TÜRKİYE CUMHURİYETİ, AKIL VE BİLİM EKSENİNDE KURULMUŞ GERÇEK BİR MEDENİYET PROJESİDİR.
Gerçek bir medeniyet projesi olarak tasarlanan ve kurulan demokratik, laik Cumhuriyetimiz, 29 Ekim 2023’de yüzüncü yaşına ayak basıyor. Fakat biz bu projeyi çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirmek yerine, dini referanslar üzerinden bozmaya çalışıyoruz. Oysa ki, Ülke olarak birikmiş ve ertelenmiş yüzlerce sorunumuz var!
Eğitimde ciddi sorunlarımız var mesela! Üretimde ciddi sorunlarımız var! Paylaşımda ciddi sorunlarımız var! Sağlıkta ciddi sorunlarımız var! Adalette ciddi sorunlarımız var! Kısacası, çevreden güvenliğe, güvenlikten dış politikaya kadar her alanda ciddi sorunlarımız var!
Bu sorunları çözmek için Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını fırsata çevirmemiz lazım. Sadece bu yetmez ama! Bu sorunların dini referanslarla (nas’la) değil, akıl ve bilimle çözüleceğini de bilmemiz lazım.
Nas ekonomisinin nasıl bir yasa dönüştüğünü ve Milleti ucuz et (kıyma) ve ekmek kuyruklarına mahkum ettiğini hep birlikte gördük.
Artık boş işlerle ve kısır tartışmalarla vakit geçirmeyi bırakıp, Cumhuriyetimizi (gerçek anlamda) demokrasiyle, hukukla, insan hak ve özgürlükleriyle taçlandırmamız ve her bakımdan model (örnek) bir ülke haline getirmemiz lazım.
Gelin görün ki, Ülke’yi yönetmeye talip olan siyasetçilerin böyle bir kaygıları ve dertleri yok. Varsa da, kayda değer bir kaygıları ve dertleri yok.
Ezici çoğunluk (maalesef!) kendi düzenini kurmanın ve sürdürmenin peşinde. Ülke’nin iyi yetişmiş gençleri de bu durumu gördükleri ve bildikleri için kapağı yurt dışına atma derdinde.
Çünkü Ülkemizde kendi kariyerlerine dair bir gelecek göremiyorlar. Bu tablo, Ülkemizin hayrına olmadığı gibi, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına da yakışmıyor.
Milletimizin, kendi ikballerini milletin istikbaline tercih edenlere itibar etmemesini umuyor ve diliyor, tüm Cumhuriyet sevdalılarını sevgiyle, saygıyla selamlıyorum!