Fatma Sarıkaya- Referandumdan sonra emlak sektöründe bir hareketlilik beklentisi oluşurken Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Yavuz Selim Madenli, sektörde iyi şeyler olacağına dair umudunun olmadığını, fiyatların çok yüksek olduğunu söyledi. “İş yerlerinin, evlerin kiraları arttı. Suriyeliler bir çok dalda esnafın önüne geçti çünkü vergisiz iş yerleri açabiliyorlar. Diğer esnaflar vergi vermek zorunda dolayısıyla Suriyeliler alt düzeydeki, üst düzeydeki tüm kiralık evleri tuttu. Piyasada halka verecek kiralık ev kalmadı. Düşünün bir esnaf kazanacak ki bizden yer alacak. Ama esnaf kazanamıyor. Şuan ayakta duran gıda sektörüne dayalı lokantalar, restoranlar vs. Ancak Suriyeliler bu sektöre de el atmış durumda. Bir çok yerde lokantalar açtılar. Beklentilerimiz çok yüksek ama bunların karşılanacağına dair inancımız sıfır. İş yerlerimizi kapatıp Suriyelilerin yanında çalışmaktan korkuyoruz.” şeklinde konuştu.
Çalkantılı piyasada bir bir dükkanını kapatan esnafların durumuna da dikkatleri çeken Madenli, “Şuanda sektöre sadece dükkanlar üzerinden girersek biz açız. Bu kadar net. Vergimizi kazanamayacak, para kazanamayacak, çoluk çocuğumuzu besleyemeyeceğiz duruma geliriz. Kiralar da çok yüksek ancak Suriyeliler kiralayabiliyor. Onlar da kendi aralarında evleri, dükkanları tuttukları için, kendi aracılarını oluşturdukları ve vergisiz işletmeleri olduğu için biz perişanız.” dedi.
“KOSGEB TÜM ESNAF GRUPLARINI KAPSAMALI”
Zor durumda olan esnafın KOSGEB kredisine yöneldiğini, ancak KOSGEB kredisinde de esnafı zorlayacak şartların olduğunu ifade eden Madenli bu şartların basitleştirilmesini ve tüm esnaf gruplarını kapsaması gerektiğini vurguladı. Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’la da bu durumu görüştüklerini söyleyen Yavuz Selim Madenli, “Mersinli bakanımızla görüştük. KOSGEB kredilerinin üyelerimize verileceğini ve emlakçılara da verileceğine dair söz verdi kendisi bize. KOSGEB kredileri biliyorsunuz ki can suyudur. Ama orada da bir anormallik var. 50 bin lira isteyene 25 bin lira veriyorlar ve evraklarını da çok sağlam istiyorlar. Bütün evraklarını, bağ kurunu, vergisini vs. dört dörtlük yatırmış bir insanın KOSGEB’in vereceği 50 bin TL’ye de ihtiyaç duymaz. Adam zaten bağ kur borcu olduğu için, geçimini idame edemediği için, vergi borçları olduğu için, bir takım sıkıntıları olduğu için bu krediye ihtiyaç duyuyor. Bir de bizim esnaf çok faizli iş yapmayı sevmez, öyle bir kültürü de yok. Dolayısıyla esnaf çaresiz kalınca krediye başvuruyor. Bir çok esnafa kredi verilmiyor. Bu yasa eğer çıkmışsa emlakçı da bir esnaf, kuyumcu da, kahveci de… Bütün esnafa ayırt etmeden verilmesi gerekiyor bu kredinin. Ama esnafın yok şu bölümüne, yok zanaatkar bölümüne, yok üretici bölümüne diye ayırdığınız zaman orada bir çelişki yaşamış olursunuz. Sonuçta emlakçı da bir esnaf, üretimi pazarlıyor. Bu esnafın da arabası var, mazotu var, evi var, ailesi var, masrafları var. Vergi ödeyen bir kurum sonuçta ve esnaf diye de geçiyor. Dolayısıyla esnafaysa bu kredi tüm esnaflara verilmeli. Bu kredi can suyu olduğu için can suyuna ihtiyaç duyan tüm esnaf kesimlerine verilmeli.” diye konuştu.
YORUMLAR