Mersin CHP il binasında CHP Milletvekili Aytuğ Atıcı temeli atılan Akkuyu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Açıklama konuşması CHP İl Başkanı Adil Aktay öncülüğünde gerçekleşerek CHP milletvekili Aytuğ Atıcı ve CHP üyeleri yer aldı.
Gerçekleşen açıklamada Atıcı temeli atılan nükleer santralde hukuku ayaklar altına aldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanın ‘daha ucuz enerji’ elde edileceği sözlerini kullanmasına Atıcı, tepkisini belirterek halkı yanıltmakta ve doğruları söylemediğine değindi.
Akkuyu nükleerinin halk sağlığına zararlı olduğunu dile getiren Atıcı açıklamasını yaparken adeta gözlerinden ateş fışkırırcasına tepkisini koydu.
“DAVAYI AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE GÖTÜRÜRÜM”
Dava açtıkları nükleerin Danıştay’dan sonuç alınmaması halinde AİHM taşıyacaklarını bildiren Atıcı: “Milletin Vekili olarak, ÇED olumlu raporunun iptali için dava açmıştım. Danıştay’ın ret cevabına karşın davayı bir üst mahkemeye taşıdım. Hukuk süreci devam ederken, henüz tam netice alınmadan, Cumhurbaşkanı tarafından hukuk yok sayılarak nükleer santralin temeli atılmıştır. Hukuk tanımazlık en az nükleer santral kadar tehlikelidir. Dava süreci devam ederken bizleri yıldırmak için jet hızı ile 3 bin liranın üzerinde keşif bedeli istenmiş ve 3 bin lira civarında avukatlık bedeli isteneceği bildirilmiştir. Bunlar bizlerin yaşam mücadelesi verdiğimizi anlamaktan acizler. Danıştay’dan sonuç alamazsak Anayasa Mahkemesi’ne gideceğimi, o da olmazsa %86’sı nükleer santral istemeyen Mersinlilerin yaşam haklarını savunmak adına konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götüreceğimi söylemiştim.” ifadelerini kullandı.
“BİR CUMHURBAŞKANINA YAKIŞMAYAN SÖZLERDİR”
Bir Cumhurbaşkanın konuşmalarına yakışmayan sözler kullandığını dile getiren Atıcı, Cumhurbaşkanın sözlerini şöyle belirtti: “CHP’nin bir tane milletvekili Mersin’de gösteri yapıyor. Ağzınla kuş tutsan avucunu yalarsın, neyin gösterisini yapıyorsun yahu. Bunların işi gücü bu. Bunların Türkiye’de dikili bir ağacı yok. Nerede hayırlı bir adım atıyorsan bunlar orada. Niye? Şerrin temsilcileri olması lazım ya. Bunlar şerrin temsilcisi.”
“KARLI OLAN RUSLAR”
Sözlerine devam eden Atıcı: “ Değerli Arkadaşlar bir Cumhurbaşkanına mahalle ağzıyla konuşmak ve yalan söylemek yakışmaz. Bir Cumhurbaşkanına ‘bunlar şerrin temsilcisi’ diyerek bizleri hedef göstermesi hiç yakışmaz. Bu durumu O’nu Cumhurbaşkanı olarak seçenler elbette değerlendireceklerdir. Cumhurbaşkanı ‘daha ucuz’ enerji elde edileceğini ifade ederek halkı yanıltmakta ve doğruyu söylememektedir. Şu anda elektriğin piyasa fiyatı 5 dolar sent civarındadır. Rusya ile yapılan anlaşmaya göre, Akkuyu Nükleer Santrali’nde üretilecek elektriğin yarısının Türkiye tarafından 15 yıl boyunca kilovatsaati 12,35 dolar sentten satın alınması zorunludur. Yani Ruslar ürettikleri elektriği şimdiki dolar kuruna göre piyasa fiyatının 2,5 katına bize satacaktır. Ruslar, alım garantisi dışında kalan %50’lik miktarı kendisi veya enerji perakende tedarikçileri vasıtasıyla serbest elektrik piyasasında satabilecektir. Ruslar 22 milyar dolara mal ettikleri nükleer santralden, üretilen elektriğin yarısını 15 yıllık alım garantisi ile bize sattıklarında yaklaşık 35 milyar dolar kazanç sağlayacaktır. Diğer yarısını da aynı fiyattan sattığını varsayarsak, sadece 15 yılda yaklaşık 70 milyar dolar kazanacaktır.” şeklinde konuştu.
“NÜKLEER SANTRALİ KAN KANSERİ RİSKİNİ ARTIRIYOR”
Nükleer santralin ucuz enerji getirmediğini aktaran Atıcı: “Anlaşmanın yapıldığı 2010 yılında dolar kuru 1.41 TL iken bugün 4 TL’yi aşmış durumda. Dolayısıyla nükleer santralin ucuz enerji getirdiği doğru değildir. Cumhurbaşkanı nükleer enerji için ‘daha temiz ve gerçek anlamda çevreci’ diyerek halkı yanıltmakta ve doğruları söylememektedir.” diye kaydetti. Nükleerin sağlık açısına değinen Atıcı: “Nükleer santrallerde herhangi bir kaza olmasa da santral çevresinde yaşayan çocuklarda kan kanseri riskinin 2.2 kat arttığı Almanya’da yapılan araştırmalarda gösterilmiş ve dünyanın en prestiji dergilerinde birinde yayınlanmıştır. Nükleer santralde kaza olması durumunda ise durum çok vahimdir. Çernobil`de sızıntı sırasında resmi rakamlara göre 4 bin, Fukuşima` da ise 1700 kişi kısa sürede ölmüştür. Greenpeace raporlarına göre ise kaza sonrasında sızıntıdan etkilenen 200 bin insan ölmüştür. Bu enerjinin neresi temiz ve çevrecidir. Ayrıca nükleer reaktörleri soğutmak için Akdeniz’den alınan su nedeniyle deniz suyu sıcaklığı 2-6 derece artacak ve denizde hiçbir canlı kalmayacaktır. Bunları halka anlatmak şerrin değil halkın temsilcilerinin görevidir. Bu kadar kötülüğü bilerek bunları Mersin halkına reva görmenin ise neyin temsilciği olduğunu halkımız çok iyi bilecektir.” şeklinde konuştu.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ TÜRKİYE İÇİN YETERLİ”
Türkiye’nin nükleer santrallere ihtiyacı olmadığını belirten Atıcı Türkiye enerji ihtiyacını yenilenebilir doğal kaynaklardan elde edebileceğini kaydetti. Atıcı, dünyada gelişmiş ülkeler artık nükleer enerji üretimine son vererek yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldiğine dikkat çekerek “Dünyada nükleer santrallerin toplam elektrik enerjisi üretiminde payı bugün %11 civarındadır. 1996’da bu oran %17,6’ydı. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) 2050 tahminine göre nükleer santrallerin toplam elektrik enerjisi üretiminde payının %4,8 ile %12,1 arasında olacağı öngörülmektedir. Geçtiğimiz ay, Portekiz elektrik enerjisi ihtiyacının tümünü yenilenebilir enerjiden karşıladı. Bununla da kalmadı fazlasını üretti. Türkiye’de neden olmasın?” şeklinde belirtti.
“BÖYLECE RUSYA’YA TAM BİR BAĞIMLILIK OLUŞACAK”
Atıcı: “Akkuyu Nükleer Santralı, bir ülke sınırları içinde bulunup da, sahibinin bir başka ülke olduğu ‘dünyanın ilk nükleer santrali’dir. Rusya’ya doğalgaz-petrol açısından büyük oranda bağımlı olan Türkiye, Akkuyu Nükleer Santral Sahası’nı Rusya’nın kontrolüne süresiz, çok ciddi bir stratejik hata yaparak ve geleceğini teslim ederek, yeni bir ‘kapitülasyona’ imza atmaktadır. Ruslar, Akkuyu’da, adeta İncirlik gibi; ‘özerk’ bir üs elde etmiş olacaktır. Milli enerji, bağımsız enerji söylemleri bir AKP masalından öteye geçmemektedir.” dedi. Atıcı, Türk mühendislerin santralde çalışacağı, çok sayıda vatandaşın istihdam edileceği söylemleri doğru olmadığını kaydederek nükleer santralın inşası için, anlaşma gereği Rusya’dan kalifiye uzman işçiler ve personel getirileceğini öne sürdü. Daha önce hiç denenmemiş bir teknolojinin kullanacağını belirten Atıcı: “Rus şirketi Rosatom Akkuyu Nükleer Santrali’nde daha önce hiç denenmemiş VVER-1200 model reaktörleri kullanacaktır. Türkiye, Rusya’nın deney tahtası konumuna düşmüştür. Modelin ilk örneklerinde çıkacak kaçınılmaz problemler-kazalar, Türkiye’ye pahalıya patlayacaktır. VVER-1200 reaktörlere, dünyada sadece Rus TVEL Şirketi yakıt sağlayabilmektedir. Böylece Rusya’ya tam bir bağımlılık oluşacak.” diyerek sözlerini kaydetti.
“DEPREM RİSKİ VAR”
Fay hattına yakınlık ve deniz seviyesine yakınlık büyük risk oluşturduğunu dile getiren Atıcı: “Akkuyu Nükleer Santrali’nin 25 km. yakınından geçen Ecemiş Fay Hattı, şu anda aktif ve yüksek enerji birikimli bir hat olarak tehlikeli grupta. 1970’li yıllarda nükleer santral lisansı verilirken bu bölgedeki Ecemiş fay hattı henüz keşfedilmemişti. 2011 yılındaki Japonya’da 8.9 büyüklüğündeki depremin ardından korkulan oldu ve hasar gören Fukushima Nükleer Santralinde radyasyon sızıntısı tespit edildi. Bugüne kadar ‘nükleer enerji en güvenli enerji kaynağıdır’ tezine dayanak oluşturan tesislerdeki patlama büyük endişe yarattı.” dedi. Konuşmasının son bölümünde Atıcı: Nükleer atık Mersin’de depolanacak, Rusya ile yapılan nükleer santral sözleşmesinde nükleer atıkların akıbetine ilişkin bir düzenleme yok. Ruslar, 60 yıl sonra atıkları Mersin’de bırakıp, santralı söküp, arkalarına bile bakmadan çekip gidebilecekler.” şeklinde belirtti.
AHMET YİĞİT
YORUMLAR