Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

‘Suriye’de Kadınlar Katlediliyor, Sessiz Kalmıyoruz!’

Kadın örgütleri ve Alevi
Kadın örgütleri ve Alevi kadın kurumları, 24 Nisan’da Hatay Samandağ’da düzenlenecek olan “Barış Duvarı” buluşması için ortak bir çağrı yaptı. Aralarında Alevi Bektaşi Federasyonu (Kadın Meclisi), Avrupa Alevi Kadınlar Birliği (AAKB), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Arap Alevi Kültür Derneği, Arap Halkı Aleviler Dayanışma Derneği ( AHADER), Mor Dayanışma Samandağ Kadın Dayanışma Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ( Kadın Meclisi), Alevi Kültür Dernekleri ( Kadın Meclisi), Bursa Kestel Hacı Bektaşi Veli Cemevi, Alevi Bektaşi Kültürünü Tanıtma Derneği(Narlıdere Cemevi), Avrupa Arap Alevileri Federasyonu (AAAF), Anadolu Kadın Hareketi Alevi Kadinlar Birliği Türkiye olarak, Dem Parti Kadın Meclisi, Antakya Kadınlar Birlikte Güçlü, Alevi Kültür Derneği Mersin Cemevi (Kadın Meclisi), Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği (Kadın Meclisi), Türkiye İşçi Partisi (Kadın Meclisi), SOLDEP Sosyalist Kadınlar, SKYP (Kadın Meclisi), Alevi Bektaşi İnanç Derneği Çamlıkule Cemevi (Kadın Meclisi), Demokratik İslam Kongresi (Kadın Meclisi), İlmek Kadın Dayanışması, Anadolu Alevileri Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Torbalı (Kadın Meclisi), Balçova Alevi Bektaşi Derneği (Kadın Meclisi), Ankara Kadın Platformu, Mersin Günebakan Kadın Derneği, Alınteri Kadınlar, Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı Güzelbahçe Şubesi (Kadın Meclisi), Zübeyde Hanım Alevi Bektaşi Kültürünü Yaşatma Derneği (Kadın Meclisi), Edremit Kadın Platformu ve Seferihisar Kadın Platformu’nun bulunduğu yapıların imzasıyla yayımlanan açıklamada, “Suriye’de kadınlar katlediliyor, sessiz kalmayacağız.” mesajı öne çıktı.
”Aynı karanlık zihniyet başka bir yüzle, başka bir isimle Suriye’de ortaya çıktı”
Açıklama şu şekilde;
“Alevi, Hristiyan, Ezidi, Ermeni, Süryani ve Kürt kadınlar başta olmak üzere pek çok topluluktan kadınlar kaçırılıyor, akıbetleri bilinmiyor. Kadın bedenleri savaşın ganimeti haline getiriliyor. 2014’te Şengal’de Ezidi kadınlarına yaşatılan soykırımın izleri hala silinmemişken, şimdi aynı karanlık zihniyet başka bir yüzle, başka bir isimle Suriye’de ortaya çıkmıştır. IŞİD’in, Suriye Milli Ordusunun değişen adları, değişmeyen zihniyetleriyle bugün HTŞ olmuşlardır. Sarık yerine kravat takmak, cübbeyi çıkarıp takım elbise giymek, katliamcı zihniyetlerini gizleyemez. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin verileri ortada. Kadınlar kaçırılıyor, katlediliyor, tecavüze uğruyor. Akademisyen Raşha Al-Ali’nin katliamı bunun sadece bir örneğidir. Kadınlara dönük bu organize vahşet karşısında ne Türkiye devleti ne de dünya devletleri ses çıkarıyor. El Colani gibi eli kanlı bir katilin 11 Nisan’da Türkiye’ye giriş yapma hazırlığı yapması, bu suskunluğun örgütlü destekle birleştiğinin göstergesidir. Buradan sesleniyoruz. El Colani’yi bu topraklarda istemiyoruz! Cihatçı, kadın düşmanı bir şeriat rejiminin mimarına kırmızı halı serilmemelidir.”
“Kadının onurunu ayaklar altına alan anlayışı kabul etmeyiz”
“Alevi kadınlar olarak, inancımızın bize öğrettiği “eline, beline, diline sahip ol” ilkesiyle yaşamı kutsarız. Kadının onurunu ayaklar altına alan, onu savaşın ganimeti yapan hiçbir anlayışı kabul etmeyiz. Afganistan’dan Suriye’ye uzanan ve kadınları köleleştiren karanlık şeriat rejimlerine karşı buradayız. Laik, demokratik, eşit bir yaşamı savunuyoruz. Suriye’de çözüm; tüm etnik ve inanç topluluklarının eşit yurttaşlar olarak yaşayacağı, laik ve demokratik bir anayasa ile mümkündür. Kadınların iradesi yok sayılarak kurulan her düzen, ancak bir baskı düzenidir ve yıkılmaya mahkumdur. 24 Nisan’da Samandağ’da sınırın öte yanındaki çığlığa ses olmak için buluşacağız. Alevi kadın kurumları olarak bir aradayız, Kadın Örgütleri bir aradayız ve bireysel olarak bu çağrıya destek veren kadınlar; Barışın, eşitliğin, özgürlüğün sesi olacağız. 11 Nisan’da başlattığımız eylemlilik sürecini, Suriye sınırında kadınlarla birlikte kuracağımız Barış Duvarı ile sürdüreceğiz. Bu duvar, kadınların birbirine uzanan elleriyle örülecek; ayrımın değil dayanışmanın, savaşın değil barışın sembolü olacaktır.”
“Biz kadınlar olarak susmayacağız!”
“Kadınlar olarak el ele veriyoruz. Suriye’deki kadınlar yalnız değildir. Kadınların sesine ses olmaya, çığlığına yoldaş olmaya devam edeceğiz. Sessizliğimiz, başka kadınların çığlığına dönüşmesin diye bugün buradayız. Suriye’de yaşanan soykırımı ve kadın katliamını görmeyen, duymayan, konuşmayan herkese karşı bizler konuşacağız! Kadınlar barışı kuracak, bizler o barışın taşlarını döşeyeceğiz! Biz kadınlar olarak susmayacağız! Kadın katliamlarının normalleştirildiği bu düzene karşı ortak sözümüz var. Suriye’deki kadınlar için, her coğrafyada ezilen, yok sayılan, susturulan kadınlar için sesimizi birleştiriyoruz. Bu çağrı, yalnızca sınır ötesine değil, aynı zamanda içimizdeki sessizlik duvarlarını da aşmak içindir. Kadınlar barışı kuracak, bizler o barışın taşlarını döşeyeceğiz! Tüm kadınları 24 Nisan’da Samandağ’da sınırın öte yanındaki kadınlarla dayanışmaya, ‘Barış Duvarı’na bir tuğla olmaya çağırıyoruz!”