*Geçen gün bir yazı yazmıştım. Diyanet İşleri Başkanı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın salonunda yapılan toplantıya İstanbul’u temsilen sadece vaiz kızını davet etmişti.
*Merak etmiştim bu toplantı nerede yapılıyor diye. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın salonunda olunca biraz şaşırmıştım ama biraz da rahatlamıştım.
*Geçen gün gazetede Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Gazze’nin geleceğinin konuşulacağı, “Uluslararası İnsani Yardım Zirvesi: Gazze’nin Geleceği” adını verdikleri bir toplantı düzenlemiş. Toplantı için BEŞ yıldızlı otel seçilmiş.
*Hah işte buna hiç şaşırmadım.
*Şatafattan tasarruf olur mu?
* Diyanet İşleri Başkanlığı’na yakışır mı?
*Katılımcıların bütün masrafları, “Diyanet Vakfı” tarafından karşılanacakmış!
*Tebrikler…
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
*Diyanet İşleri Başkanlığı denilince aklıma geldi.
* Diyanet İşleri Başkanımız yedi kıtada YÜZ ülkeyi gezmiş.
*Sosyal medya da konuşuluyor. “Her yere gitti Anıtkabir’e gitmedi!” diyorlar.
*Ben de iyi ki gitmemiş diyorum.
*Gitmesin de zaten.
* Vatandaşlarımızın duası atamıza yeter.
DİYANET’İN BÜTÇESİ 130 MİLYAR TL
*2025 yılı bütçe görüşmelerinde 130 milyar TL bütçe ayrılınca konuyu milletvekilleri tartışmışlar.
*Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi birçok bakanlıktan fazlaymış.
*Eeee…
Peki bu kadar ülke nasıl gezilir?
*Tabii ki parayla.
*Vatandaşın biri bu bütçeyi duyunca “Galiba ekonomiyi dua ile düzelteceğiz” demiş.
Espri çok hoşuma gitti.
YKS(Yükseköğretim Kurumları Sınavı)
*Çevremdeki birçok genç, “üniversite sınavını kazanamadım, önümüzdeki yıl tekrar gireceğim.” diyor.
*Bütün illerimize üniversite açıldı, nasıl gençler açıkta kalır diye düşünüyordum.
*Peki, ülkemizde kaç tane üniversite var?
* 2024 Ocak itibariyle 209 üniversite varmış.
*Bu üniversiteler arasında 131’i devlet üniversitesi, 78’si de özel-vakıf üniversitesiymiş.
*Yine peki, sosyal medyada gördüm.
*Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonunda Yüksek Öğretim Kurumu kaynaklarına göre;
*524 bölümü hiç kimse seçmemiş.
*1804 bölümü ise sadece 1(BİR) kişi seçmiş.
*Boş kalacak bölümler neden açılır ki..?
*Bir şiirimle bitirelim.
BOYNU BÜKÜK KALDI ELLERİM
‘Durmuş bir saat bile günde iki kez
doğru söylerken’
Yıllarca tek doğru söz söylemedin,
Boynu bükük kaldı ellerim.
Sevgililer günü sıcaklığı yetmedi.
On altı Şubat iki bin Ankara’sı gibi,
Dondu kaldı bakışlarım.
Abidin Güneyli