Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI YÜKLENEN YÜKÜ KALDIRAMIYOR!

Tarım ve Orman Bakanlığı adı altında bir bakanlığımız var ama,
Tarım ve Orman Bakanlığı adı altında bir bakanlığımız var ama, bu bakanlık, görev alanı içindeki hiçbir işin üstesinden gelemiyor.
Tarımımız can çekişiyor, Bakanlığın ürettiği bir çözüm yok.
Hayvancılığımız can çekişiyor, Bakanlığın ürettiği bir çözüm yok.
Balıkçılığımız can çekişiyor, Bakanlığın ürettiği bir çözüm yok.
Akarsularımız (derelerimiz, çaylarımız, ırmaklarımız) ve göllerimiz can çekişiyor, Bakanlığın ürettiği bir çözüm yok.
Ormanlarımız cayır, cayır yanıyor, Bakanlığın ürettiği bir çözüm yok.
Pestisit (bitkileri zararlılara karşı korumak için kullanılan kimyasal ilaç) kullanımı kontrolden çıkmış, Bakanlığın ürettiği bir çözüm yok.
Gıda sahteciliği almış başını gitmiş, Bakanlığın ürettiği bir çözüm yok.
Belli ki, Tarım ve Orman Bakanlığı hayatımızı doğrudan ilgilendiren bu sorunların hiçbirine çözüm bulamıyor. Bu durumda yapılması gereken şey yeni bakanlıklar kurup yükü dağıtmaktır. Daha açık bir dille ifade etmek gerekirse, Tarım ve Su İşleri Bakanlığı, Çevre, Orman ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Hayvancılık ve Balıkçılık Bakanlığı ve Gıda Bakanlığı adı altında dört yeni bakanlık kurup, bu bakanlıkların yeni baştan (gerçekçi) politikalarını oluşturmak ve ilgili birimlerinin başına da işin ehli olan insanları getirmektir. Bunu gerçekleştiremediğimiz sürece ne gıda enflasyonuyla baş edebiliriz, ne can çekişen tarımımızı, hayvancılığımızı ve balıkçılığımızı ayağa kaldırabiliriz, ne çevreyi ve ormanlarımızı koruyup geliştirebiliriz, ne iklim değişikliğine ayak uydurabiliriz, ne aşırı pestisit kullanımının önüne geçebiliriz, ne de sahte ve hileli gıda üretimine engel olabiliriz.
En kötüsü de, ormanlarımızı koruyup geliştiremememiz ve sularımızı da iyi yönetmememiz yüzünden susuzluk ve kuraklık gibi bir belayla boğuşmak zorunda kalacak olmamızdır. Çünkü tedbir almadığımız takdirde Ülkemizi yakın gelecekte bekleyen en büyük tehlike susuzluk ve kuraklık olacaktır.
Umarım, akıl ve bili öne düşer de böyle bir durumla karşı karşıya kalmayız!?