Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İKTİDAR PARTİSİ KALELERİNİ KAYBEDİYOR!

Ülkemizin yaşadığı ilk ekonomik kriz değil bu kriz! Bu Ülke,

Ülkemizin yaşadığı ilk ekonomik kriz değil bu kriz! Bu Ülke, geçmişte de birçok kez ekonomik kriz yaşadı. Fakat geçmişteki ekomik krizlerin hiçbiri toplumu bu kadar derinden sarsmadı.
Bu kadar çaresizlik içinde koymadı.

Bu kadar sefil ve perişan da etmedi.
An itibariyle emekliler perişan durumda.
Dul ve yetim aylığı alanlar perişan durumda.
Asgari ücretliler perişan durumda.
Çiftçiler perişan durumda.
Köylüler perişan durumda.
Öğrenciler perişan durumda.
Kısacası, toplumun ezici çoğunluğu perişan durumda. Hal böyle iken, İktidar her şey güllük gülistanlıkmış gibi gösteriyor.

Daha doğrusu, böyle göstermeye çalışıyor. Gelin görün ki, yaşanan gerçeklik karşısında yaratılmak istenen algı boşa çıkıyor.
Çünkü emekli ve asgari ücretli aldığı maaşla geçinemiyor. Çiftçiler ürettiklerinin karşılığını alamadıkları için her hasat yılını zararla kapatıyor.
Köylüler imkansızlıktan üretim yapamıyor.

Öğrenciler parasızlıktan sefilleri oynuyor. Nitekim, yaşanan bütün bu olumsuzluklar Ana Muhalefet Partisi’nin düzenlediği mitinglere de yansıyor. Öyle ki, İktidar’ın kalesi durumundaki muhafazakar kentlerde yapılan mitinglerde bile yüz binler meydanlara çıkıp İktidar’ı korkusuzca protesto ediyor.

Hem de sadece ekonomik nedenlerle değil, başka nedenlerle de protesto ediyor. Belli ki, İktidar’ın demokrasi, hak ve adalet anlayışı vatandaşta rahatsızlık yaratıyor. Vatandaş bu rahatsızlığını “Turpınan, şalgamınan devlet idare idilmez!” diyerek seksen beş milyona en yüksek perdeden haykırıyor.
Bu da, yapılacak ilk genel seçimde Ülke’de siyasal değişimin yaşanacağına işaret ediyor.
O yüzdendir ki, Ana Muhalefet Partisi erken seçim ve hatta hemen seçim diye bastırıyor.İktidar, bu bastırmalara ve baskılara dayanabilir mi ya da ne kadar dayanabilir bilmiyorum?!

Fakat bildiğim bir şey var! Bu anlayışla ne işler düzelir, ne ekonomi düze çıkar, ne de vatandaş feraha erer. İşlerin düzelmesi ve ekonominin de düze çıkması için İktidar’ın hukuk ve demokrasi anlayışını değiştirmesi şart!

ÖZLÜ SÖZLERİM

– “Bir insanın insani vasıflar bakımından erişebileceği en yüksek mertebe erdemli bir insan olabilmektir.”

– “Yeryüzünde sevginin gücünden daha güçlü bir güç yoktur.”

– “Yıkılmış kalenin burcu olmaz!”
Cumhuriyet Kalemizi korumayı aşk ile sürdürenlere merhaba!

– “Bu dünyadaki en bahtiyar insan, doğruluğu, mertliği, cömertliği ve adaletiyle ün kazanan insandır.”

– “En çok itibarı düşünürlerin, sanatçıların, şairlerin, yazarların, çizerlerin, bilim insanlarının, çalışanların ve üretenlerin gördüğü ülkeler, dünyanın en medeni ülkeleridir.”