Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TÜRK DİL BAYRAMI ETKİNLİKLERİNİN ARDINDAN…

Türkiye’nin tüm il ve
Türkiye’nin tüm il ve ilçelerinde olduğu gibi Karaman’da da Karamanoğlu Mehmet Bey’in fermanıyla 13 Mayıs 1277’de Türkçenin resmi dil olarak kabul edilişi törenlerle kutlanmıştı.
Kutlamaların dördüncü gününde, Kemal Kaynaş Stadyumu önünde toplanan 8 bin 500 öğrenci, ellerinde Divanu Lugati’t-Türk’te yer alan kelimelerden oluşan dövizlerle Molla Fenari Caddesi istikametinden Aktekke 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’na yürüdü.
Yürüyüşe katılan öğrenciler, burada Türkiye haritası koreografisi oluşturdu. Karaman Valisi Mehmet Fatih Çiçekli, yürüyüşe katılan öğrenciler ile emeği geçenlere teşekkür emişti.
İlklerin yaşandığı, çok büyük katılımlı, çok güzel bir etkinlik gerçekleştirdiklerini belirten Çiçekli, “Dünyanın ilk yürüyen sözlüğünü burada hayata geçirdik. Umuyorum sadece ülkemizde değil tüm dünyada ses getirecek bir işi hep beraber başardık. Çünkü bu Türk Dil Bayramı. Türk Dili, bizim ana vatanımızın yanı sıra bizim söz vatanımız. Vatan söz konusu olunca her şey biter. Birlik ve beraberliğin önüne hiçbir şey geçemez” demişti.
Konuşmaların ardından Türk dünyasının çeşitli ülkelerinden gelen dans toplulukları gösterilerini sunmuştu.
Etkinliklere, AK Parti Karaman Milletvekilleri Selman Oğuzhan Eser ve Osman Sağlam, CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, Belediye Başkanı Savaş Kalaycı, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar katılmıştı.
Her yıl Türk dünyasında ve Türkiye’mizin tüm İl ve İlçelerinde yapılmakta olan Türk Dil Bayramlarının Türk dünyasına hayırlar getirmesi dileklerimle DİL konusunu bir başka açıdan değerlendirmek istiyorum:
Dil; İnsanların birbirini anlamasını ve kaynaşmasını sağlayan bir unsundur.
İletişim çağında kültürlerin birbiriyle kaynaşması, farklı kültürlere sahip insanların birbiriyle anlaşması “DİL” ile sağlanmaktadır.
“Alfabe” ya da diğer adıyla “abece”, her biri dildeki bir sese karşılık gelen harfler dizisidir.
“Abece” sözcüğü, Türkçe ‘deki ilk üç harfin okunuşundan oluşmaktadır.
Benzer biçimde Fransızca kökenli Alphabet’den dilimize geçen “Alfabe” sözcüğü, eski Yunancadaki ilk iki harf olan “alpha” ile “beta”nın okunuşundan gelir.
Yüce Türk milleti dünyanın en büyük medeniyetlerini, tarihin en güçlü devletlerini kurmuştur.
Türkler beşinci yüzyıldan bu yana çeşitli devirlerde tarihi -ekonomik – siyasal ilişkiler sonunda değişik kültürlerle ilişkide bulunmuşlardır.
Ayrıca Şamanizm, Budizm, Musevilik, Hıristiyanlık gibi çeşitleri dinleri bünyesinde yaşatarak en son İslam’la müşerref olmuştur.
Dini ve kültürel etkileşimler nedeniyle de alfabelerinde kullandıkları harflerde, lehçelerinde bazı değişiklikler olmuştur.
Günümüze kadar bir çok Türk dil alfabesi Türk dillerini yazmak için kullanılmıştır.
Bunları şöyle sıralayabiliriz:
a-Ortaçağa özgü eski Türkçe yazısı Orhun Alfabesi
b-Ortak Türkçe Alfabe (1930’lı yıllarında SSCB’de kullanılmıştı)
Bir de yazımda farklı alfabeleri olan Türk dilleri vardır:
1-Azerbaycan alfabesi
2-Kazak alfabesi
3-Tatar alfabesi
4-Türkçe
5-Türkmen alfabesi
6-Uygur alfabesi
7-Özbek alfabesi
Bir de geçmiş dönemlerde kullanılan Turan alfabesi vardır.
Bu alfabe Türk dilinin ilk alfabesidir. MÖ. 200 – MÖ. 150 yıllarında kullanılmaya başlanmış ve 36 harf ile şekillenmiştir.
Bu Türk dilinin ilk alfabesi 10. yüzyıl’a kadar kullanılmıştır.
Yine; Orhun Alfabesi, Türk dilinin ikinci alfabesidir ve 38 harf ile şekillenmiştir.
1926 yılında Bakü’de toplanan Türkologlar Kongresi tüm Türki dillerin Latin alfabesi ile yazılması kararı almıştı.
1929’lu yıllarda geliştirilen Ortak Türk Alfabesi, ufak farklılıklarla 1930’lu yıllarda Sovyetler Birliği’ndeki Türki halklar tarafından kullanılmaya başlanmıştı.
Ancak, Türki Cumhuriyetlerin kullandıkları bu Latin alfabeleri, 1938-40 yılları arasında yerlerini, Sovyet idaresinin baskısı ile Kiril alfabesinden geliştirilmiş olan farklı alfabelere bırakmak zorunda kalmıştı.
Bundan önce Türk halkları ortak alfabeleri ile birbirlerine yaklaşabilmişken, her Türk halkına diğerlerinden farklı bir Kiril alfabesi geliştirilmesi ile, aslında birbirlerine yakın olan bu dillerin zamanla farklılaşmaları sağlanmışlardı.
Türkiye’de Yeni Türk alfabesi, Latin harfleri temel alınarak, 1 Kasım 1928 gün ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.
Türkler; beş ve altıncı yüzyıllar ile dokuzuncu, onuncu yüzyıllar arasında Göktürk alfabesini kullanmışlardır.
Otuz sekiz harften oluşan ve sağdan sola doğru yazılan bu alfabenin en güzel örnekleri Orhun yazıtlarıdır.
Bu alfabe Göktürk boylan tarafından kullanılmıştır.
Sekizinci yüzyıl ile on beşinci yüzyıllar arasında Uygur Türkleri tarafından kullanılan alfabenin adı ise Uygur Alfabesi’dir.
Yirmi üç harften oluşan bu alfabe de sağdan sola doğru yazılmıştır.
Yedinci ve onuncu yüzyıllar arasında kullanılan Tibet Alfabesi dini metinlerde kullanılmıştır.
Yirmi iki harften meydana gelen ve sekizinci – on birinci yüzyıllar arasında kullanılan Masturi – Süryani alfabesi de sağdan sola doğru yazılmaktaydı.
Uygur Türkleri tarafından sekizinci ve on birinci yüzyıllar arasında Mani alfabesi kullanılmıştır.
Sağdan sola yazılan alfabe otuz altı harften oluşmaktaydı.
Brahma Alfabesi; sekizinci ve on birinci yüzyıllar arasında Brahmanizm dininin metinlerini yazmak için kullanılmıştı.
Moğol Türkleri tarafından on üçüncü yüzyılda Passepa alfabesi kullanılmıştı.
On ikinci yüzyılda Kıpçak Türkleri tarafından Ermeni Alfabesi kullanılmıştı.
Karamanlılar on beşinci ve yirminci yüzyıllar arasında Yunan alfabesi kullanmışlardı.
Arap Alfabesi; on birinci yüzyıldan yirminci yüzyıla kadar pek çok Türk boyu tarafından kullanılmıştı.
Eski Yazı diye adlandırılan alfabe ile çok kıymetli Osmanlıca eserler yazılmıştı.
Otuz bir harften oluşmaktadır.
En son yeni Türk Alfabesi ise 1928 yılından bu yana kullanılmaktadır. Latin Alfabesi kökenlidir. Yirmi dokuz harften oluşmaktadır.
Karaman’da yapıla Türk dil bayramı etkinlikleri göstermiştir ki; Yükselen Türkiye’mizde, Yeni Türkiye yüzyılında Türk dili dünyada birinci dil olarak kullanılacaktır.
Hoşça kalınız.