Çeşitli ortamlarda karşılaştığım hemen her yaştaki öğrenciye sorarım! Hayalin nedir?
Üzülerek belirtmek durumundayım ki, bu soruma öğrencilerin çoğu herhangi bir hayalim yok diye cevap verir. Eğitim sistemimiz adına düşündürücü, kaygı verici ve hatta endişelendirici bir durumdur bu.
Çünkü “soru sorma ve hayal kurma becerisi kazandıramayan ve merak uyandırıp, ümit ve heyecan yaratamayan bir eğitim sistemi çağın gereklerine ve toplumun ihtiyaçlarına uygun değildir.”
Bizdeki eğitim sistemi, maalesef (!) çocuklarımıza ne hayal kurdurabiliyor ne de merak uyandırıp, ümit ve heyecan yaratabiliyor. Bunların hiçbirini sağlayamadığı gibi, hayatın herhangi bir alanında beceri de kazandıramıyor. O nedenledir ki, sadece bilgi yüklemeye odaklı bugünkü eğitim sistemimiz sorgulanmaya ve irdelenmeye muhtaçtır.
“Eğitim, gerçeklerin öğretilmesi değildir! Eğitim, düşünmek, akıl yürütmek ve fikir üretmek için aklın eğitilmesidir.” der ünlü bilim insanı Albert Einstein.
Ülke olarak, çocuklarımızın akıllarını eğitmek, kişisel gelişimlerini sağlamak ve toplumsal yaşam için gerekli olan alışkanlıkları kendilerine kazandırmak yerine, dağarcıklarına sürekli bilgi yüklüyoruz. Bu bilgileri yüklerken de gurup (ekip) çalışmasının önemini unutup, yarıştırmacı ve tokuşturmacı bir anlayışı dayatıyoruz. O yüzden de üniversiteyi bitirip iş hayatına atılan gençlerimizin çoğu gurup çalışmasını bilmiyor. Bilmedikleri için de gurup çalışmasını gerektiren işlerde yeterince başarılı olamıyorlar.
Oysa ki, günümüz dünyasında gurup çalışması göz ardı edilmemesi gereken bir konudur. Önemli bir konudur yani.
Çünkü insanlığın hizmetine sunulan araç ve gereçlerin büyük bir kısmı gurup çalışmasının ürünüdür.
Bütün bu nedenlerden dolayı eğitim sistemimizin sil baştan ele alınması ve gurup çalışmasını öne çıkaran beceri odaklı bir yapıya kavuşturulması lazım. Bunun için de uygulamalı eğitim yapan nitelikli meslek liselerinin sayılarını artırmak şart.
Sadece bunlar yetmez ama! Eğitimin laik, bilimsel ve çağdaş bir yapıya kavuşturulması da lazım.
Son olarak diyeceğim de şudur!
“Yaratıcı bir akla ve hünerli bir ele sahip olan insan kimseye minnet etmez.”