Ana Sayfa Arama Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

SOHBET KÖŞESİ: TASARIM MI TESADÜF MÜ? ALLAHIN VARLIĞINI ANLAMAK VE DİNE İNANMAK ( 12 )

Allah inancı dinimizce olmazsa

Allah inancı dinimizce olmazsa olmazımızdır.
Bir kişi eğer Allah’ın varlığına inanmıyorsa İslam dinine mensup olamaz.
İslam âlimlerine göre Allah’ın varlığı için delil sunmaya ihtiyaç yoktur. Allah inancı insanda mutlaka olması gerekmektedir.
Önceki bölümlerde anlattığım şekliyle İslam’a göre de Allah birdir ve Allah tektir. Herhangi bir şekilde eşi ve benzeri bulunmamaktadır.
Kur’an-ı Kerim’in bir suresi olan ihlas suresinde de bu durum açık bir şekilde belirtilmiştir.
Evrenin yaratıcısı Allah’tır ve Allah’tan başka bir yaratıcı bulunmamaktadır.
Allah’ın yaratmış oldukları bizzat olarak Allah’ın varlığına bir delil oluşturur.
Allah’ın göndermiş olduğu kutsal kitaplar da Allah’ın var olduğuna dair bir delildir.
Fıtrat kavramı da Allah’ın varlığının bir diğer delilidir.
Allah’ın varlığı ve birliği ile ilgili delilleri dört bölümde özetlemek de mümkündür:
1_- Fıtrat Delili: Yaratılışı bozulmamış ve acziyetinin farkında olan her insan, sonsuz kudret sahibi bir yaratıcıyı kabul eder. Allah’ın varlığına inanmak insanda tabii bir duygu ve şuur halidir. İnsandaki Allah şuurunun oluşumu fıtri olduğundan sağlıklı her insanda doğuştan vardır.
Bu fıtrat duygusuyla Allah’a inanmaya Kur’an şöyle davet eder:
“Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezleri
“İnsana bir zarar geldiği zaman, yan yatarak, oturarak veya ayakta durarak (o zararın giderilmesi için ) bize dua eder. Fakat biz ondan sıkıntısını kaldırınca, sanki kendisine dokunan bir sıkıntıdan ötürü bize dua etmemiş gibi geçip gider…”
2- Hudûs Delili: Kelam bilginlerinin meşhur bir delilidir. Âlemin ve ondaki varlıkların sonradan var olduğu gerçeğinden hareketle âlemin bir var ediciye bir yaratıcıya muhtaç olduğu, bu düşünceden hareketle de Allah’ın varlığını ispatlayan bir delildir. Çünkü bu kainatta her varlık, sonradan meydana gelmiştir ve var olmayı da kendi istememiştir. Onların bir zaman ve mekanda var olmasını isteyen bir var edici (yaratıcı) olmalıdır. O da Allah’tır.
Alemde yer alan tüm canlılar bir yaratıcıya muhtaç olup bu kavram ise hudüs kavramıdır. Hudüs kavramı da Allah’ın varlığının bir delilidir.
“İnsan düşünmezmi ki, daha önce o hiçbir şey olmadığı hâlde biz kendisini yaratmışızdır.” ayeti hudûs delilinin ana fikrîni ifade eder.
3- İmkân Delili: Bu delil daha çok İslam âlimlerinin, alemin ‘‘vacip’’ (varlığı zorunlu) değil, ‘‘mümkin’’ (varlığı da yokluğu da mümkün) bir varlık olduğu ve var olmak için bir sebebe ihtiyaç duyduğu esasından hareketle Allah’ın varlığını ispat ettikleri bir delildir.
Alemin var olması için bir sebep olması gerekir. O sebep ise yaratıcının oluşudur. Bu kavrama da imkan kavramıdır denir. Bu kavram da yine Allah’ın varlığının delilidir.
“Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar ?” ayeti, imkan deliline bir örnektir.
4- Nizam Delili: Bu delil ile, tabiatta cereyan eden olaylarda duyularla idrak edilebilen büyük ahenge ve şaşmaz düzene bakılarak, âlemdeki bu düzenin, her şeyi bilen ve her şeye güç yetiren bir yaratıcının eseri olduğu ifade edilir. Bu delile gaye, hikmet, itkan ve inayet delili adı da verilir.
“(İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı ?” ayetlerinde nizam delilinden misaller bulmak mümkündür.
Nizam delili aynı zamanda Allah’ın eşinin, denginin, benzerinin olmadığı, O’nun tek olduğunu (tevhid) da gösterir.
“Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka İlahlar bulunsaydı, yer ve gök kesinlikle bozulup gitmişti…”
Tabiatta muhteşem bir ahenk ve düzen hakimdir. Bu ahenk ve düzeni de mutlaka bir yaratıcı tayin eder. Bu ahenk ve düzeni sağlama ise nizam kavramıdır. Nizam kavramı da Allah’ın varlığının delillerindendir.
– Kur’an-ı Kerim’de yer alan bir ayete göre de “İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde ayetlerimizi göstereceğiz ki, onun gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun…”
İslam bilginlerine göre Allah’ın varlığı gözle görülmesi mümkün değildir. Çünkü ayette de belirtildiği üzere onu hiçbir göz idrak edemez fakat o bütün gözleri idrak eder denilmiştir.
Allah’ın yaratmış olduğu evren ve tabiat onun bir yaratıcı olduğunun ve var olduğunun en büyük delilleri arasındadır.
Allah’ın varlığının delilleri insanı doğru yola getirmek bu konuda herhangi bir şüphesinin olmamasını sağlamak içindir.
İnsanlar için de hem iç dünyada hem de dış dünyada varlıklara bakarak Allah’ın varlığını ve birliğini anlayabilecek delilleri görebilir.
( devam edecek )