Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

VALİ PEHLİVAN’DAN GAZİLER, ŞEHİTLER VE AİLELERİ ONURUNA YEMEK

DENİZ KARAKUŞ Mersin Valisi

DENİZ KARAKUŞ
Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Gazileri ve aileleri ile Şehit ailelerini 19 Eylül Gaziler Günü kapsamında düzenlenen yemekli programda ağırladı. Programa, Valimiz Ali Hamza Pehlivan ve eşi Yıldız Pehlivan ile birlikte, Mersin Milletvekilleri, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı, Büyükşehir Belediye Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, Baro Başkanı, Vali Yardımcıları, Akdeniz Kaymakamı, Toroslar Kaymakamı, Mezitli Kaymakamı, Yenişehir Kaymakamı, KKTC Mersin Konsolosu, İl Emniyet Müdürü, İl Jandarma Komutanı, Sahil Güvenlik Akdeniz Bölge Komutanı V. İl Müdürleri, Meslek Odaları, STK Temsilcileri, Şehit ailelerimiz, Gazilerimiz ve aileleri katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Vali Pehlivan’ın konuşması ile devam etti.

Pehlivan, “Bugün malumunuz 19 Eylül Gaziler Günü. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e 19 Eylül 1921 yılında, 103 yıl önce ‘Mareşallik’ rütbesinin ve ‘Gazilik’ unvanının verildiği gün. Bugün bütün yurtta, bütün illerimizde, yurdumuz genelinde Gaziler Günü olarak idrak ve icra ediliyor. Biz de Mersin İlimizde sabah saatlerinden itibaren bugünün anlam ve önemine yönelik programlarımızı gerçekleştiriyoruz. Öncelikle soframızı şereflendirdiğiniz için, davetimize icabet ettiğiniz için bir kere daha hepinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Kahraman Gazilerimiz, aziz Şehitlerimizin yol arkadaşıdır. Şehitlerin şehadetinin tanığıdır. ‘Ya Şehit olurum ya Gazi’ anlayışıyla yola çıkmıştır. Şehit olmayı göze almıştır. Aynı mücadeleyi vermiştir. Aynı meşakkatli yollardan geçmiştir. Gazilerimizin tıpkı Şehitlerimizin olduğu gibi milletimizin her bireyinin gönlünde, zihninde, müstesna bir yeri vardır. Tarih boyunca millet olarak, devlet olarak, yapmış olduğumuz tarih ve medeniyet yolculuğunda ülkemizin ayakta durması, vatanımızın birlik ve bütünlüğünün muhafaza edilmesi uğrunda tereddüt göstermeden, sağına soluna, arkasına bakmadan yollara düşmüş kahramanlarımızdır bütün Gazilerimiz.” dedi.

‘Nefer Şehit Olmuştur, Ordu Gazi Olmuştur’

Pehlivan açıklamasına şöyle devam etti;
“ Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Kurtuluş Savaşı’ndan 15 Temmuz’a, iç güvenlik operasyonlarına, güvenlik operasyonlarına kadar ordumuzun silahlı kuvvetlerimizin içinde, jandarma teşkilatımızın, polis teşkilatımızın içinde veya sivil olarak Gazilerimiz bu mücadeleye ortak olmuştur, ortak olmaya da devam etmektedir. Gazilerimizin, gaza ruhunun temsilcileri olduğunu belirten Vali Pehlivan; ‘‘Bu ruh tarih boyunca çok çeşitli vesilelerle tezahür etmiştir. Çanakkale bunun en büyük örneklerinden birisidir. Çanakkale’de malumunuz yüz binlerce Şehidimiz var. Aynı zamanda yüz binlerce de Gazimiz var. Biz milletimizi tanımlarken ‘gazi millet’ olarak tanımlarız. Aslında devletimizi tanımlarken de ‘gazi devlet’ deriz. Çünkü türlü çeşit, meşakkatli mücadelelerin üstesinden gelerek bugünlere ulaşmıştır. Çanakkale’yle ilgili pek çok hikâye var. Orada mücadele eden her bir neferimizin ismi bilinen, bilinmeyen şanlı ecdadımızın, büyüklerimizin, hatıraları var. Onların hepsi birer ‘Mehmet’ idi. Mehmetler içerisinde Bigalı Mehmet Çavuş hatırladığımız, saygıyla andığımız binlerce Gazimizden birisidir. Bigalı Mehmet Çavuş malumunuz tüfeği kullanılamaz hale geldiğinde ‘Bana bir kürek, bir de yürek yeter’ demiştir ve istihkam küreğini eline almış, o kürekle, taşla ve etrafta ne bulduysa mücadelesini düşmana karşı vermiştir. Yaralanıp köyüne döndüğünde ‘Benim arkadaşlarım cephede ben bu köyde duramam. Beni yeniden cepheye gönderin’ demiştir. Bir cesaret abidesi, bir kararlılık abidesi, bir şuur abidesidir bu anlayış. Aradan yıllar geçmiştir. On yıllar geçmiştir. Adı gene Mehmet olan veya farklı isimlerle olan birçok kardeşimiz kahramanımız o ruhu iç güvenlik operasyonlarında devam ettirmiştir. Van’la Hakkâri arasında Belbuka Üs Bölgesi var. 1990’lı yıllarda orada alçak terör örgütünün saldırısı neticesinde adı Mehmet olan tıpkı Mehmet Çavuş gibi adı Mehmet soyadı ise Korkmaz olan bir askerimiz, orada Gazi oluyor, yaralanıyor ve gazi olduktan sonra ‘Çok üzgünüm. Şehit olamadım. Ama vatanım için iki gözümü feda ettim. Gene olsa gene giderim gene bu mücadeleyi veririm geri durmam’ diyor. Bu sözler, Çanakkale’deki ruhun devam ettiğini gösteriyor. İki gözünü, vatana feda ettiği, millet için feda ettiği halde ‘bana görev versinler, ben bu görevden geri durmam’ diyor. İşte kahraman Gazilerimiz, işte kahraman Şehitlerimiz!”

“Biz Bu Yüzden Gururluyuz, Milletçe Gururluyuz”

“Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz necip Türk Milletinin her bir ferdi olarak Şehitlerimizden, Gazilerimizden güç alıyoruz. Siz saygıdeğer Gazilerimiz bizi onurlandırıyorsunuz. Sizlerin varlığı, geleceğe olan umutlarımızı çoğaltıyor, yeşertiyor. Geçtiğimiz temmuz ayında malumunuz Kıbrıs’ın özgürlüğüne kavuşmasının 50. yıl dönümüydü. Bu törenler vesilesiyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’mız, Milli Savunma Bakanlığımız ve İlimizde de Mersin Valiliği’miz ile koordinasyon içerisinde Gazilerimizi görev yapmış oldukları, Gazi olmuş oldukları Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gönderme kararı almıştı. Garnizon Komutanlığımız, Aile ve Sosyal İl Müdürlüğümüz ve ilgili kurumların katkı ve katılımlarıyla bir tören gerçekleştirdik. Orada Gazilerimizin duruşunu ve gözlerindeki yaşı görünce adeta sene 1974 ve Barış Harekatı’na gidiyormuş gibi orada heyecanlanmalarını ve bir asker edasıyla selama durmalarını görünce gerçekten milletimizle, Gazilerimizle, Şehitlerimizle bir kere daha gurur duyduk. Törenlerimizde bugün de aynı şekilde o görüntüyü hep beraber izledik. Gazilerimizin o dik duruşu, o vakurlu duruşu hepimizi bir kere daha duygulandırdı. Sanki bugün görev verilsin koşa koşa giderim edasıyla. Evet tıpkı Mehmet Çavuşlar gibi tıpkı Mehmet Korkmazlar gibi tıpkı binlerce, milyonlarca Mehmet gibi. Biz sizlerin sayesinde, sizlerin şahsında bütün Şehitlerimizin ve Gazilerimizin sayesinde bu günlerimize eriştiğimizin farkındayız. Bu bilinçle hareket ediyoruz. Bu bilinçle hareket etmemiz gerekiyor. Gençlerimize, çocuklarımıza sizleri, sizlerin kahramanlıklarını anlatıyoruz, daha da çok anlatmamız gerekiyor. Okullarımıza sizler gidiyorsunuz, anlatıyorsunuz, bundan sonraki süreçlerde inşallah yeni müfredat çerçevesinde daha da çok sizleri gençlerimizle, öğrencilerimizle buluşturacağız. Onlar Şehitlik kavramını, Gazilik kavramını çok daha yakından inşallah idrak edecekler.

“Köklerimizden besleneceğiz”

“Buradaki gayemiz şudur; biz elbette ki çağın gerektirdiği şekilde, çağın gerektirdiği bilimle, teknolojiyle, her alanda ileri düzeyde bilgiyle donanacağız. Gençlerimizi bu bilgilerle donatacağız. Bununla birlikte köklerimizi unutmayacağız. Köklerimizden besleneceğiz. Ağaç, köksüz ayakta duramaz. Köklerinden beslenir. Ağacın yeşermesi için o köklerinden gerekli gücü alması gerekir. Bizim devletimizde bir çınardır. Köklerinden beslenmiştir, dallanmıştır, budaklanmıştır. Bugünlere gelmiştir. İnşallah yarınlara doğru da o budaklanma, boy salma devam edecektir. Yükselerek muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne inşallah çıkacaktır. Bu duygularla bir kere daha davetimize icabet ettiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Gaziler Günü vesilesiyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Millî Mücadele kahramanlarımızı, aziz Şehitlerimizi, ebediyete infial etmiş olan Gazilerimizi saygıyla, minnetle, rahmetle yad ediyorum. Hayatta olan siz kıymetli Gazilerimize ve sizin şahsınızda bütün Gazilerimize şükranlarımı sunuyor, sağlıklı, uzun ömürler diliyor, sizleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum.”