20 Nisan 2024
NURDANE KARAKUŞ
KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şubesi üyeleri, vergide adalet talep ederek basın açıklaması gerçekleştirdiler. Açıklamayı okuyan BES Mersin Şube Başkanı Murat Doğan, “Sendika olarak Türkiye’nin dört bir yanında ‘Vergide adalet’ talebiyle eylem yapıyoruz. Emekçilerin, küçük esnafın, çiftçinin, öğrencinin hatta işsizlerin yaşamını derinden etkileyen vergi uygulamalarına itiraz için toplandık. Ekonomik krizin süreklilik kazandığı bir süreçte her güne zamlarla başlıyoruz, yaşam maliyetimiz her geçen gün artmaya devam ediyor. Maaş ve ücretlere yapılan görece yüksek zamlar daha elimize geçmeden buharlaşıyor. Yüksek enflasyonla birlikte üzerimizdeki vergi yükü daha da artıyor. Maliye Bakanlığınca her yıl Aralık ayında açıklanan ve vergi, resim ve harçlar ile her türlü devlet alacağını artırmada baz alınan yeniden değerlendirme oranları gelir vergisi dilimlerinin yükseltilmesinde 2002 yılından beri görmezden gelinmektedir. Bizler iyi biliyoruz ki, eğer yeniden değerleme oranları kamu alacaklarına uygulandığı gibi gelir vergisi dilimlerine de uygulansaydı, 2022 yılında uygulanan otuz iki bin liralık alt dilim seksen bin liranın üzerinde olacaktı ve biz kamu çalışanları ve diğer emekçileri bir nebzede olsa daha az vergi ödeyecektik.” dedi.
“Hayat pahalılığı ve işsizlik kronik bir hale geldi”
Maaş ve ücretlerde gerçekleşen nominal artışlar gelir vergisi tarifesinde yer alan vergi dilimlerinin
yeniden değerleme oranına yani üretici fiyatlarına göre artırılmadığından yılın ikinci yarısı ile birlikte yüzde 20, yüzde 27’lik vergi dilimleri ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Doğan, “Yıllardır kamu emekçilerine verilen Temmuz maaş artışları vergi dilimi marifeti ile geri alınıyor. Kaşıkla verilen maaş artışlarının kepçe ile geri alındığı süreçleri yıllardır yaşıyoruz. Bizler sadece yüksek gelir vergisi ödemenin yanı sıra ülkemizde uygulanan dolaylı vergilerden dolayı da yoksullaşmaya devam ediyoruz. Yıllardır söylüyoruz yaşam maliyetinde ortaya çıkan artışlar emekçilerin tasarruf yapma imkânını ortadan kaldırdığından gelirimizin tamamını harcamak zorunda kalıyoruz. Yaptığımız her harcamada başta KDV ve ÖTV olmak üzere ödediğimiz dolaylı vergilerle satın alma gücümüz sürekli düşüyor, enflasyon arttıkça ödediğimiz dolaylı vergilerde artıyor. Gelir durumuna bakılmaksızın herkesten aynı oranda alınan dolay vergiler gelir dağılımı eşitsizliğini derinleştirmeye devam ediyor. AKP iktidarı bütçeleri ile bugün geldiğimiz noktada; Halkın, emekçilerin bütçe hakkı ortadan kaldırıldı. Hayat pahalılığı ve işsizlik kronik bir hale geldi. Türkiye asgari ücretliler ülkesine dönüştürüldü, emeğin milli gelirden aldığı pay gittikçe düşürüldü. Kamu hizmetleri alanı piyasalaştırma, özelleştirme, yatırımların kısılması yolu ile alabildiğine daraltıldı. Vergi adaletsizliği derinleştirildi. Aslan payı sermayeye, patronlara, savunma ve güvenlik adı altında çatışma ve savaşa ayrıldı. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme göz ardı edildi. Dinsel referanslar ile yönetilen bir toplum inşa etme hedefine ayrılan kaynaklar artırıldı. 2023 yılı bütçesine ilişkin çalışmaların başladığı bir süreçte patronla, işçiyi gelir vergisinde aynı tarifeye tabi tutan uygulamayı da zenginden ve yoksuldan aynı oranda alınan dolaylı vergileri de kabul etmediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz!”
Emekçilerden ve yoksul halkımızdan toplanan vergilerin kur korumalı mevduat sistemi ile rantiyeye, garantili projelerle beşli çeteye, savaş çığırtkanlığı ile savaş baronlarına aktarılmasına itiraz edene Doğan, “2023 bütçesinden neler talep ediyoruz? Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz! Emekçilerin ödediği gelir vergisinin yüzde 10’da sabitlenmesini, açlık sınırı rakamlarının vergiden muaf tutulmasını, tüketilmesi zorunlu mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergilerin kaldırılmasını, verginin harcamalar üzerinden değil kazanç ve servet üzerinden alınmasını, toplanan vergilerin toplum yararı gözetilerek parasız sağlık, eğitim, ulaşım ve kamusal hizmetlere harcanmasını, toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini, kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini, kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, niye ödediğimize anlam veremediğimiz damga vergisi gibi çağdışı vergilerin kaldırılmasını, bütçe süreçlerinin açık, şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yürütülmesini talep ediyoruz! İnsanca bir yaşam güvenceli iş, güvenli bir gelecek mücadelemizde üst sıralarda yer alan ‘Vergide adalet’ talebi ve ‘halktan emekten yana bütçe’ için önümüzdeki günlerde de taleplerimiz için alanlarda olacağımızı buradan kamuoyuna duyuruyor, haklı taleplerimiz için tüm Büro Emekçilerini mücadelemize destek olmaya davet ediyoruz! Yaşasın BES! Yaşasın KESK! Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” ifadelerini kullandı.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir