“KIYAFET MESELESİ DEĞİL ZİHNİYET MESELESİ”

Kazanlı Meydanında bir araya gelerek tepkilerini dile getiren veliler, CHP örgüt üyeleri ve birçok STK üyeleri Adem Şimşek’in istifası için açıklama yaptı.

Açıklama konuşmasını öğrenci velisi Burcu Gülseven gerçekleştirirken meydanda olan vatandaşlar ise ‘Adem Şimşek İstifa’ sloganı attı.

Açıklama esnasında Kazanlı meydanında bir araya gelen vatandaş: ‘Sonuna kadar laik bilimsel eğitim’, ‘Kıyafet meselesi değil, zihniyet meselesi’ ‘Çocukların gülüşü solmasın’ pankartlarıyla Adem Şimşek’i yuhaladı.

 

GÜLSEVEN: “HİÇBİR MAZERET BİLDİRMEKSİZİN  YARIDA KESİLMİŞTİR”

 

Açıklama konuşmasını gerçekleştiren veli Burcu Gülseven: “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ulusal Egemenliğimize kavuştuğumuz günü  tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları sırasında, Akdeniz İlçesine bağlı Kazanlı Mahallesi’ndeki Kazanlı İlkokulu’nda yapılan, dans gösterilerini sunmak üzere sahneye çıkan;  kız öğrencilerimizin gösterileri, İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Şimşek  tarafından  hiçbir mazeret bildirmeksizin  yarıda kesilmiştir.” ifadelerini kullandı.

 

GÜLSEVEN: “3. SINIF DÜZEYİ İÇİN MÜSTEHCENLİK FİKRİ GELMEZ”

 

Velilerin  ve izleyicilerin  soruları da cevapsız bırakılarak  hemen sonraki gösteriye geçilerek İlçe Müdürünün, kıyafetleri müstehcen bulduğu söylentisi  sonradan yayıldığını belirten Gülseven: ‘O yaşta çocuklara uygun elbiseler değildi. Çocukların kıyafeti eğitim ortamına uygun değildi’ beyanı ile gerçeği basından öğrenerek,   bu gün burada tepkimizi  dile getirmek üzere toplandık. İlçe Milli Eğitim Müdürü Şimşek’in talimatı nedeniyle, görevli öğretmenler, evlatlarımızı sahneden çıkarmak zorunda bırakılmıştır. Halbuki; 23 Nisan kutlamalarında öğretmenler, sergilenecek gösteriye uygun, çocuğun da heves duyacağı kıyafetler seçer. Hiçbir normal insanın aklına 3. Sınıf düzeyi için müstehcenlik fikri gelmez.” şeklinde konuştu.

 

GÜLSEVEN: “EĞİTİM KIYAFETİ DEĞİL GÖSTERİ KIYAFETİDİR”

 

Olayın soruşma boyutu ele alınınca da okul müdürü, sınıf öğretmeni, muhtarlar ve STK temsilcileri hedef alınarak günah keçisi arama yoluna gidildiğini belirten Gülseven: “Kendi hatalarınızı başkalarınızda aramayınız.  Çocuklarımıza gözyaşı döktüren, anne babalarının isyan etmesine neden olan, küçücük çocukların danslarında, giysilerinde müstehcenlik bulan bu düşüncenin karşısında her zamankinden daha kararlı durmalıyız. Çocuklarımızın kıyafetleri eğitim kıyafeti değil gösteri kıyafetidir.” dedi.

Bu meselede kıyafet ve müstehcenlik, zihniyet meselesi olmadığını kaydeden Gülseven: “ Cumhuriyetin kuruluşunda mücadele vermiş bölge halkı olarak evlalarımız çağdaş, laik, bilimsel eğitimle yetişmiş ve bu ülkeye hizmet vermişlerdir. 8-9 yaşındaki , bireyler çocuktur ve ana kuzusudur. Cinsiyetçi ayrımcılıkla  Hiç kimsenin aklına müstehcenlik  gelmez.” şeklinde konuştu.

 

GÜLSEVEN: “ÇIĞLIKLARIMIZIN DUYULMASINI İSTİYORUZ”

 

Bu bir karanlık bir zihniyet meselesi olduğunu ifade eden Gülseven: “Çocuklara yönelik cinsel istismar, tecavüz ve şiddet vakalarının ülkemizde giderek arttığı şu günlerde, yaşanan bu talihsiz olay sebebiyle, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın istismar edilmesine anne baba olarak dur diyoruz ve arkamızda durulmasını, çığlıklarımızın duyulmasını istiyoruz. Bu gün burada bu çığlığımızı duyan ve yanımızda bulunan  kazanlı  halkına , sivil toplum örgütü temsilcilerine, siyasi parti temsilcilerine ve siz değerli basın mensuplarına teşekkür eder bu olaya sebep olanlar cezalandırılana kadar olayın takipçisi olacağımızı beyan ederiz.” diyerek son cümlelerini tamamladı.

 

USLUOĞLU: “OLAY İL SINIRINA TAŞINDI”

 

Söz hakkı alan Eğitim-Sen Mersin Şube Sekreteri İsmail Usluoğlu ise şu ifadelere yer verdi: “Bu gerici bu zihniyete karşı, bu çocuklarımızı cinsel bir obje olarak görecek, bu sapkın zihniyete karşı çanağımız il sınırlarını aştı. İstanbul’da bu çocuklarımızın gösterisi yarıda kesilmesini radyodan duyan bir öğretmen olayı il sınırına taşıdı. 12 Mayısta İstanbul’da çocuklarımız için gösteri düzenlenecek. Biz hem öğrencilerle ve aileleriyle görüşerek arzu ederlerse bütün giderlerinde karşılanmak üzere  İstanbul’a davet edecekler.” 

EMRAH BİRGÜL