AK Parti’nin oyu son on yılda yüzde ellilerden yüzde otuzların altına düştü. Diğer bir ifadeyle AK Parti 2015’den bu yana oylarının yüzde kırkını kaybetti. Çünkü yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları yok etme vaadiyle oylarını aldığı seçmen kitlesinin önemli bir bölümünü küstürdü ve kendinden uzaklaştırdı. Hayatın her alanındaki gerçeklikten kopuk uygulamalarıyla halen de küstürmeye devam ediyor. Türk Halkı, yoksulluğun, yolsuzluğun ve yasakların olmadığı mutlu ve müreffeh bir Türkiye’de huzur ve güven içinde yaşamayı umut ederken, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 öncesi dönemi bile arar hale geldi. Toplumsal rıza üreterek uzun yıllar seçmenin oyunu almayı başaran AK Parti, kesintisiz yirmi üç yıl süren iktidarının sonunda Türkiye’yi her üç konuda da geriye götürdü. Yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları yok etmek bir yana, başımıza bir de yozlaşma belasını açtı. Yozlaşmışlık yüzünden her bir yanımız tel tel dökülüyor ve ataların ifadesiyle iki yakamız bir araya gelmiyor. Bütün bunlara rağmen, AK Parti önceden olduğu gibi siyaset üreterek rıza kazanma yoluna gitmiyor. Peki ne mi yapıyor!?
Zaafı olan ve ikbalini düşünen tabansız vekilleri ve belediye başkanlarını transfer ederek iktidarını sürdürebileceğini sanıyor. Vatandaş her bakımdan bunalmış bir halde iken algı operasyonlarıyla iktidarını sürdürebileceğini sanmak, ham hayalden öte bir şey değildir. Bu olsa olsa, muhalefetin safralarından arınmasına ve sağlıklı bir yapıya kavuşmasına yol açar. Siyasette asıl olan, seçmen bazında katılımlar sağlayabilmektir. AK Parti’nin, vatandaşın talep ve beklentilerini duymazdan ve görmezden geldiği bugünkü anlayışıyla oyunu artırması mümkün değildir. Bunu görmemek için kör olmak lazım.
BENİ DİNLE EY KADI!
Beni dinle ey kadı!
Bozuldu işin tadı
Zulümse eğer adı?!
Kenan yapsa da aynı
Yunan yapsa da aynı
Söylenecek söz varsa?!
Söyle, sende yüz varsa!?
Hakka tecavüz varsa?!
Nokta yapsa da aynı
Yekta yapsa da aynı
İpe sermeyin unu!
Herkes biliyor bunu!
Hazineden soygunu
Turgut yapsa da aynı
Nemrut yapsa da aynı
Zirvedeki uç beyi
Çalar gözden sürmeyi!
Rüşvet alıp vermeyi
Fazıl yapsa da aynı
Rezil yapsa da aynı
Halka tepeden bakan
Göğsüne benlik takan!
Yalanla yatıp kalkan
Moiz olsa da aynı
Vaiz olsa da aynı
Doğruluktan kaçan zat
Menfaati seçen zat
Haram yiyip içen zat
Murdar olsa da aynı
Serdar olsa da aynı
Bu gemi böyle gitmez!
Giderse zulüm bitmez!
Kim örnektir fark etmez?!
Hasmım olsa da aynı
Nefsim olsa da aynı
Abdürrahim Karakoç (1932 – 2012)

