Bir ülkede adaletin gücü, en çok çocuklara nasıl davrandığıyla ölçülür.
Ve bugün Mersin’in Mezitli ilçesinde adalet, çocuklar için hâlâ beklemede.
Basına yansıyan iddialar ağır:
Yaşları 12-13 olan beş çocuk, Mezitli Kaymakamı’nın oğluyla yaşadıkları bir tartışmanın ardından karakola götürülüyor. Burada, polis gözetiminde darp edildikleri, bir çocuğun hastaneye kaldırıldığı belirtiliyor.
Aileler şikayetçi oluyor ama dilekçelerinin işleme alınmadığı öne sürülüyor.
Kamu vicdanı ayağa kalkıyor. Medyanın çoğunluğu sessiz kalsa da halk susmuyor. Sorular çoğalıyor:
Karakolda çocukları kim darp etti?
Emniyet neden müdahale etmedi?
Ailelerin şikayetleri neden kayda alınmadı?
Kaymakamın makamı, oğlunun hareketlerine kalkan mı oldu?
Kaymakamın Oğlu, Halkın Evladı
Bu olay, sıradan bir kavga değil. Bu olay, devletle halk arasındaki güven bağının sınandığı bir eşik.
Çünkü karakol, bir vatandaşın değil;
bir çocuğun değil;
bir devlet yöneticisinin oğlunun eliyle darp edilen çocukların hikâyesine sahne oluyor.
Oysa her çocuk eşittir.
Hiçbir soyadı, bir çocuğun canından kıymetli değildir.
Hukuki Süreç Başladı mı?
Başladı. Ama..!
Olayın ardından Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde iki ayrı dosya açıldı:
- Görevi kötüye kullanma dosyası.
Bu dosyada görevli polisler ve doktorlar yer alıyor. Ancak memur suçları kapsamında olduğu için, ilerleyebilmesi adına soruşturma izni bekleniyor.
Bu süreç uzun sürebilir!
- Kasten yaralama dosyası.
Bu dosyada kaymakamın oğlu şüpheli sıfatıyla yer alıyor. Fakat dikkat çeken nokta: Kaymakam bu dosyada yok!
Ayrıca, başsavcı vekilinin kaymakamla ilgili ayrı bir soruşturma başlatacağı bilgisi paylaşıldı.
Ancak şu an için resmi anlamda bir ilerleme ya da sonuç mevcut değil.
Adalet –her zamanki gibi– bekleme odasında!
Umudumuz: Genç ve Yürekli Avukatlar
Neyse ki bu ülke, suskun kalmayan bir hukuk gençliğine sahip.
Vicdanı olan, tarafsızlığa inanan, çocukların yanında duran genç avukatlar bu dosyaların takipçisi olacağını açıkladı.
Onlar sadece hukuku değil, toplumun vicdanını da temsil ediyor.
Son Söz: Makamlar Geçici, Adalet Kalıcıdır
Kaymakam olmak sorumluluktur.
Kaymakamın oğlu olmak ayrıcalık değildir.
Eğer bu ülke hâlâ bir hukuk devleti ise, o çocukların sesi duyulmalı, olay tüm yönleriyle aydınlatılmalı ve varsa sorumlular yargı önüne çıkarılmalıdır.
Çünkü:
Adaletin en çok ihtiyaç duyulduğu yer, güçlü olanın değil, mağdur olanın yanıdır.
Ve unutmayalım…
Adalet bir gün herkese lazım olur.

