Nöbetçi Eczaneler
* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de meydana gelen depremler sebebiyle 7 gün süreyle milli yas ilan edildiğini söyledi.
*Bütün yurtta ve dış temsilciliklerimizde 12 Şubat Pazar günü güneşin batışına kadar bayraklar yarıya kadar çekildi.
*Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7. 6 şiddetinde son 100 yılın en büyük depremlerinden birini yaşayan ülkemiz yaraları sarmak için seferber oldu.
*Bu yazıyı yazdığım anda resmi yas bitmişti.
*Bu yas bitmez.
*Uzun yıllar yüreklerdeki yara kapanmaz.
*Bazılarımız analarını, babalarını, çocuklarını akrabalarını, kaybettiler,
*Yas nasıl bitsin?
*Şimdilik 29 bin 605 vatandaşımız göçük altında kalarak vefat etmiş. 80 bin 258 vatandaşımız yaralanmış. Şimdilik diyorum çünkü daha o kadar çok çöken bina var ki, kim bilir kaç kişi bu çöken binaların altında?
*Üniversiteler tatil edilip “Kredi Yurtlar Kurumu” yurtları depremzedelere tahsis edildi. Uzaktan eğitim yapılacakmış.
*Bence bu hoş olmadı!
*Deprem felaketi yaşayan 10 ilimizden memleketinin dışında okuyan öğrenciler nereye gidecek?
*Keşke oteller ve misafir haneler depremzedelere yetseydi de üniversiteler kapanmasaydı.
*Demek ki yeterli olmamış.
*Birçok insan yıkılan binaların önünde yakılan ateşin başında enkaz nöbeti tutuyorlar.
*Bir Umut…
*Sizler gibi bende müteahhitleri suçluyorum.
*Mutlaka malzemeden çalmışlardır diye düşünüyorum.
*Ancaaaakkk…
*İki büyük depremin kısa aralıklarla, artçı deprem gibi olacağını kim hesapladı?
*Hesaplayan var mı?
*Bu depremde suçlu aranıyorsa:
Müteahhitler, Belediye başkanları, inşaatları kontrol etmeyen inşaat mühendisleri ve suçun büyüğü de bizlerde. Gördük ve sustuk!
*Size başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.
*Adana’da görevdeyken üç ilde 800 civarında belediye ile çalışmalarımız oluyordu. Bir gün memurlarımla bir belediyeye gittim. Çalışmalar hakkında bilgi verme zorunluluğumuz vardı. Adam işaret parmağıyla ağzını karıştırarak beni karşıladı. Benim arkamdan bir vatandaş girdi ve başkana: “Ben bahçemin arka kısmına ev yapacağım fen işleri müdürünüz izin vermiyor” dedi.
Başkan telefonu aldı, numarayı çevirdi belli ki fen işleri müdürüyle konuşuyordu.
Dinledi dinledi ve “Fay hattını başka yere çekin ve izin verin” dedi, telefonu çat diye kapattı!
*Bu zihniyetin bu yerleşim yerine ne faydası olabilir?
*Bir gün Çankaya köşkünün önündeki yolu genişletmek için işçiler ve bir de çavuş ellerinde o dönemdeki alet edevatlarıyla köşkün önüne gelmişler.
*İşçiler köşkün balkonunda ya da penceresinde Atatürk’ü görünce çavuşlarına yalvarmışlar ila da bir gidip görelim elini öpelim demişler.
*Çavuş olmaz dediyse de yalvarmalara dayanamamış ve nöbetçi subayına işçilerin isteğini söylemiş. Atatürk, kabul etmiş işçiler ve çavuş Atatürk’ün huzuruna çıkmışlar. Konuşmuşlar, Yolu genişletmek için geldiklerini söylemişler.
Çavuş; Atatürk’e; “Efendim yolun genişliğini kaç metre yapalım?”demiş. Atatürk’de varsayalım “50 metre“ demiş olsun.
Çavuş ve işçiler köşkten ayrılıp çalışmaya başlamışlar. Kendi aralarında, “50 metre genişliğinde yol olmaz. Galiba şaka yaptı biz 12 metre yapalım” diye karar almışlar. Şimdi oradan büyük araçlar geçemiyor. İki tarafı da büyük apartmanlar yapılmış olması sebebiyle yıkılamıyor. Trafik allak bullak oluyormuş. Şayet o yol 50 metre olsaydı yüz yıl daha yeterli olurdu.
*Diyeceğim o ki; Profesörlerimizin uyarılarına kulak verip önlem alsaydık yine kayıplarımız olurdu ama bu kadar olmazdı. Çünkü iki deprem üst üste olunca önlem almak da zordu.
*Siyasetçi yarını tahmin edebilendir.
*Dünya duyarsız kalmadı. Yüz yılın afetine. Yardımlar yağıyor.
*Dünyadan sanırım 72 ülkeden 10 bin 336 kişi arama kurtarmaya yardım etmek için gelmişler ve çalışıyorlarmış.
*Son anda Katar Emiri taziyelerini sunmak için Cumhurbaşkanımızı ziyaret etmiş ve depremzedelere 10 bin konteyner ve 14 milyon dolar yardım etmiş.
*Depremde yıkılan 10 ilimizde 3 ay için olağanüstü hal ilan edildi.
*Bu yazıyı noktalarken Kahramanmaraş’da, 4.6büyüklüğünde bir deprem daha oldu ve bu durum bir yıl devam edebilirmiş!
*Allah yardımcımız olsun. Artçı depremler devam ediyor.
ÇARPITILMIŞ SÖZLER:
Dimyat’a pirince git evdeki bulgura da sahip çık.