‘Mersin Şehir Hastanesi’nde neler oluyor?’

CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, Mersin Şehir Eğitim Araştırma Hastanesinde mağdur edilen personellerin çalışma şartlarına dikkat çekmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir Meclis Araştırması Önergesi sundu. Dinçer, önergesinde iş güvenliğinden uzak, maaş ödemeleri düzenli yapılmayan, personelin mesai ücretinden kesinti yapan, personele mobing uygulayan CCN Holding Mersin Sağlık A.Ş’nin durumlarının incelenmesi ve  kamuoyunun bilgilendirilmesinin önemini belirterek, Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü ‘nün 104 ve 105. maddeleri gereğince bir Meclis Araştırması açılmasını talep etti.

Araştırma Önergesinde Dinçer, “Mersin Şehir Hastanesinde  neler oluyor? 3 Şubat 2017 yılında 1200 yataklı Mersin Şehir Hastanesi hizmete girmiştir. 15 Mayıs 2018’de Sağlık Bakanlığı tarafından Eğitim ve Araştırma Hastanesi akreditasyonu aldı ve bu tarihten itibaren Mersin Şehir Eğitim Araştırma Hastanesi olarak hizmet vermeye devam ediyor. Hükümetin sağlık alanındaki en büyük projelerinden biri olarak sunduğu Mersin Şehir Hastanesi’nde açıldığı günden, bugüne kadar sorunlar bitmiyor. İlk günlerde ulaşım sıkıntıları ile gündeme gelen hastane, proje sözleşmelerine göre bedelsiz kamu arazilerine inşa edilerek, devlet şehir hastaneleri, yüklenici şirketlere kura endeksli olarak 25 yıl boyunca kira ve alt yapı yatırımları için yan hizmet bedeli ödemek durumundadır. Kira bedeli her yıl enflasyon oranında kur endeksli olarak güncelleniyor, nedense kira sözleşmeleri  ve hizmet bedelleri açıklanmıyor, kamuoyu ile paylaşılmıyor ancak ticari sır niteliğindeki sözleşmeler dava konusu olduğunda gün yüzüne çıkıyor, aynı zaman da hastanenin bazı birimleri olan görüntüleme, laboratuar, radyasyon onkolojisi, nükûller tıp, pataloji alanına ilişkin tıbbi hizmetler ve tüm tıp dışı hizmetler yüklenici firma tarafından yürütülüyor. Bu yüklenici firma Mersin İli için hiç de yabancı olmayan Murat Çeçen’e ait olan CCN Holding Mersin Sağlık A.Ş, yine kentimizde olan  Akkuyu Nükleer Santral’in IC İçtaş’ın kurucusu ve ana hissedarı İbrahim Çeçen’in oğlu Murat Çeçen,  CCN Holding Mersin Sağlık A.Ş ve IC İçtaş kardeş kuruluşdur.” dedi.

Dinçer şöyle devam etti;

“Mersin Şehir Hastanesinde CCN Holding Mersin Sağlık A.Ş bünyesinde 1050 resmi çalışanı görünmekte olsa da   filli olarak bu sayının daha düşük olduğu bilinmektedir. Çalışanların ciddi baskı ve haksızlıklar içerisinde olduğu da bir gerçektir. bunlardan bazıları ;

Aynı hastanede aynı işi yapan sendikalı personeller aylık ikramiyelerinle beraber ortalama 41 bin TL alırken, CCN gruba bağlı temizlik, hasta taşıma   gibi personeller asgari ücret alıyorlar.

CCN Holding Mersin A.Ş, personellerin hakları olan banka promosyonlarını da çalışanlarına vermiyor.

Personelin bir günlük mesai ücreti 430 tl iken, rapor alan personelden günlük 800 tl maaş kesintisi yapılıyor.

Üç kişinin yapacağı işi, bir personele yaptırarak mobing uygulanıyor.

İnsan kaynaklarından maaş bordosunu almak her personelin hakkıdır. Ancak CCN grup çalışanları önce müdür, sonra şeflerden izin almak suretiyle, maaş bordolarını bile alamıyor veya zorlaştırılıyor.

Çalışan personel İzin almak istediği zaman, eleman eksikliği bahane edilerek izin verilmiyor,

Devletin belirlediği resmi tatilleri ve idari izinleri, personelin yıllık izinlerden kesiliyor.

Yıllardır iyileştirme yapılmayan, asgari ücret seviyesinde çalışanların maaşları zamanında ve düzenli yatırılmıyor.

Resmi tatillerde tutulan nöbetler yasal olarak çift yevmiye verilmesi gerekirken, tek yevmiye ödemesi yapılıyor.

Personel otoparkını kullanma hakkı var iken bu da CCN personeline yasaklanmıştır.

Çalışan personelin kendi isteği ile BES kesintilerini iptal ettirmelerine rağmen, bir sonraki ay tekrardan işleme alınarak zorunlu tutuluyor.

Bayram ikramiyeleri ve mesai ücretleri nakit olarak değil, üç harfli yandaş firmalara alışveriş çeki olarak veriliyor”

“Personeline bu kadar mağduriyet yaşatıp, seslerini duymayan, sendikalı olmalarına izin vermeyen ve her konuda işten çıkarılma tehdit korkusu ile haklarını savunamayan çalışanların sesi oluyoruz.

CCN grubunun yüklenici firması olarak çalıştığı, iki tane şehir hastanesi bulunmaktadır. Bunlar Ankara     Bilkent Şehir Hastanesi ve Mersin Şehir Hastanesi’dir. Firmanın toplam 3.661 personeli çalıştırmaktadır. Geçmiş yıllarda hatırlayacağımız gibi Mersin Şehir Hastanesin de temizlik görevlileri maaşlarının düzenli ödenmemesinden dolayı eylem yapmışlar ve haklarını arayan eyleme katılan işçiler işten çıkarılmıştır. Aynı zamanda CCN grup çalışan personellerini mağdur ettiği gibi, hastanenin en önemli birimleri olan  görüntüleme, laboratuvar, Radyasyon onkolojisi, nükleer tıp ve  patoloji alanında da yetersiz tıbbı cihazların olması ve personel yetersizliğinden dolayı hastaların ilgili birimlerindeki hastanın acil durumları göz ardı edilerek birkaç ay sonrasına randevu veriliyor. Şehir hastanelerinde ortalama yatak başına 287 m2 kapalı alan düşüyor. Gelişmiş ülkelerde 150-200 m2 yüklenici firma, daha yüksek bir rant elde etmek uğruna yatak başına düşen kapalı alan miktarını da bilerek yüksek tutuyor ve buna izin veriliyor. Ayrıca hastanelerde çok fazla boş alan olması, hastane içi ulaşımı ve hastaların bakımını zorlaştırırken, enerji tüketimi, temizlik, güvenlik, bakım ve onarım giderlerini de artırıyor, bu da yine yüklenici firmanın daha fazla kazanması demek oluyor. Kamu- özel ortaklığı ile Hükümet tarafından kar amacı güdülerek kurulan Şehir Hastaneleri, amaç kar olduğu için istedikleri gibi elemanlara mobing uygulayıp, işten çıkarıp, sözleşmelerini gizli tutulup, derebeylik uygulanmaktadır. Firmanın küçülme politikası olarak yaptığı, temizlik ve güvenlik daralmaları giderek  hastanelerde, hijenden uzak sağlıksız bir ortam ve güvenlik zafiyetinden dolayı şiddettin önü açılmış olmaktadır.”

“Saymakla bitiremediğimiz Mersin Şehir Hastanesindeki sorunların çok benzeri de CCN Holding Mersin A.Ş kardeş kuruluşu IC İÇTAŞ tarafından çalışanlarına da uygulanmaktadır. İş güvenliğinden uzak, maaş ödemeleri düzenli yapılmayan, firmanın alışveriş yaptığı esnaflara aylarca ödeme yapmadan mağdur ettiği. IC İÇTAŞ’ın da çalışma şekli aynıdır. Oysa bu firma, Rusatom firması tarafından düzenli ödeneği alıp, personele gecikmeli maaş ödemesi yapmaktadır. Bu doyumsuz yandaş firmaların insanların emeğini sömürmelerini uzaktan izlemeyip, emeğin ve emekçinin yanında her zaman olacağımızdan haksızlığa izin vermeyeceğimizden soruyoruz Mersin Şehir Hastanesinde neler oluyor?”