Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ACILAR DA ORTAKLIĞA DAHİL Mİ?

Sizinle acılarını, sıkıntılarını, sorunlarını

Sizinle acılarını, sıkıntılarını, sorunlarını paylaşmayan kısaca karşınıza geçip dürüstçe kendini özetleyemeyen insanlardan şiddet ve ivedilikle kaçmak, bulunulan ortamı terk eylemek gereklidir.
Ortak acılarınız ve ortak bir kültürünüz olmayan insanla yol yürünmez.
Öyle ya ortak noktan olmayan bir insanla ne konuşabilirsin, neye gülebilirsin, ne için hüzünlenesin?
Hele hele karşınızda konuşmayıp kendini anlatamama vaziyeti içinde olan insanlar pusuya yatmış ve sizin düştüğünüz ve kanayacağınız, yardım çığlıkları atacağınız anı kollayan ruh avcılarıdır.

O insanlarla yola çıkmayın.
Sizinle acılarını, sıkıntılarını, sorunlarını paylaşmayan sadece sizi dinleyen, acılarınızı, dertlerinizi, sizi neyin üzdüğünü öğrenen kişiler sizin düşmanınızdır.
Onlarla asla görüşmeyin.
Sizinle beraber kendi özel hayatından ve özel dünyasından bahsedenler oldukça bencildir ve sizi kullanmaktadır bunu öğrendiğiniz anda ilişkinize son verin.
Unutmayın ki bu sizin iyiliğiniz ve mutluluğunuzun devamı içindir.
Hayata eşit şartlarda başlayamadığımız bir muhakkak.

Bu yadsınmaz bir gerçeklik.
Daha doğarken bebeklerin ağlayışında bile bir adaletsizlik baş gösteriyor, sonrasında alınan eğitimler sosyal çevre, ikili ilişkiler insanların geleceği yavaş yavaş şekillenmeye başlıyor.
Kimileri acının göbeğinde doğup büyüyüp yaşlanıp ve sersefil bir şekilde ölürken, kimileri öldüğünde bile gözleri kapalı dudakları sırıtık bir vaziyette göç ediyor.
Doğumla ölüm arasındaki bu süreçte sizi hayatınız kadar bilmeyen, hayatınız kadar yardımcı olamayacak ya da karşınıza çıkan zorlukların sıkıntıların seni sevdiği gibi sevemeyecek insanlar her zaman için çemberinzin dışında kalmalıdır.
Sırf çıkar için dairemin içine girmeye çalışan çıkarlarına karşılık bulamayınca da beni düşman ilan eden birçok insanla karşılaştım, elbette ki sizler de bunlarla karşılaşmışsınızdır oyüzden belli bir süre sonra savunma mekanizması refleks olarak bu tarz insanları hissettiğinde devre dışı bırakıyor.

Bu insanlar sizi anlamaz, bu insanlar sizi dinlemez, bunlar sadece kendini anlatma telaşındadır kendini anlatır senin dinleyip dinlememen o kadar da önemli değildir aslında,
Bunlar sadece kendi hikayelerini yanlış, abartıya uğratılmış, rivayetlerle süsleyerek size ve çevrenizdekilere anlatma ve histerik bir şekilde kabul ettirme derdindedirler.

Şimdi düşünsene tablosunu çizdiğim karakterin sana ne gibi faydası olabilir, öyle ya insan olmanın gereği her daim araştırmak her daim doğruya ulaşmaya çalışmak her zaman kendine ve çevresine zarar vermeden toplumun refah seviyesini yükseltmek için çaba sarf etmektir bunun içinde sizleri motive edecek sizin motive ettiğiniz insanların bulunması gerekiyor etrafınıza.

Velhasıl kelam sizi anlayan, sizin gözyaşlarınıza ortak olacak olan omzunu karşılıksız hediye edecek olan yine acılarınızı ortak tutan insanlardır.
Onları bulduğu zaman kaybetmemesi gerekiyor insanoğlunun.

Yirmi birinci yüzyılda insan psikolojisinde yapılan bir araştırmaya göre insanların en çok ihtiyaç hissettiği şey özgürce konuşabileceği ve özgürce dinleyebileceği insanlarmış.
Yirmi birinci yüzyıl her şeyi bilen ama hiçbir şey yapamayan, doktorasını sinsilikte yapmış ve hiçbir şey konuşmayan insanların, üç maymunun üstatlarının sahneye çıktığı yüzyıl bana göre.

Günümüzde ne kadar zor değil mi?
Daha satırları okurken, “İşte o imkansız Şafak” dediğinizi duyar gibiyim.
O yüzden ortak acılarınız, ortak tarihiniz, ortak eylemleriniz bulunan insanları hayat çemberinizin içine sokun.
Ortak birçok yönünüz bulunduğu halde size kendini ve acılarını anlatmayan size kendi özetini çıkarmayan insan sizin düşmanınızdır.
Eğer beni dinlemeyeceksen de, “Bu saatten sonra da dostunu düşmanını iyi seç” diyecek halim yok, sen o işi başarırsın sana güveniyorum.

Bu yazı, insan ilişkilerinin doğası üzerine derin bir bakış sunuyor. Ortak acıların, deneyimlerin ve kültürel bağların önemine vurgu yaparak, bu unsurların ilişkilerdeki yerini ele alıyor. Yazar, duygusal paylaşımın ve karşılıklı anlayışın sağlıklı ilişkilerin temel taşları olduğunu belirtirken, kendini açmaktan kaçınan ve sadece dinleyici konumunda kalan bireylerin aslında güvenilir olmadığını öne sürüyor.

Yazıda, başkalarına karşı dikkatli olmanın ve hakiki bağlantılar kurmanın önemi vurgulanıyor. İnsanların yaşam yolculuklarında karşılaştıkları zorlukları, sevinçleri ve acıları paylaşmanın, onları anlamanın ve desteklemenin gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, insanların yaşayabileceği haksızlıkların ve eşitsizliklerin de altı çiziliyor.

Sonuç olarak, yazar, duygusal paylaşımların ve ortak deneyimlerin değerinin altını çizerken, insanların doğru ilişkiler kurmaları ve zararlı tutumlar sergileyen kişilere karşı dikkatli olmaları gerektiğini hatırlatıyor. İlişkilerde samimiyet, anlayış ve bedensel veya duygusal destek arayışının ne kadar önemli olduğuna dair güçlü bir mesaj veriyor.

Bu tür düşünceler, ilişkilerin derinliği ve kalitesi üzerine düşündürürken, sosyal bağların, empati ve dayanışmanın önemi hakkında da farkındalık yaratıyor.
Özetle, yazı güçlü bir insan psikolojisi ve sosyal ilişkiler analizi sunmakta.
Gelecekte Görüşmek Üzere …