Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 19 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanı Seçiminin ilk turu için 8 aday Yüksek Seçim Kuruluna başvuruda bulunmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, adaylık başvurusunda bulunmuştur.
Başvuru evraklarını YSK Genel Sekreteri Neşe Başkan’a sunan Tatar, başvuru sonrası düzenlediği basın toplantısında adaylığının KKTC’’ne hayırlı olmasını dilemiştir.
Ana muhalefetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman da, adaylık başvurusu evraklarını YSK’ye teslim etmiştir.
Kıbrıs Sosyalist Partisinin) Cumhurbaşkanı adayı Osman Zorba ile bağımsız cumhurbaşkanı adayları İbrahim Yazıcı, Arif Salih Kırdağ, Mehmet Hasgüler, Ahmet Boran ve Hüseyin Gürlek, 19 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi için YSK’ye adaylık başvurusunda bulunmuştur.
YSK’den yapılan açıklamada, başvuruda bulunan 8 adayın başvurusunun kabul edildiği, adaylıklara ilişkin itirazların 13-14 Eylül tarihlerinde saat 09.00’dan 17.00’ye kadar yapılabileceği duyurmuştur.
İlk turda yüzde 50+1 oy alan (salt çoğunluk) aday cumhurbaşkanı seçilecektir.
Hiçbir adayın salt çoğunluğu sağlayamaması durumunda en çok oyu alan ilk iki aday 7 gün içinde yapılacak ikinci tur seçimlerine katılacak ve ikinci turda en yüksek oyu alan aday cumhurbaşkanı koltuğuna oturmaya hak kazanacaktır.
ABD, Yunanistan ve Katil İsrail Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerinden Türkiye ve Kıbrıs Türklerine yönelik adice planlar yapmaktadır.
Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin çağrısı üzerine ABD Rum tarafında üsler kurmuş, Yunanistan adaları silahlandırıp adalarda ABD üsleri kurdurmuş tüm namlularının ucunu KKTC’ne ve Türkiye’ye çevirmişlerdir.
Katil İsrail ise KKTC’de büyük paralar ödeyerek araziler ve Apartmanlar satın alarak sinsice KKTC’ne yerleşmişlerdir.
İşin en korkunç yönü Katil İsrail’in vadedilmiş topraklar safsatasıyla Türkiye’nin bir bölümü ile Kuzey Kıbrıs’ı işgal etme hayalidir.
Bunu önlemenin tek yolu Hatay örneğinde olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye katılmasıdır.
Kıbrıs Türklerinin de bu katılımı destekleyeceği kanaatındayım…
Tanıdığım eski-yeni Bakanlar ve Milletvekilleri var.
Halk içinden arkadaşlarım var…
Hepsinin kanaatleri de bu yönde.
Türkiye olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin TATAR’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçileceğine olan inancımız tamdır.
Sayın Ersin Tatar beyefendinin yeni Cumhurbaşkanı seçilişini şimdiden tebrik ediyor ve başarılı çalışmalarına kaldığı yerden devam etmesini temenni ediyoruz…
Kuzey Kıbrıs Türk Halkının Sayın Ersin Tatar beye sahip çıkacaklarına inanıyoruz…
1939 yılında Hatay Devleti yöneticileri Türkiyeye katılma isteğinde bulunmuşlar, Hatay Millet Meclisi oybirliği ile Anavatan’a katılma kararı alarak Hatay Devletine son vermişler, törenle Hatay Türkiye’ye katılmıştı.
İşte Türkiye aleyhine kumpas kuran hain Güney Kıbrıs Rum yönetimi ve onu destekleyen Türk düşmanı devletlerin korkusu bu…
Korkunun ecele faydası yoktur…
Tam zamanı…Bir statü geliştirilmeli, yavru vatan KKTC, Anavatan Türkiye’ye katılmalıdır.
Niye Kıbrıs?
Bir zamanlar Türklük dünyasının kendi toprakları içinde göl haline getirdiği Akdeniz’in kuzeydoğusunda yer alan Kıbrıs adası 9283 kilometre karelik bir alanı kaplamaktadır.
Kıbrıs adasının 3355 kilometrekarelik Kuzey bölümünde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.
Kıbrıs adası, jeopolitik ve stratejik konumu nedeniyle doğu Akdeniz’de bir kilit noktası durumundadır.
Ada; Ortadoğu ve doğu Akdeniz’i, Süveyş kanalını, bu bölgeden geçen bütün deniz ve hava yollarını, Kızıl Deniz ile Pers körfezinin tamamını kontrol edebilecek bir stratejik konumdadır.
Kıbrıs; Anamur’a 40, Yunanistan’a ise 1100 mil uzaklıktadır.
Kıbrıs’ta barışa ulaşmanın en kestirme yolu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ekonomik yönden kalkındırmaktır.
KKTC’nin ekonomik yönden kalkınmasına en büyük katkı Anamur Alaköprü barajında depolanan suyun %10’unun Kıbrıs’ta inşa edilen Geçitköy barajına götürülmesi olmuştur.
Ekonomik yönden başkasına muhtaç olmayan mamur, kalkınmış, onurlu bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne her millet barış elini uzatma arzusunu duyacaktır.
Yunanistan ve Rum’lar bile…
Türkiye’nin Güneydoğu sahillerine yakınlığı, 1571 yılından 1878 yılına kadar tam 308 yıl salt ve saf Türk olarak kalması, birinci ve ikinci barış harekâtları, şu andaki konumu, adadaki Türk varlığı nedeniyle Kıbrıs; Türkiye’nin vazgeçemeyeceği bir Vatan parçasıdır.
Kıbrıs; Türkiye’nin ve Anadolu’nun doğal coğrafi uzantısı olmasının yanında adeta Türklüğün tescil ve tapusu olan tarihî-dini eser ve varlıklarıyla da bizimdir. Türk’tür. Türkiye’dir. Yavru Türkiye’dir. Yavru vatandır.
Peygamberimizin halası “HALA SULTAN” ın Kıbrıs’taki türbesi, adanın Türk ve Müslüman oluşunun tescil ve temsilidir.
Ada’nın en kuzey ucundaki Hz. Ömer Türbesi; Anadolu’nun en güney ucu olan Anamur burnu ile barış nöbetinde gibidir.
İskenderun ve Hatay’a uzanan Karpat Bölgesi adanın Anadolu’ya tutunan ve “Beni bırakma…”diyen eli gibidir.
Magosa’nın deniz sahili Maraş, Kahramanmaraş’ımızın adını bizden alan öz evladıdır.
Narinciye, hurma, muz bahçeleriyle Lefke ve Güzelyurt; Sadece her sabah ve her akşam değil günün her saatinde Anamur’a selam durur, selam verir gibidir.
Sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki değil ada’nın her yanındaki camiler, türbeler, kaleler, köprü’ler, köşk’ler: “Ben Türk’üm, ben Müslüman’ım” diye dünyanın sağır kulağına her an canhıraş bir sesle seslenmektedir.
Orta Doğuyu yeniden dizayn etmeye kalkan ve KKTC’ne kumpas kurmaya çalışan ve onlara destek veren ülkelerin tutumları göstermiştir ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerinden Türkiye ve Kıbrıs Türklerine yönelik adice planlar yapılmaktadır.
Bunu önlemenin tek yolu Hatay örneğinde olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye katılmasıdır.
Bu vesile ile yeni seçilecek Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’a başarılar diliyoruz.
Hoşça kalınız

