“Sağlıkta Şiddet Yasası Çıkarılsın” nöbet eyleminin yedinci ve son gününde Mersin Tabip Odası tarafından konu ile ilgili basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu adına Başkan Dr. Mehmet Antmen okudu.
Antmen, “Mersin Tabip Odası’na üye hekimler, ekip hizmetinin olmazsa olmazları olarak gördüğümüz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri ve emekten, demokrasiden yana kardeş kurumlar olarak 9 Ekim’de saygı duruşu ve anma ile başladığımız, 10 Ekim’den itibaren de Sağlık Nöbetleri tutarak devam ettirdiğimiz etkinliğimizin bugün 7. ve son günündeyiz. 7 gün boyunca burada nöbet tutmamızın sebebi sabah işe gitmek için evden çıkıp, iş yerinde şifa vermek için çabaladığımız insanlar tarafından öldürülmeyi kabul etmiyoruz.” dedi.
Sağlık kurumlarında şiddetin kanıksanmasını ve normalleştirilmesini kabul etmediklerini belirten Antmen,
“Bu süreci hazırlayan nedenleri biz biliyoruz. 2003 yılında Sağlıkta Dönüşüm Programı ilk uygulanmaya başlandığı zamandan bu yana söylüyoruz. Bu program piyasa odaklı bir programdır. Bu program sağlık hizmetine meta, hastaya müşteri olarak yaklaşmaktadır. Bu programda nitelik değil, nicelik esastır. Bütün bunlar hekim ile hastasını karşı karşıya getiriyor.” vurgusunu yaptı.
Yine biz haklı çıktık!
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulanmaya başlamasından bu yana sağlık alanında giderek artan şiddet olayları, artık dayanılmaz bir noktaya geldi diyen Antmen, “2005 yılında İstanbul’da Prof. Dr. Göksel Kalaycı hocamızın bir hastası tarafından öldürülmesiyle başlayan süreçte, bugüne kadar 12 meslektaşımızı haksız yere uğradıkları saldırılar ve Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yol açtığı çarpıklıkların yarattığı tükenmişlik nedeniyle yaşamlarına son verdikleri için kaybettik.” dedi.
İlk günden itibaren yetkilileri uyardıkların söyleyen Antmen, Sağlıkta Dönüşüm Programı’ndan vazgeçilmeli, sağlık çalışanlarına yönelik hürmetsiz, itibarsızlaştırıcı, hekim ve hastayı karşı karşıya getirici söylemlerden vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
Antmen, “Önce görmezden geldiler ve “sağlıkta şiddet yoktur” dediler. Sonra 2012’de gencecik Dr. Ersin Arslan’ın görevi başında bir hasta yakını tarafından öldürülmesiyle mızrak çuvala sığmaz hale geldi ve artık sağlıkta şiddetin varlığını reddedemez hale geldiler. Beyaz Kod uygulaması ve TBMM’de Sağlıkta Şiddeti Araştırma Komisyonu’nun rapor hazırlaması gibi girişimler bu dönemde oldu. Ama bu hekimlerin öldürülmesini önlemeye ve sağlık alanında şiddetin azalmasına yetmedi.” dedi.
Antmen açıklamalarına şöyle devam etti;
“2014 yılında TTB olarak titiz bir çalışmayla “Sağlıkta Şiddet Yasası Tasarısı”nı hazırladık. Sağlık hizmetinin kamu hizmeti olduğu vurgusundan hareketle, Türk Ceza Kanunu’nun üçüncü bölümüne “Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar: Sağlık Hizmetini Engelleme” başlığı altında, en azından caydırıcılık içermesi amacıyla hazırladığımız ek madde önerisini başta Sağlık Bakanlığı, Hükümet temsilcileri ve siyasi partiler olmak üzere tüm ilgili yerlere bir çok kez ilettik. Bunun için defalarca görüşmeler yaptık. Ayrıca pek çok randevu talebimiz de gerek Sağlık Bakanlığı ve gerekse de Mersin Valiliği tarafından geri çevrildi. Basın toplantılarıyla kamuoyu ile paylaştık. Teklifimiz Türkiye’nin olağandışı hızla değişen yoğun gündemi içerisinde hep görmezden gelindi.
Bizler, bir kez daha Sağlıkta Şiddet Yasası’nın çıkarılması talebiyle, 9 Ekim’den itibaren alanlara çıktık ve yarın da TTB heyeti olarak TBMM’de görüşmeler yapacağız.
Bizler; Sağlıkta şiddet tablosu bu boyuta gelmesine karşın izlenen bu tavra şaşıralım mı, üzülelim mi bilemiyoruz. Soruyoruz: Sağlıkta şiddeti önlemek, teklifimizi dikkate almak ve Sağlıkta Şiddet Yasası’nı çıkarmak için daha kaç hekimin ölmesini bekliyorsunuz?
Biz hekimler ve sağlık çalışanları buna tahammül etmeyeceğiz! Bunu kabul etmeyeceğiz! Sağlıkta Şiddet Yasası’nın hemen şimdi çıkarılmasını istiyoruz.
Türk Tabipleri Birliği’nin ve tabip odalarımızın aklı ve yüreği hekimlerimizledir. Hekimlere yönelen şiddet insanlık ve hekimlik değerlerine yönelmiştir. Bunu kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Sağlıkta Şiddet Yasası çıkarılıncaya ve sağlık alanındaki şiddet önleninceye kadar mücadelemize devam edeceğiz.”
SEVİM ESRA GÜNGÖR
YORUMLAR