Bilinçsiz ve aşırı avlanma sonucunda denizlerimiz iyice çoraklaştı! Devletin aldığı önlemler de bu çoraklaşmayı durdurmaya yetmedi. Böyle giderse birçok balık türünün sadece resimlerini görebileceğiz. Sürdürülebilir bir balıkçılık için bu kötü gidişin durdurulması şart! Bunun da yolu, belli bölgelerde koruma alanları oluşturmaktan geçer. Akarsu ağızları ve çevreleri koruma alanları oluşturmaya en uygun yerlerdir. Çünkü besin kaynakları bakımından oldukça zengin olan bu bölgeler, sürü balıkları olarak adlandırılan birçok balık türünün ağırlıklı üreme alanıdır. Üreme mevsimi geldiğinde, birçok balık türü sürüler halinde bu bölgelere akın ederler ve yumurtlama işlemini buralarda gerçekleştirirler.
Göksu Nehri’nin ağız kısmı ve çevresi (batıda Taşucu Körfezi’ndeki Dana Adası ile doğuda Tırtar Yat Limanı arasında kalan Bölge) Orta Akdeniz’deki balıkcılığımızın kalbi konumundadır. O nedenledir ki, zengin yeraltı sularıyla da beslenen bu Bölge’nin mutlaka korumaya alınması ve Bölge’de gırgırla su ürünleri avcılığı yapılmasına izin verilmemesi gerekir. Daha açık bir ifadeyle, Dana Adası ile Tırtar Yat Limanı arasında kalan Bölge’de, sallama olta, uzatma ağ, parakete ve trolle yapılan avcılık dışındaki tüm avlanma yöntemlerinin yasaklanması gerekir. Balık stoklarımızın korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilir kılınması için, bu uygulamanın diğer akarsu ağızlarında ve çevrelerinde de hayata geçirilmesi gerekir.
İlgililerin ve yetkililerin konu üzerine eğileceklerini umuyor, koruma alanlarının bir an önce oluşturulmasını diliyorum!