*Bu gazetede 20 yıl olmuştur yazı yazmaya başlayalı. Yani yirmi yıldan bu yana tarafsız ve bağımsız olarak ülke sorunları ve yaşadığım şehrin sorunları hakkında düşüncelerimi yazdım.
*Yazmaya da devam ediyorum.
*Bu sürede basınımız da pek fazla değişen bir şey olmadı.
*Her gazeteci ve her basın kuruluşu kendi düşüncelerini, bağımlı oldukları kuruluşun fikirlerini savunmaktadır.
*Herkesin fikri bir siyasi kuruluşta yer bulmaktadır ya da yazılar yer bulmak için yazılmaktadır.
*Bu durum bence doğaldır.
*Değişen tek şey iktidarın yanında olan basın kuruluşlarının her dönemde çoğalması olmuştur.
*Anavatan Partisi döneminde birçok basın kuruluşu ANAP’lıydı ve yazarlar bu partiyi destekleyen yazılar yazıyorlardı. Boğazdaki evlerinde partiler veren gazeteciler bile vardı.
*Bülent Ecevit döneminde de aynı şeyleri yaşamıştı bu ülke.
*Bir gazeteci, köşe yazarı bir partiye kayıt olabilir. Sevdiği partiye oy verebilir. Bunlar gayet normal davranışlardır.
*Gazeteci, köşe yazarı desteklediği partinin yanlışını görünce onu da eleştirebilmelidir.
*Bizde böyle olmuyor.
*İktidar değişince bir kısım gazeteci de yer ve yol değiştiriyor ya da yeni gazeteci ve köşe yazarları çıkıyor.
*Bu davranışın hafifletici yanı yaşama kaygısı. Hükümeti desteklemeyen gazetelerin yaşaması çok zor olmaktadır. Özellikle de Anadolu’da.
*Eskiden belediyeler alacakları ya da satacakları bir şeyleri olunca en az bir yerel gazeteye ilan vermek zorundaydı.
*Bu yerel gazetelerin yaşaması için can suyu gibiydi. Bir yasayla bu durum kaldırıldı ben konuyu yazdım Mersin gazeteleri hiç ilgi göstermedi. Böylece can suyu kesildi.
*Bütün gazetecileri kast etmiyorum.
*Yaşama kaygısı olan gazeteler çıkar yol bulmak zorundaydı, her basın kuruluşu kendine göre bir yol buldu.
*Yukarıda yazdığım hükümetler ve şimdiki hükümet basının büyük bir bölümünü tarafına çekti.
*Hiçbir gazeteyi suçlamıyorum.
*Hiçbir gazeteciyi de suçlamıyorum.
*Yaşama kaygısı insanı sıkıntıya sokup yanlış yaptırabiliyor.
*Yapılan siyasi anketlerde de değişen bir şey yok.
*Parayı veren anket yaptırıyor.
*Anket sonuçları vatandaşları etkileyecek gibi ise basına açıklanıyor. Sonuç iyi değilse sümen altı ediliyor.
*Yapacak bir şey tok.
*Böyle gelmiş böyle gidecek…

