Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

BEYİN GÖÇÜ..!

Bu Ülke’nin (BOĞAZİÇİ, ODTÜ,
Bu Ülke’nin (BOĞAZİÇİ, ODTÜ, BİLKENT, İTÜ, KOÇ, SABANCI gibi) en gözde üniversitelerini bitiren gençlerimizin önemli bir bölümü, Bizdeki liyakat sistemine güvenmedikleri ve Ülkemizde kariyer planlarına dair bir gelecek de göremedikleri için (maalesef!) yurt dışına kaçıyor.
ABD, Kanada, İngilere, Almanya, Hollanda gibi gelişmiş ülkeler de bedavadan buldukları bu nitelikli gençlerimizi şap diye kapıyor.
Ülkemizin bilimde ve teknolojide ileri gidebilmesi ve gelişmiş ülkelerle aşık atabilmesi için, sayıları her yıl on binleri bulan bu beyin göçünü durdurmamız şart. Bunu yapması gereken de siyaset kurumudur.
Siyaset kurumunun, şark toplumlarına özgü kayırmacı ve kollamacı anlayışta inat ve ısrar etmesi halinde, bu beyin göçünün artarak devam edeceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın…

BU ÜLKE’DE TEMEL ÇOK DA KIYMETİNİ BİLEN YOK!

Yurt dışı ve beyin göçü dendiğinde aklıma hep Temel’in şu fıkrası geliyor.
Zeki ve çalışkan bir mühendis olan Temel, Fiat Otomotiv Fabrikası’nda çalışırken, Fransa Devlet Başkanı De Gaulle İtalya’yı ziyarete gelir. Gezi Programı’nda Fiat Otomotiv Fabrikası’nı gezmek de vardır. Protokolle birlikte tesisleri gezen De Gaulle, bir tezgahın yanında Temel’le karşılaşır ve protokoldekilerin şaşkın bakışları arasında “Vaaay Temel Kardeş! Demek Sen Burada çalışıyorsun ha?!” diyerek kendisine sarılıp öper. Bir müddet sohbet ettikten sonra da vedalaşıp ayrılırlar. De Gaulle’nin Temel’i nereden tanıdığını merak eden patron Agnelli, gezi bittikten sonra Temel’i odasına davet eder ve De Gaulle’yi nereden tanıdığını sorar! Temel de “2. Dünya Savaşı sırasında Paris’i Nazilere karşı savunurken, sayın De Gaulle’nin kuryeliğini yapıyordum! Kendilerini Oradan tanıyorum” der!
Aradan birkaç yıl geçtikten sonra bu kez de dönemin Sovyet Lideri Brejnev İtalya’yı ziyarete gelir. Onun da gezi Programı’nda Fiat Otomotiv Fabrikası’nı gezmek vardır. Protokolle birlikte tesisleri gezen Brejnev, bir tezgahın yanında Temel’le karşılaşır ve protokoldekilerin şaşkın bakışları arasında “Vaaay Temel Yoldaş! Demek sen Burada çalışıyorsun ha?!” diyerek kendisine sarılıp öper. Bir müddet sohbet ettikten sonra da vedalaşıp ayrılırlar. Brejnev’in Temel’i nereden tanıdığını merak eden patron Agnelli, gezinin sona ermesini müteakip Temel’i odasına davet eder ve Brejnev’i nereden tanıdığını sorar!
Temel de “Ben zamanında Komünist Partisi üyesi iken, partim beni 1 Mayıskutlamaları için Moskova’ya göndermişti! Kendileriyle Orada tanıştım” der! Temel’le Brejnev arasındaki muhabbetin unutulmaya yüz tuttuğu bir sırada, bu kez de ABD Başkanı Nixson İtalya’yı ziyarete gelir. Onun da gezi programında Fiat Otomotiv Fabrikası’nı gezmek vardır. Nixson protokolle birlikte Fabrika’yı gezerken, bir tezgahın yanında Temel’le karşılaşır ve protokoldekilerin şaşkın bakışları arasında “Vaaay Temel Kardeş! Demek sen Burada çalışıyorsun ha?!” diyerek kendisine sarılıp öper. Ayak üstü yapılan kısa bir sohbetten sonra da vedalaşıp ayrılırlar. Gezinin sona ermesini sabırsızlıkla bekleyen patron Agnelli, gezinin bitiminde Temel’i odasına davet ederek, Nixson’u nereden tanıdığını sorar!
Temel de “Ben bir ara yerleşmek için ABD’ye gitmiştim! Orada polisle başım derde girince, o zamanlar genç bir avukat olan bay Nixson’la tanıştım. Sağ olsun, O da beni polisin elinden kurtardı” der!
Fabrikayı gezen her devlet başkanının Temel’i tanıdığını gören ve Temel’in anlattıkları karşısında adetâ şaşkına dönen Agnelli, biraz da kıskançlıktan kaynaklanan alaycı bir ifadeyle “Desene, senin tanımadığın hiçbir devlet başkanı yok” der!
Temel de “Doğru söylüyorsunuz Efendim! Yok!” diye cevap verir.
Agnelli bunun üzerine “Peki ya, Papa’yı da mı..?” diye sorar!
Temel de “Evet! Papa’yı da….” der ve Papa’nın en iyi ahbaplarından birinin kendisi olduğunu söyler!
Şaşkınlık içindeki Agnelli “Şayet bunu ispat etmezsen seni kovarım! Söylediklerini ispatla yükümlüsün” der!
Temel bunun üzerine “O halde pazar günü yapılacak ayinde Vatikan Meydanı’nda hazır olun! Papa balkondan meydandakileri takdis ederken, Ben de yanlarında olacağım” der!
Takdis ayinini sabırsızlıkla bekleyen Agnelli, o gün geldiğinde erkenden meydandaki yerini alır ve ayini izlemeye başlar. Tam o esnada, yanında Temel de olduğu halde Papa balkona çıkar. Papa’nın balkona çıkmasıyla birlikte de, kalabalığın ortasında bir kargaşa olur ve Agnelli gözden kaybolur. Patronunun başına bir iş geldiğini anlayan Temel, Papa’dan müsaade isteyip, koşarak Agnelli’nin yanına gider ve baygın haldeki Patronu’nu ayıltmaya çalışanlara “Bu Adam benim Patronum! Kendisine ne oldu?” diye sorar!
Agnelli’yi ayıltmaya çalışanlardan biri “Siz Papa ile balkona çıktığınızda, Patronunuzun az ilerisinde iki Japon turist vardı! Onlardan biri Sizi görünce “Şu sağ taraftaki Temel olmasına Temel de, yanındaki kim onu bilemedim dedi. Bunu duyan patronunuz da düşüp bayıldı” der!