İKİ DİRHEM, BİR ÇEKİRDEK DEYİMİ VE HARNUP MESELESİ!

Akdeniz İklimine has bir bitki türü olan ve suya, gübreye, ilaca ihtiyaç duymadan, Ülkemizin Akdeniz ve Güney Ege sahillerinde (600 metre rakıma kadar olan yerlerde) daha çok kendiliğinden yetişen ve harnup olarak da adlandırılan keçiboynuzu.

Keçiboynuzu pekmezinden, özünden ve unundan gayrı olarak, kakao ve kahve türevleri için alternatif ve çoğaltıcı bir ürün olması nedeniyle geleceğin en gözde meyve ağaçlarından biri olmaya adaydır.

Harnup meyvesi, çekirdeklerinin aynı ya da eşit ağırlıkta olmasıyla bilinir ve 5 adet (harap) harnup çekirdeği 1 gram, 16 adet harnup çekirdeği ise 1 dirhem gelir.

Haliyle, 32 adet harnup çekirdeği de 2 dirhem gelir. Çekirdek yapısının son derece sağlam olması ve hiç bozulmaması nedeniyle Osmanlı’da altın, gümüş, elmas gibi kıymetli madenlerin ticaretinde bu ölçü kullanılırdı. 2 dirhem altın almak isteyen birine, 32 çekirdeklik altın yerine 33 çekirdeklik altın verilirdi. İslamiyet’te 33 sayısı zikir için kutsal sayıldığından ve aynı zamanda, ticarette müşteri rızasını gözetmek esas olduğundan, bu ticaret biçimi kadim bir Ahi Geleneği olmuştur.

Çok şık giyinen zarif ve güzel bayanları tanımlamak için de kullanılan iki dirhem bir çekirdek deyimi, Türk – İslam ahlakından günümüze intikal eden en önemli miraslardan biridir.

Şimdi gelelim asıl meseleye! İki yıl önce kilogramı 40-50 Lira’dan satılan harnup, geçen yıl 10 Lira’dan zor alıcı buldu!

Bu yıl ise 15 Lira’dan satılmaktadır.

Gelin görün ki, bu fiyat üreticiyi kurtarmamaktadır. Fiyatların bu şekilde düşük seyretmesi halinde, yetişmiş keçiboynuzu ağaçlarının kökünden kesilip sobalık oduna dönüşeceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bütün bu nedenlerden dolayı, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın meseleye el atması ve üretici mağduriyetini gidermesi gerekir.