Mersin Türkiye’nin en bereketli topraklarına, en stratejik limanına, turizme açılmayı bekleyen sahillerine sahip bir şehir. Fakat ne yazık ki bu kentin potansiyeli, yıllardır yönetim zafiyeti ve plansızlık yüzünden heba ediliyor.
Bugün Mersin’de vatandaşın en çok konuştuğu sorun nedir diye sorulsa;
ilk üç sırada ulaşım keşmekeşi, altyapı eksikliği ve işsizlik çıkar.
Şehir içi ulaşım hâlâ çağın gerisinde, yollar bozuk, otobüsler bakımsız.
Metro hayali yıllardır siyasetin malzemesi olmaktan öteye geçemedi.
Tarım ve ticaretin merkezi olması gereken Mersin, çiftçisini de esnafını da mutlu edemiyor.
Limanın devasa gücü, yerel halka refah olarak dönmüyor. Kıyı turizmi hâlâ günübirlik tesislerle sınırlı, sahil şeridi rant uğruna betonlaştırılıyor. Gençler için yeterli spor alanı yok, kültürel faaliyetler sınırlı, üniversite mezunu işsizler çoğalıyor.
Mersin İdman Yurdu gibi kentin sembolü olan bir kulüp bile sahipsizlikten batma noktasına gelmişse, bu şehrin ne kadar sahipsiz bırakıldığını daha fazla anlatmaya gerek yok.
Mersin, her seçim döneminde vaatlere boğulan ama seçimden sonra unutulan bir şehir olmaktan çıkarılmalı.
Yönetenler artık şehri gerçekten yönetmeli.
Çünkü bu potansiyel heba oldukça kaybeden sadece Mersin değil, Türkiye oluyor.

