Kopal, “Okul Gıdası Logosu’ uygulaması, Okul Kantinlerinde Satılacak Gıdalar ve Eğitim Kurumlarındaki Gıda İşletmelerinin Hijyen Yönünden Denetlenmesi Konulu Genelgeye uygun olarak denetleniyor.
Bu genelgeye göre, okul kantinlerinin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Toplum Sağlığı Merkezi ve İlçe Tarım Müdürlüğü temsilcilerinden oluşan İlçe Kantin Denetim Ekibi tarafından, her dönem en az 1 defa denetlenmesi gerekmektedir.
Ancak kantin denetimlerinin düzenli yapılmaması, sağlıksız ve satışı uygun olmayan ürünleri satan kantin sahiplerine caydırıcı cezaların verilmemesi, okulların satılan ürünlere göz yumması gibi nedenlerle kantinciler yine istedikleri ürünlerin satışını rahatlıkla yapabilmektedir!
Kantinler, okullar için birer gelir kapısı haline getirilmeye devam ettiği sürece bu sıkıntılar karşımıza sürekli çıkacaktır. Kantincilerin ticari kaygıları, okulların kantinden elde ettikleri kira gelirleri, çocuklarımızın sağlığının önüne geçmeye devam edecektir.” diyerek detaylı incelemeler yapılması gerektiğine dikkat çekti.
“Ticari Kaygılar Gütmeyen Okul Kantinleri Gerekmekte”
Yaşanan acı olay karşısında gerekli denetimlerin artmasını ve dikkat edilmesi gerektiğine gerek duyulduğunu belirten Kopal , “Okul kantinlerinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, ticari kaygılar gütmeden, çocuklarımızın okuldayken sağlıklı, güvenli ve ucuz gıdalara erişimi için bir araç olarak görülmesi ve işletilmesi gerekir. Okul kantinlerinde satışı yasak olan cips ve benzeri ürünlerde okul logosu bulunduğu, kimi gıdaların üzerinde logonun sonradan yapıştırılmak suretiyle kullanıldığı gelen duyumlar arasındadır. Logonun kullanıldığı gıdalar çocuklarımız için risk oluşturmamalıdır. Bu konu ile ilgili gerekli tüm önlemler Bakanlık tarafından alınmalı, tedbir alındığına dair veliler bilgilendirilmeli ve rahatlatılmalıdır…
Denetimsizlik ve okul logosunun olamaması sonucu 7 yaşında, daha hayatının tomurcuk döneminde kaybettiğimiz Mert Yağız Köksal çocuğumuzun ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.” diye konuştu.
Yapılan açıklamanın ve yaşanan acı olayın ardından Mersinli vatandaşlar çocuklarını emanet etikleri okullarda bulunan kantinler üzerinde gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı üzerine şüpheye düştüklerini belirttiler. Vatandaşlar, “Bizler gözlerimiz gibi baktığımız evlatlarımızı emanet ediyoruz. Okullarda yapılacak olan kontrollerin sıklaşmasını ve bu konuda görevlilerin dikkat etmesini temenni ediyoruz. Kantin kontrolleri satılan ürünlerin sağlığa etkisi, tehlikeli ürünlerin okullarda satılmamasına dikkat edilmesini istiyoruz.” diyerek yetkilileri denetim yapmaya çağırdılar.
Seyfettin AKARCA
YORUMLAR