Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TİSAN’DA BİR DE DEV OTEL EKSİKTİ!

Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Tisan Yarımadası için planlanan Marriott markalı

Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Tisan Yarımadası için planlanan Marriott markalı dev otel projesi, “turizmi canlandırma” söylemiyle kamuoyuna sunulurken, projenin doğal, çevresel ve kamusal etkileri yine arka plana itildi.

Yatırımcı ve danışman firmalar tarafından yapılan açıklamalarda, projenin bölge turizmine ivme kazandıracağı, uluslararası bilinirliği artıracağı ve konaklama sektörüne katkı sağlayacağı vurgulanıyor. Ancak Tisan’ın mevcut taşıma kapasitesi, altyapı yetersizlikleri, ekolojik hassasiyeti ve imar baskısı hakkında tek kelime edilmiyor.

Doğal sit, bakir koylar, sınırlı altyapı!

Yıllardır “Akdeniz’in saklı cenneti” olarak anılan Tisan, dar yolları, sınırlı su ve kanalizasyon altyapısı, yaz aylarında dahi zorlanan elektrik ve ulaşım sistemiyle zaten ciddi sorunlar yaşıyor. Buna rağmen yüzlerce odalı olması beklenen uluslararası bir otel yatırımı için hangi altyapı planlamasının yapıldığı, hangi kamu kurumlarının görüş verdiği belirsizliğini koruyor.

Turizm mi, rant mı?

Yetkililer her büyük projede olduğu gibi bu yatırımda da “turizm gelişecek” diyor. Ancak bugüne kadar bölgede yapılan pek çok benzer yatırımın yerel halka ne kazandırdığı, doğayı ne kadar tahrip ettiği hâlâ tartışma konusu.

Soru açık:

Bu proje Silifke turizmini mi geliştirecek, yoksa kıyıların betonlaşma sürecine yeni bir halka mı ekleyecek?

ÇED süreci ve kamuoyu bilgilendirmesi nerede?

Projenin çevresel etkilerine ilişkin ÇED sürecinin nasıl işletileceği, bölge halkının görüşlerinin alınıp alınmayacağı, Tisan’ın korunmasına yönelik hangi önlemlerin alınacağı henüz kamuoyuna net biçimde açıklanmış değil.

Marka büyüklüğü, doğa tahribatını meşrulaştırmaz

Uluslararası bir markanın bölgeye gelmesi, her koşulda olumlu bir gelişme olarak sunulamaz. Marka büyüklüğü, doğal alanların geri dönüşü olmayan biçimde zarar görmesini haklı çıkarmaz.

Tisan’ın ihtiyacı yeni bir dev otel mi, yoksa koruma–kullanma dengesi gözetilen, küçük ölçekli, sürdürülebilir turizm modelleri mi?

Bu sorular yanıtlanmadan, “ülke ekonomisine hayırlı olsun” temennileriyle yapılan açıklamalar, kamuoyunu ikna etmekten uzak kalıyor.

Anlaşılan o ki, Tisan’da eksik olan tek şey gerçekten bir otel değil; eksik olan şeffaflık, planlama ve doğaya saygı.