KOMİSYON

*Uzun yıllar önceydi milletvekillerimizden biri, “bir konunun gerçekleşmesini istemiyorsanız komisyona havale edin” demişti.

*Komisyondan hiçbir şey çıkmaz anlamındaydı bu söz.

*İlk toplantıda sorunsuz bir şekilde komisyona isim bulundu.

*TBMM’de, Terörsüz Türkiye komisyonunun adı: “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” oldu.

*Şimdilik 48 üyeden oluşmaktadır. Aslında 51 olması gerekiyordu. İyi parti temsilci göndermeyince sayı 48’e düştü ama 1 AKP, 1 CHP ve 1’de DEM’den üye alınacak ve tekrar üye sayısı 51 olacak.

Bu durumda AKP=21-MHP=4-DEM=4Yeni Yol Grubu(Gelecek-Deva-Saadet)=3 milletvekili ve CHP 11 milletvekiliyle temsil edilecek.

HÜDA-PAR-Yeniden Refah-TİP(İşçi Partisi)-EMEP(Emek Partisi)-DSP birer milletvekili ile temsil edilecek. Toplantıda komisyonun 12 maddelik çalışma usul ve esasları oy birliğiyle kabul edildi.

CHP’nin kararların nitelikli çoğunlukla alınması talebi üzerine komisyonun kararlarını nasıl alacağı tartışma konusu olmuştu.

*Kabul edilen düzenlemeye göre kanun teklifi hazırlanmasına ilişkin kararlar üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu ile alınacak.

Diğer hususlarda ise karar yeter sayısının toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile sağlanacağı belirtildi.

Komisyonun toplantı yeter sayısı da üye tam sayısının salt çoğunluğu olarak belirlendi.

*Ben fikirlerimi yazıyorum.

*İnşallah benim yüzüm kara çıkar.

*Kararların üçte iki çoğunlukla alınacak olması, kaosun başlangıcı.

*Daha çalışmalar başlamadan, DEM Parti grup başkan vekili “tarihsel sorumluluğun bilincindeyiz. Çözüm yollarını hep birlikte konuşacağız.”

Diğer milletvekili, “Öcalan’a umut hakkı tanınması isteriz.” dedi.

*CHP ise: “Kırmızı çizgimiz anayasadır. Bu komisyon asla bir anayasa hazırlığının bir parçası olamayacaktır. Anayasa uyulmayan yerde anayasa tartışılır mı?” demektedirler.

*Henüz sesleri çıkmadı ama HÜDA-Par anayasanın ilk üç maddesini değiştirelim diyecektir.

Zaten AKP ve MHP Türkiyeli Türkler ile işi bitirdi gibi görülüyor.

*Yani bu komisyondan bir şey çıkmaz. Sadece zaman kaybı.

*Zaten sembolik olarak üç dört silah yakan PKK nerede, ne oldu?

Hani teslim şartım vardı. Silahlar bırakılacak ve teslim olunacaktı..!

*Toplum ile kaynaştı da biz mi görmedik.

*Vay halime… Vay halime…